BÖLÜM 31

845 85 54
                                    

ODA ARKADAŞIM

Bölüm 31

~

İlgar sabah erken saatte uyandı bugün Menesse'nin kontrol günüydü. Hastaneye gitmeleri gerekiyordu. Kollarında usulca yatan kadına baktı. Gözlerini kapatıp şükür etti Rabbine. Alnına küçük bir buse kondurup uyanmasını bekledi. Menesse gülümseyerek açtı gözlerini. Bugün onlar için yeni hayatlarının ilk günüydü.

"Nasıl bu kadar mutlu uyanabiliyorsun Menesse?"

"Senli bir güne uyanıp da nasıl mutsuz olabilirim ki?"

İlgar eğilip birleştirdi dudaklarını. Her öptüğünde aynı heyecanı hissediyordu. Menesse gözlerini kaçırdı. İlgar'ı öperken hala utanıyordu.

"Ben senin kocanım Menesse. Benden utanma, gözlerini kaçırma benden."

"Ne yapayım elimde değil ki. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor. O kadar çok heyecanlanıyorum ki sanki dönme dolaptayım ve son hız dönüyorum. Anlıyorsun değil mi?" diye sordu Menesse gözlerini İlgar'ın gözleriyle birleştirip.

"Çok iyi anlıyorum benim de senden bir farkım yok ki Menesse. Ama aşmalıyız bunları aramızdaki bütün duvarları yıkmalıyız. Ben senin gözlerinden bir an bile mahrum kalmak istemiyorum."

"Tamam aşacağız söz."

••••••

Güneş yatağın başında korkuyla
Fırat'ın uyanmasını bekliyordu. Eğer yine o şekilde öfkelenirse gözüne bir şey olabilirdi. Fırat birden kıpırdamaya başladı. "Güneş!" diye seslenince Güneş elini tutup konuştu.

"Burdayım hayatım iyi misin?"

"Daha iyiyim. Konuşamadık ameliyat nasıl geçmiş Güneş?" diye heyecanla sordu Fırat.

"Hiçbir problem yok. Birazdan doktor bandajları açacak ve yavaş yavaş görmeye başlayacaksın." dedi Güneş sevinçle.

"Allah'ım çok şükür. Sonunda Güneş'imi göreceğim."

"Başardın hayatım, başardın."

"Başardık, birlikte başardık." Elinin üzerindeki eli dudaklarına götürüp öptü Fırat.

Aysel hanımdan bahsedip Fırat'ı üzmek istemiyordu Güneş. Sanki o olay hiç yaşanmamış gibi davrandı. En azından gözleri açılana kadar bunu yapmak zorundaydı.

Odanın kapısı açılıp doktor yanında iki hemşireyle girdi içeri. Karanlığa son verip aydınlığa kavuşmanın zamanı gelmişti.

"Hazır mısın Fırat? Birazdan bandajları açacağım ve az da olsa görmeye başlayacaksın."

"Kalbim doktor bey yerinden çıkacakmış gibi atıyor. Görmeden ölmem değil mi?" Gülümsesede şaka yaptığı söylenemezdi gerçekten de kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

"Allah korkusun Fırat." dedi Güneş yalandan sitemle.

"Hazırım doktor bey açabilirsiniz." Güneş'in elini daha sıkı tutup beklemeye başladı.

Bandajların açılmasıyla kapalı olan gözlerini yavaş yavaş açmaya çalıştı. Gözlerinin üzerinde bir yük vardı sanki. Kendini zorlayıp bir kez daha denemesiyle göz kapakları yukarı doğru kalktı. Bulutlar geldi önce gözünün önüne. Işık ve sisli bulutlardan başka bir şey göremiyordu. Sonra bulanık olsa da gülümseyen bir yüz gördü.

"Güneş'im..."

"Görüyor musun Fırat?"

"Güneş'im canım. Allah'ım çok şükür çok şükür ölsem de gam yemem artık."

ODA ARKADAŞIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin