9 - Sarılma İhtiyacı..

956 30 1
                                    

-''Baba..''

Annem arkasını döndü ve beni gördü. Suratıma sadece baktı.. Umutsuzca.. Çaresizce.. 

''Bende çaresizdim.. Söyleyemedim anne..'' diyemedim o an.. Çok kırılgan gözüküyordu.. Benim gibi. Ve yanımdan sessizce çekip gitti. Karşımdaki manzaraya bir daha baktım.. Babam. Sahi babam mıydı artık? Baba diye göremiyordum o adamı.. Bizi bitirmişti. Annemi , beni üzmüştü. Ailemizi bitirmişti. Aile diye bir kavram bile bırakmamıştı.

Yanan kıyafetlerin üzerine suyu döktüm.Artık babamın kıyafetleri bir külden ibaretti.

Bende annem gibi hiçbir şey yapmadan banyodan çıktım. Sarılmaya ihtiyacım vardı. Ama sarılacak kimsem yoktu. Masal'ı arayamazdım. Tunç. Bulut.. hayır kimseyi dertlerimle üzmeye hakkım yoktu. Odama gidip yatağıma yatıp depresyona girip sabaha kadar ağlamak daha cazip geliyordu.. 

Yeni güne Masal'ın aramasıyla uyandım.

Arayan: BFF

Ah Masal. Seninle Travesti gibi sesimle  konuşup koşarak buraya getirtmeye ihtiyacım var. Ama hayır. hayır. Kesinlikle hayır!

İç sesimle konuşmayı bırakıp çağrıyı meşgule aldım. Ve mesaj attım:

Kime:BFF

Masal biraz hasta gibiyim. Gelemeyeceğim okula ben. Konuşuruz yarın. Öpüyorum. 

yazıp gönderdim. Yataktan çıkıp anneme bakmalıydım. Dünden sonra işe gideceğini sanmıyordum. Gitmemiştir değil mi? Odamdaki banyoya girip elimi yüzümü yıkayıp çıktım. Odadan çıkıp yan odaya bakacaktım ama odanın kapısı kapalıydı. Acaba annem işe mi gitmişti. Düşünceleri bi kenara bırakıp  kapıyı usulca açtım. Ve gördüğüm manzarayla ağzım :O şeklini aldı. Resmen annem ve babamın odası değildi bu oda. Bomboştu.. Odadan çıkıp 

-Anneee diye seslenmeye başladım. Merdivenlerden hem iniyordum hem de anneme sesleniyordum. Aşağı indiğimde salonuda eskisi gibi göremedim. Koltuklarımız gitmiş yeni koltuklar gelmiş. Salonu incelerken kapıdan bikaç adam girdi ve yeni koltukları getiriyordu. Üç tane üçlü koltuk vardı  sadece. Ve adamlar bikaç tane daha tekli koltuk getiriyordu.

-Şey ann-

-Heh uyandın mı Meleğim diyip arkamdan annem sarıldı. Önüme döndüğümde :O şeklndeki ağzım :OOOO şeklini aldı. Annem sırtına kadar olan uzun saçlarını omuz hizasına kadar kestirmiş ve koyu kahve saçlarını daha açtırtmıştı. Ne ara uyanıp bu evin dekorunu ve bu saçlarını bu hale getirmiştiki?

-Anne saçları-

-Heh evet kestirdim ve azcık rengini açtım. Nasıl olmuş Eylül diye şakıdı.. Kocasının aldattığı kadın olarak mı davranıyordu annem? 

-G-güzel o-olmuş anne diyip sarıldım. Ve istemsizce gözlerim doldu. Biz bu durumu hak etmemiştik..

-Teşekkürler kuzum. Şimdi git hazırlan okula gideceksin.

-Şey anne ben git-

-Hayır Eylül gayet iyi görünüyorsun. Bende iyiyim. Sende iyisin. Okula gideceksin dedi. 

-Ama anne-

-Eylül uzatma bebeğim. Git üstünü değiştir ve mutfağa gel bekliyorum diyip mutfağa geçti. Beni de öylece bıraktı. Hof anne hof diye bağırarak odama girdim. İstemiyordum okula gitmek. Neden zorla gönderiyorduki?

Dolaptan Açık renk kotumu aldım ve giydim. Üstünede koyu kahve kazağımı aldım. Hava yine kötüydü. Ve hasta olmak istemeyen bir Eylül vardı. Dolaptan beremide elime alip kızıl saçlarımıda tarayıp açık bıraktım. Gözüme kalem sürüp kirpiklerimi rimelle belirginleştirdim. 

Çilek TadındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin