ODA ARKADAŞIM
BÖLÜM 17
~
Tüm kötü şeyler bir anda olur. Hayat hiçbir zaman acıyıp alıştıra alıştıra göstermez kabusları. Bir afet gelir ansızın bir anda yıkılır o binbir emekle yaptığın evin. Bir mesaj gelir bir gün telefonuna sevdiğim dediğin kişinin seni aldattığını öğrenirsin ve bir anda yıkılır yıllarca kurduğun o güven duygusu. Bir anlık dalgınlıkla kırmızı ışığın yandığını fark etmezsin. Bir anlık dalgınlığın sonucu acı bir trafik kazası olur. Ve belki de bir sürü canlının hayatı son bulur.
O gece de her şey bir anda oldu. Tartışmaya o denli dalmışlardı ki ikisi de trafikte olduklarını unutmuşlardı. Araba olması gerekenden daha hızlı bir şekilde ilerlerken gözlerini kör eden öfke yüzünden yanan kırmızı ışığı fark etmediler. Karşıdan gelen arabayı da geç fark etmeleriyle olan oldu acı bir trafik kazasıyla son buldu geceleri.
Fırat ve Güneş uyumak için odalarına geçmişlerdi ki sokakta büyük bir gürültü duyuldu. Akıllarına gelen şeyle kalplerini büyük bir korku kapladı. Akılları ne kadar inkar etmeye çalışsa da kalplerine acı bir korku saplanmıştı bir kere.
"Hayır canım onlar çoktan yetişmiştir evlerine. Çok yakın buraya biliyorsun yürüyerek bile gelinebilecek bir mesafe." Güneş kafasını hızla iki yana sallayıp kendi kendine teselliler veriyor, bir yandan da Menesse'yi arıyordu. Menesse'nin telefonuna ulaşamayınca İlgar'ı aradı ama telefonu İlgar yerine polis açtı. Kaza olduğunu ikisinin de yaralı olduğunu ve hastaneye kaldırıldığını söyledi.
Kerim Bey telefonun sesini duyunca yataktan endişeyle kalktı."Hayır olsun inşallah. Bismillahirrahmanirrahim." deyip cevapladı telefonu. Telefonun ucundaki ses Fırat' a aitti. Belli ki kötü bir şey olmuştu çünkü sesi hiç olmadığı kadar endişeli bir şekilde çıkıyordu.
"Kerim amca şimdi sakin ol ve sakın korkma. Kötü bir şey yok aklına sakın kötü kötü şeyler getirme…"
"Fırat oğlum ne oluyor?"
Fırat, kelimeleri nasıl bir araya getireceğini bilmiyordu. Kerim Bey sözünü kesmese sonsuza kadar saçmalayabilirdi. Karısını trafik kazasında kaybeden bir adama oğlun trafik kazası geçirdi nasıl denirdi ki?
"Kerim amca biz hastanedeyiz. Gelsen iyi olur." diyebildi dakikalar sonra.
"Kim? Kime ne oldu? Menesse mi İlgar mı kim? Anlat Fırat ne olursun ne olduğunu anlat bana."
Nasıl söylerse söylesin Kerim Beyin endişesinin azalmayacağını anlamıştı Fırat. En iyisi her şeyi tek nefeste söylemekti. "Eve gelirken trafik kazası geçirmişler."
Duyduğu şeyin etkisiyle elindeki telefon yatağın üzerine düştü. "Allahım ne olursun onları bana bağışla. Biliyorum sen kimseye taşıyamayacağı yükü vermezsin. Ben bunu kaldırmam Allahım. Kalbim de bedenim de çok yorgun, çok yaşlı aynı acıyı bir kez daha kaldıramam." Şoförün odasına giderken dilinde hep aynı dua vardı. Şoförü uyandırıp hastaneye doğru yola çıktılar.
Hastaneye geldiklerinde koridorda Güneş ve Fırat'ı görmesiyle yaşının elverdiğince hızlı adımlarla yürüyeyerek yanlarına gitti Kerim Bey. "İyiler değil mi? Lütfen bir şey söyle Fırat kötü bir şey yok değil mi?"
"Menesse iyi birazdan kendine gelir dedi doktor ama İlgar'ın durumu ağırmış ameliyata aldılar."
Buraya gelene kadar dilinden duaları eksik etmemiş hep iyiler diye teselli etmişti kendini Kerim Bey. Fakat duyduğu cümleler onu yıllar önceki o acı geceye götürdü. Canından çok sevdiği karısı yine böyle elim bir kazayla veda etmişti kendisine aklına gelenleri kalbi daha fazla taşıyamayınca dizlerinin üstüne yığıldı Kerim Bey.
![](https://img.wattpad.com/cover/186518047-288-k754300.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ODA ARKADAŞIM
Romance✨Wattpad RomanceTR okuma listesinde. Biraz kendi hayatımı kattım. Biraz yaşayamadıklarımı biraz da yaşamak istediklerimi... Zor bir hayat yaşayan Menesse ve İlgar'ın hikayesi bu. Tüm zorluklara rağmen ayakta kalanların hikayesi. Serabral Palsi ha...