1.2

899 65 95
                                    

Bu bölümde Naruto'nun içsel karmaşasını bitireceğim ama oldukça fazla homofobik yargılar içerecek. Bölümün sonunda sizleri tatmin edebileceğimi umuyorum. Bölüm benim içime pek sinmedi ama geçiş bölümü olarak görün. Lütfen sinirlenerek bölümü yarıda kapatmayın. Hatalarım varsa affola, iyi okumalar.

2002

Dışarıda daha fazla bulunmak istemiyordum. Havanın kötü olduğunu bile bile ince giyinmiş, diğerleriyle buluştuğumda da oldukça ters davranmıştım. Moralim berbattı ve şimdi Temari ile birlikte yüksek bir duvara oturmuş, ayaklarımızı sallandırıyorduk.

Temari kemikli ellerini, giydiği kısa, kot eteğin cebine götürüp sigara paketini ve çakmağını çıkardı. Paketi bana uzatıp bir tane almam için beni teşvik ettiğinde reddedecek konumda değildim.

"Burada içmemiz doğru mu? Alanlardan birine gitmemiz gerekmez mi?"

"Kim umursar ki? Moralin bozuk ama hala aptal bir çevreci gibi davranıyorsun Naruto."

Haklıydı. Neden moralimin bozuk olduğunu ona söylememiştim ama o Temari'ydi. Benim bir şey söylememe pek de gerek yoktu.

Parmaklarımı tereddütle pakete götürdüm ve içinden bir tane kaptım. Daha önce hiç sigara denememiştim, bu yüzden nasıl hissettireceğini bilemiyordum.

Temari bir sigara da kendine aldıktan sonra eğilip benim sigaramı yaktı. Sigarayı dudaklarıma götürüp bir nefes aldığımda öksürmeye kendimi hazırlamıştım ama tahmin ettiğimin aksine bir şey olmamıştı.

Dikkatle beni izleyen Temari kalçasını kaydırarak iyice bana yanaştı ve sigarayı dudaklarının arasına sıkıştırdı. Bir elini belime, diğer elini karnıma koyduktan sonra sigaradan dolayı boğuk bir sesle konuştu.

"Sen gerçekten bir süt çocuğusun Naruto. Derince bir nefes al ve ciğerlerine çek. Böyle duman soluk borunun yanına bile yanaşmaz."

Dediğini yapmak için sigarayı yeniden dudaklarıma götürdüm ve derince bir nefes aldım. Sırtım dikleştiğinde Temari rahat olmam için ellerini çekmişti. Sigarayı dudaklarımın arasından çekemeden şiddetli bir şekilde öksürmeye başladım. Daha önce sigara içilen ortamlarda pek bulunamamıştım ama bu pasif içicilikten çok başkaydı. Ciğerlerim adeta soluduğu zehri vücudumdan atabilmek adına savaş vermeye başlamıştı.

Temari öksürüklerimin kesilmesi için sırtıma vurup bana su uzatmıştı. Şişedeki suyu kafama diktikten sonra rahatça bir nefes aldım.

"Bu şeyi nasıl içiyorsun Tanrı aşkına?"

"Arada sırada içiyorum zaten, görüyorsun ama herkes senin kadar süt çocuğu değil."

Öksüre aksıra sigarayı bitirdikten sonra taşa bastırıp söndürdüm. Temari hala anlatmam için herhangi bir baskı yapmamıştı. Anlayışı için ona içten içe minnettardım.

Aniden aklıma gelen fikirle kendimi silktim ve duvardan atladım. Temari'ye yamuk bir gülümsemeyle baktıktan sonra onun garip bir yüz ifadesiyle bana bakmasını umursamadım.

"Kütüphaneye gitmem gerekiyor hemen. Daha sonra konuşalım. Görüşürüüz." Koşarak giderken bağırdığımda arkamdan bağırdığını duydum ama umursamadan koşmaya devam ettim.

Kütüphanenin içine girip girişimi yaptırdıktan sonra koridorların arasında dolanmaya başladım. Tam olarak nereye bakmam gerekmiyordu ama sosyoloji kitaplarının arasında olacağını tahmin ediyordum. On beş dakikalık bir araştırmanın sonucunda kolumun arasına iki kitap sıkıştırıp boş bir köşeye gizlenmiştim.

2006 | SasunaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin