22-My Egoist

881 23 3
                                    

Multi'de Masal var..

Bölümü ''Gizemliiikiz'' a ithaf ediyorum! :) 

İyi okumalar ~

Anlamıyordum. Ya da anlamak istemiyordum. Bu iş gittikçe ciddiye biniyordu. Kuzey'e cevap vermeyince garsondan hesabı istediğini belirten bir el işareti yaptı. 

Masada sessizlik hakimdi. Ne sessizlik ama.. 

-Bir şey söylemeyecek misin diye sordu. Ne söyleyebilirdim. O benim yerime söylemiştiki zaten..

Cevap vermedim. O arada garson hesabı getirdi. Kuzey masaya bir miktar parayı koydu ve elimi tuttu. İtiraz etmeden kalktım ve cafeden çıktık. Yorgundum zaten. Nereye götüreceti beni?

Arabaya geldiğimizde benim kapıyı açtı ve binmemi bekledi. Zaman kaybetmeden bindim. O da kapıyı örtüp kendi tarafına geçti. Arabayı çalıştırdı. Ama bana bir şeyi gösteriyor-

Ah kemer! 

Kemeri takıp kafamı cama yasladım. Araba sessizdi. Sessizliği severdim ama bir bakıma insanı çıldırtmaya yöneltiyordu. 

-Nereye diye sordum. Ama fısıltı gibi çıkmıştı neredeyse.

-Gidince göreceksin Sakar diyip yola dikkat kesildi. Camdan kafamı çekip radyoya bastım.

Kimseyi görmedim ben.. Senden daha güzel.. 

Ee yuh ama! Kuzey kıs kıs güldü. Evet! Cafede söylediği şarkıydı.. Ne söyledi ama be.. 

''Şarkı onu Söyledi'' diyen iç sesime beşlik çaktım.

-Ne gündü diye fısıldadı. Haklıydı. Kötü bir gündü.. Cevap vermedim. 

Kimselere de bakmadım.. 

Diyince radyoyu kapattım.. Bakmıştı işte! Beni sevdiğini söylerken Başak'la beraber olmuştu. Olmadım diyordu ama emin değildi.. Emin olmalıydı.. 

Kuzey bana bakıp 

-Neden değiştirdin ya diye sızlandı. 

-Sevmiyorum bu şarkıyı diyip göz devirdim. Her an çarpılabilirdim. Bayılıyordum bu şarkıya.. 

15 dakika sonra bir hastanenin önünde durduk.. Bir dakika..

BATEM Bağımlılık Tanı ve Tedavi Merkezi. 


Burade ne işimiz vardı? 

Kuzey'e baktığımda merkeze bakıyordu. Pardon tedavi merkezine! Bir an gözlerini bana çevirdi. Cevap beklediğimi biliyordu. ''Anlatacağım Sakar'' dercesine bakıyordu.. Sakar.. 

Arabadan indi. O inince bende indim. Benim tarafıma gelip elimi tuttu. Görenler bizi sevgili sanabilirdi ama!! 

''Her an basın gelebilir Eylül'' diyen küçük,kaltak iç sese göz devirdim. Ama bu öyle bir göz devirme değildi..

''O benim Kaşar'' dercesine.. Ne klişe ama. 

Kuzeyle yavaşça -el ele- merkezin içine girdik. Danışmaya geldiğimizde durdu. Ama hala elimi bırakmamıştı. Saat geç olmuştu ama danışmanda sekreter hala duruyordu. 

Ailesi yok muydu acaba? Bu saatte?

''Senin varda noluyo.. Sen de bu saatte sokaklardasın'' diyen beynime hak verdim.. 

Çilek TadındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin