8'hey señorita

979 81 118
                                    

Bölüm şarkısı | Finneas - Let's Fall in Love For The Night

medya: çok pis utanıyorum.
-shuhua

------------
Soojin:

Sabahın erken saatlerinde evimin arkasındaki sahildeydik. Denizin soğuk ama dinç tutan serinliği ile güne başlamak bugün ilk defa iyi hissettirmişti. Elimde olan sigara kahvaltı yapmadığım için midemi bulandırsa da çizdiğim bu manzarada güzel bir detay oluşturuyordu. Şezlonglardan birinde oturmuş güneşin kendini gösterme çabasını izliyorduk. Shuhua ile üç haftadır bir arada olmamıza rağmen daha önce de dediğim gibi yıllardır bir arada gibiydik ama bir şeyler eksikti. Hala birbirimizi tanımıyorduk.

Evet, ciddi anlamda büyük bir sorundu bu benim açımdan. Bu durum iş birlikteliğimizi bile etkiliyordu. Onun bana anlatamadığı her ayrıntı bir anda önüme çıkınca şaşırıyordum. En küçük örnek olarak spor salonu veya şu illegal koleksiyon verilebilirdi. Bir anda bana açılmasını bekleyemezdim tabiki, kendimden biliyordum. Benimle ilgili küçük detayları sadece üç kişi biliyordu. Joon, Gi ve Minnie. Jimin'e bile tam olarak açılamamıştım. Ailemle ilgili bilgilerin hepsinin üstü gizlenmişti. Sosyal medyada hiçbir şekilde bulunamazdı. Röportajlarda bile pas geçiyordum. Sonra dağ evim daha önce oraya kimseyi götürmemiştim. Namjoon biliyordu ama hiç davet etmemiştim. Yemek yapmayı severdim mesela ama hiç birisine kendim yemek yapmamıştım. En önemlisi sigaraydı. Bunu cidden kimse bilmiyordu ve onun yanında hiç çekinmeden içiyordum.

Tekrar bir nefes almak için ağzıma götüreceğim sırada yine elimden almıştı. Ona döndüğümde zaten bitmek üzere olan sigaranın son dumanını alıp deniz kumunda söndürmüştü. Daha sonra da pakete izmariti geri koymuştu.

Yeni öğe; kahve bağımlısı, saat takıntılı, çevreci. Bipolar konusu tartışmaya açık.

Aniden bana dönünce hafifçe toparlanır gibi yaptım ama o elini çantasına atınca dikkatle izlemeye devam ettim. Bana bir şişe su ve lolipop uzatmıştı. Elinden alıp suyu içtim ve lolipopu da çantama attım. Karnım açken bir de onu yersem kusardım. Şişenin kapağını da açıp suyu içtim. Boş mideye harika bir hediye daha!

"Ne zamandır?"

"Ne, ne zamandır?"

"Sigara diyorum. Ne zamandır kullanıyorsun?"

Aklıma düşen görüntüyle yüzümü buruşturdum. Babam hep stresli veya canı sıkkın olduğu zamanlarda içerdi ve küçükken hep nasıl olduğunu merak ederdim. Kimse bana kötü bir şey olduğunu anlatmamıştı. Babam onun içtiğini bildiğimi bilmezdi. Büyüyünce boktan bir şey olduğunu öğrenmiştim ama artık bu benim için babamdan kalan bir mirastı. Onu anmak gibiydi.

"Soojin."

"Ah şey... Bir an geçmiş aklıma geldi. İdol olmadan önce kullanıyordum. Hatta bağımlısıydım ama şuan öyle çok içmiyorum. Hatta en son senin ilk iş gününün akşamında içmiştim."

"Anladım ama yine de bence hiç içme. Onun yerine canın çok sıkılırsa lolipop ye. Eğer o da kesmezse bol kafeinli bir kahve iç."

Tek kaşımı kaldırdım ve kafa salladım ama bunları o niye yapmıyordu.

"Peki ya sen? Sen de içiyorsun ama bu dediklerini niye yapmıyorsun."

Hafifçe sırıttı ve çantasını da alıp ayaklandı.

Sweet But Lil Psycho | shujin [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin