Katniss'in elbisesini giydim. Her şeyi bedenime göre ayarladılar. Aaron da giyinince çıkıp birbirimize baktık. Aaron'un kaslı ve fit vücuduna tam oturmuştu. Aaron geveledi: "Ee - güzel görünüyorsun." dedi. Kızardım. Acaba Aaron beni seviyor muydu? Bunu bilmenin tek bir yolu vardı. Ama cesaret edebilsem... "Sen de çok, bilirsin işte, yakışıklı olmuşsun." dedim. Gülümsedi. Ben de gülümsedim. Karşılıklı gülüşmelerimizi Steve böldü. Ah, Steve'e olan nefretim gittikçe artıyordu! "Evet evet çok güzel olmuşsunuz. Bayan Everdeen, Bay Mellark'ın elini tutun bakalım." dedi heyecanla. "Pardon?" diye cevap verdim. "Ee - pardon şey demek istedim, Bayan Snow ve Bay Morton, tabii ki benim salaklığım, Cinna'yı hatırlattılar tabii." dedi acelece. Yine tatlı kız rolüne bürünmemin tam zamanıydı. "Sorun değil, Steve." dedim ona gülümseyerek. O da sahte sahte gülümsedi. Tören için hazır olduğumuzda asansöre binmek için dışarı çıktık. Dışarıda bir kız, bir de erkekle karşılaştık, herhalde onlar 14 yaşındaydı. Erkek elini uzattı: "Selam. Ben Drexel. Kısaca Drex de. Cato'nun kıyafetlerini giydim. O da Erica. Sen de... " diye başladı ancak bir duraksama oldu. Tanıdık bir ses cümleyi tamamladı: "Katniss Everdeen." dedi Katniss. "Yakışmış."
Bu kızın gerçekten buz gibi bir kalbi vardı, Peeta'nın aksine. Soğuk soğuk cevap verdim: "Maalesef üstüme sende durduğu kadar güzel durmadu. Cinna olmadığı içindir." dedim acımasızca. Ama anında çok kötü bir şey dediğimi anladım. Katniss'in soğuk bakışlarının yerini sinirli bakışlar aldı. Steve: "Cinna hakkında böyle konuşmamalısınız Küçük Hanım. Cinna hepimizin arkadaşıydı, olağanüstü biriydi ve ona saygısızlık edilmemeli." dedi pek hoş olmayan bir sesle. Sinirimi kendi içimde toplamalıydım. Yoksa bana sponsor falan gelme ihtimali kalmayacaktı. Yine tatlı kız rolüne bürünmeye çabalayarak: "Çok özür dilerim - bir an gerçekten ne dediğimi şaşırdım." dedim. Aaron onaylarcasına gülümsedi. Asansöre bindik. Bir süre sessizlik oldu. Daha sonra sessizliği ilk defa konuşan Erica bozdu: "Farkında mısınız bilmiyorum ama herhangi bir düğmeye basmadığınız için asansör hareket etmiyor." dedi siniri bozulmuş halde. Bu tür gıcık kızlara hiç tahammülüm yoktu: "Sen bassaydın o zaman?" dedim. Bana gözlerini devirdi. Diğer ikilinin stilisti "Off, bebek gibi kavga etmeyin şimdi." dedi ve asansör düğmesine bastı.
Tören alanına gittiğimizde Başkent'teki insanlar oturmuş, Mıntıka'ları değil, kendi çocuklarını izliyorlardı bu sefer. Baş Oyun Kurucu Haymitch, en ana yere oturmuştu. Başkent Marşı'nın çalmasını beklerken bir anda tanıdık bir şarkı çaldı, bu devrimcilerin şarkısıydı.
Are you, are you
Coming to the tree
They strung up a man
They say who murdered three
Strange things did happen here
No stranger would it be
If we met at midnight
In the hanging tree
Başkent Halkı suspus olmuştu. Ne şarkıya eşlik ediyor, ne de aralarında konuşuyorlardı.
Şarkı bittikten sonra tanıdık bir ses konuştu: "Beyler ve Bayanlar, 76. Açlık Oyunları törenine hoş geldiniz!" diye bağırdı çılgınca. Bir tek kişi bu zamanlarda çılgın olabilirdi: Johanna Mason. O kadından hiçbir zaman fazla hoşlanmasam da çılgınlığını ve doğal olmasını içten içe kıskanırdım. Snow'un torunu olunca öyle olunamıyor tabi.
"Şimdi törene başlamadan önce sembolümüzü yapıyoruz!" diye bağırdı. "Katniss Everdeen'e!" diye ekledi. 2., 3. ve 4. parmağını birleştirip dudaklarına götürdü ve ardından havaya kaldı. Haymitch ve diğer devrimcilerin yönlendirmesiyle tüm Başkent isteksizce bu hareketi yaptı. Ardından tekrarladılar: "Katniss Everdeen'e!"
Herkes at arabalarına bindi. 1, 2, 3, 4. Mıntıka derken sıra 12. Mıntıka'ya geldi. Biz de geçerken pelerinlerimiz alev aldı. En çok biz alkışlandık, ama çok sevildiğimiz için değildi. Cinna bu kıyafetleri yapmış olmasa da tasarımı ona aitti ve Cinna'ya bir özür borçluydum. Adamın hiçbir suçu yokken Başkent onu sırf Katniss'ı etkilemek için öldürmüştü. "Özür dilerim Cinna." diye mırıldandım. Birinin sorun değil dediğine yemin bile edebilirdim ama şuan çıldırmış olma olasılığım daha mantıklı geliyordu. Şaka maka yakında Açlık Oyunları'nda olacaktım. Ve buna hazır mıydım bilmiyorum.
Bu bölüm biraz kısa ve aksiyonsuz olduğu için pek içime sinmedi ama Oyunlar başlayınca aksiyon olacak, merak etmeyin ;)
~sky
ŞİMDİ OKUDUĞUN
76. Açlık Oyunları
Fiksi PenggemarAnneme göre bu yaptıkları zalimlikti, ben ise bunu hakettiğimizi düşünüyordum. 75 yıl boyunca her yıl 23 haracı arenamızda katletmiştik. Ailelerinin gözleri önünde, tüm sevdikleri onları izlerken hem de. 76. Oyunlarda ise her şey değişecekti. Adalet...