Karşımda yalvaran gözlerle bakan bir Okan vardı.. Evet benim onu zengin piç olarak gördüğüm doğruydu ama şu an tam olarak bana benziyordu..
Muhtaçlık hissi..
Çok iyi bilirdim..
Sevgiye muhtaçlık.. Sarılmaya muhtaçlık.. Eğlenmeye muhtaçlık.. Bla bla bla..
Muhtaçtık işte. Her insan gibi..
-Cevap vermeyecek misin Eylül? Evet veya hayır de dedi.. Ne diyebilirdimki?
-Okan şey ım ımm bana biraz zaman verir misin? dedim. Düşünmeliydim. Kestirip atamazdım.
-Ş-şey tabiki Eylül. Hayır demedin ya o yeter dedi..
-Evet de demedim Okan dedim. Dememiştim değil mi?
-Olsun dedi ve yanağıma öpücük kondurup yanımdan geçip gitti. Ve ben bi öpücükle donup kaldım. Beklemiyordumki..
-Eylül Altun kim? dedi nöbetçi öğrenci.
-Benim?
-Müdür odasında seni bekliyo diyip çıktı. Müdür ne alakaydı şimdi? O an omuzumda bir el hissettim. Arkamı döndüğümde bu kişinin Masal olduğunu gördüm
-Önemli bişey değildir hadi gel beraber gidelim ben kapıda beklerim dedi. Ayağa kalktım ve yavaş yavaş müdürün odasına doğru yola koyulduk. Merdivenlerden inerken karşımıza Kuzey çıktı. Masal'a bakarak
-Nereye dedi. Eh hala mı trip. Pekala. Bende ona dönüp bakmadım bile.
-Konuşadur Masal gidiyorum ben diyip hızlı hızlı yürümeye başladım.
Aptal.Gerizekalı.Manda.Mal.Öküz.Odun.
Aklımdan geçen argo kelimeler bunlardı. Ben argo bilmezdimkii. :(
Müdürün odasına geldiğimde içimi bi heyecan kapladı. Ne heyecanı ya? Önemli bişey değ-
Kapıyı çaldım ve içeriye girmemle şok oldum. Baba? Yine mi baba? Konuşak istemediğim halde..
-Heh Eylül bizde seni bekliyorduk yavrum dedi kel olmayan müdürümüz.. Ne garip ama!
-Buyrun hocam dedim. Babamın suratına sadece bi kere bakmıştım. Ve o da göz devirmemle son bulmuştu. Övünmek gibi olmasın ama iyi göz deviririm falan filan :(( ;)) Yeterli bu kadar ego.
-Yavrum babanın seninle konuşması gereken konular varmış. Benimde az işim var. Siz konuşun ben dışarıdayım. İyi günler Selim Bey diyip odadan çıktı. Hala ayakta dikiliyordum. Babama bakmamaya yeminli gibiydim. Bakmıyordum. Baksam tiksinirdim. Belki kusardım? Aldatmıştı annemi. Aldatılmak..
-Otursana kızım dedi. Kızım?
-Bana kızım deme diye tısladım.
-Yapma böyle Eylül diyip yanıma geldi.
-Ne yapma baba ne yapma. Neler yaptın farkında mısın? Hayatımızı alt üst ettin. Ben yeni hastalıktan çıktım. Tam sizlere kavuştum derken neler yaptın sen. Annemi beni aldattın dedim.
Ağlamıyordum. Ağlarsam dayanamazdım. Sarılırdım. Güçlüyüm ben.. diye teselli etmeye başladım içimi..
-Bak Eylül. Anneni çok sevdim. Ama artık yapamadık. Anlaşamıyorduk yavrum dedi. Sadece güldüm. Hemde kahkahalarla. Şu an bu boş odada (!) kahkahalarım yankılanıyordu.
-Sevdin mi ahahhaha..
-Eylül yeter. dedi. Ve her son gibi kahkahalarım ağlamakla son buldu.
Bi damla.. Bir damla daha.. Bir damla daha..
