Bölüm şarkısı | The Weeknd - Blinding Lights
+Şarkı tam bu fice uygun yemin ederim+
medya: dürüst olmak gerekirse baya seviyorum. -yoongi
---------
Soojin;Pekala eğer Jungkook Yoongi'ye 'Özür dilerim bir anda ayağım takıldı.' demeseydi arkama bakmadan eve geri gidecektim fakat ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu fark edince yalancı bir öksürük sesi çıkarıp merdivenleri tamamladım. İkisi de beni fark edince toparlanmış ve ayrılmışlardı. Keşke ilk önce fotoğraflarını çekseydim. Neyse bir daha ki sefere artık...
"Hoş geldiniz, ikinizde geçin rahat rahat oturun lütfen."
Yoongi'nin utandığı ve gerildiği belliydi çünkü böyle zamanlarda istem dışı bir şekilde aşırı kibar oluyordu, savunma mekanizması gibi. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girerken Jungkook'un saçlarını karıştırmıştım o ise kaslarını çatıp saçlarını dağıttığım için sinirli sinirli homurdanmıştı. Noldu çocuğum, Yoongi Min seni beğenmez mi yoksa?
Gülerek salona geçtim ve kendimi siyah koltukların üçlü olanına attım. Jungkook da yanıma büzüştü. Çok gergin görünüyordu.
"Bu gece aslında eğitim vermeyi düşünüyordum fakat sanki hiçbirimiz bunu ister gibi durmuyoruz."
Jungkook ilk önce bir şey söylemek adına ağzını açtı fakat vazgeçip sustu. Yoongi ise sorarcasına göz teması kurunca derince bir of çekti ve sonra da ağzındaki baklayı çıkardı.
"Ben çok gerginim. Korkuyorum, sıradan bir lise öğrencisiyken bu aşamaya geçmek çok tuhaf. Yapamayacağımdan ölesiye korkuyorum. O yüzden bugün bunun hakkında hiç konuşmasak olur mu?"
Yoongi ile göz göze geldiğimde içimden geçenleri anlamıştı. Benim de en başta olduğum durumdaydı şuan Jungkook ve ilgiliye ihtiyacı vardı.
"Sarılmak ister misin?"
Sanki bunu bekliyormuş gibi omzuma kafasını koyunca bende elimle sarıp kolunu sıvazladım. Hiç doğmamış erkek kardeşim gibiydi. Yoongi birazcık mutsuz bakışlar ile Jungkook'a bakarken acaba bu durumdan rahatsız mı oldu diye düşünmüştüm ama aslında sadece miniği hakkında endişeleniyordu, aynı benim gizemli miniğimin karıştırdığı dolaplar yüzünden endişelendiğim gibi.
İç çekerek sehpada duran biraları elimle işaret ettim. Yoongi de anlamış olmalı ki hemen eğilip torbasından çıkardı ve sehpaya dizdi. İkisini açıp birini bana verdi ve diğerini de kendi aldı. Jungkook'a döndüğümde gözlerini kocaman açmış dudağını hafif bükmüş bir şekilde Yoongi'ye bakıyordu. Kocaman adamdı ama bazen o kadar bebek oluyordu ki ağlayasım geliyordu şirinliğine, Yoongi de aynısını düşünüyormuş gibi iç çekip saçlarını kaşıdı.
"İçmek ister misin?"
Jungkook hemen kafasını sallayıp yattığı omzumdan doğruldu ve Yoongi'nin bir yudum aldığı elindeki şişeyi kapıp kafasına dikti. İkimiz de şokla ona bakınca ise omuz silkip bir daha içmişti.
"Hızlı içersen sarhoş olursun."
"Ah ben alışkınım."
"Pekala..."
🍀
Hiçte alışık değildi. Cidden üçüncü şişeden sonra kalkıp Yoongi'nin kucağına oturmuş ve saçlarına dokunmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet But Lil Psycho | shujin [✓]
Fanfiction[shujin] 'Güzel yetenekli idol Seo Soojin ve onun sadık, tatlı-karizmatik menajeri Yeh Shuhua. _________________________ Başlama tarihi•07.06.19 Bitiş tarihi•14.04.21 ©ohmondiablo |#1 shujin| |#1 sooshu|