0.1

3.6K 154 130
                                    

Kitap biraz kafa karıştırıcı ögelere sahip olabilir ama birkaç bölümden sonra herkesin anlayabileceği şekilde açıklamış olacağım. Hatalarım varsa affola, iyi okumalar.

Uykumdan gözlerimi adeta taciz eden güneş ışıkları yüzünden uyandığımda vücudumun tamamen suya kestiğini hissetmiştim. Yaşlandıkça bu tür şeylerin yavaşladığını daha önce okumuş olsam da benim için bir etkisi yoktu anlaşılan. Doğrusu dış görünüş açısından da bir şey kaybetmemiştim.

Yanımda eşimi göremediğimde bu duruma şaşırmamıştım. Her sabah benden önce kalkar, güzelce bir kahvaltı hazırlardı. İki çocuğumuzla birlikte kahvaltı eder, işe öyle giderdim.

Tekdüze sayılacak bir hayat yaşıyor gibi görünüyordum dışarıdan, içeridense durum bambaşkaydı. Ama bunu sözde eşim dahi bilmiyordu.

Odadaki banyoma gidip kısa bir duş aldıktan sonra günlük kıyafetlerimi inerek aşağıya indim. Masada her zamanki yerimi alırken küçük oğlumun bana seslendiğini işiterek gülümsedim. Koşarak yanıma gelip yanağımı öptükten sonra sarıldı ve yanımdaki yerini aldı.

Hemen ardından gelen kızım da diğer yanımdaki yerini alırken eşim karşıma oturmak mecburiyetinde kalmıştı.

Hafif bir şekilde dudaklarını büzerek bana baktığında omuz silkerek güldüm. Bu halleri oldukça sevimli geliyordu Hinata'nın.

Kahvaltı faslının ardından masadakileri toplamak adına Hinata'ya yardım ettim. Kızım yeniden koşarak bana geldiğinde elinde bir zarf tutuyordu. Faturaların bulunduğu zarflardan çok daha farklı görünüyordu, dışı kan kırmızısıydı ve önünde bir çeşit mühür vardı. Victorian dönemlerinde kalmamış mıydı bu?

Kızım ufak parmaklarını bana uzattığında elinde bulunan zarfı aldım ve ona ufak bir öpücük bıraktım.

"Elindeki ne hayatım?" Hinata sesindeki hafif merakı gizleyemeden sorduğunda başımı iki yana sallayarak bilmediğimi belli ettim.

Zarfta bulunan mühürü dikkatlice incelediğimde üzerinde bir yılan kabartması olduğu anlaşılıyordu. Parmaklarımla mühürü parçalayıp içindeki kağıdı çıkardığımda kanımın damarımda donduğunu adeta hissetmiştim.

21 Ekim 2006 yılında ne yaptığınızı biliyorum.

2006 | SasunaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin