Keyifli okumalar...
•
•
•
Zümrüt Yeşili
Bölüm 12 {Karmakarışık}Eğer bir dilek hakkım olsaydı zamanı durdurmak isterdim. Belki o zaman hayatımda yaşadığım bir çok şeyi anlayacak kadar zamanım olabilirdi. Bazen her şeyden kaçmak istiyordum. Yalan artık tüm gücünü kaybetmiş, gerçekler ise yalanların önüne geçmişti.
Küçükken hayallerim vardı. Aptal bir mutlulukla bunların gerçek olacağını düşünüyordum. Ne yazık ki o zamanlar bilmediğim bir şey vardı. Burası hayallerin gerçek olduğu bir dünya değildi.
Çatısı camdan oluşan büyük bir ev, en çok istediğim şeydi. Yağmur damlalarını izlemek isterdim hep. Uyumadan önce son gördüğüm şey bu olsun isterdim.
Yakışıklı, güçlü ve beni çok seven bir adam hayal ederdim. Yeri geldiğinde kavga edeceğimiz yeri geldiğinde beni güvenli kollarının arasına alabilecek biri.
Küçük bir dostum olabilirdi. Şirin, yavru bir köpek fena olmazdı. Bir sürü isim bulmuştum ona. Karar vermek oldukça zordu o zamanlar.
Benim hayallerim gerçekleşmesi mümkün olmayan hayaller değildi. Sadece benim için zordu. Çok zordu.
Böyle olumsuz düşüncelerim olsa da, bugün güne mutlu başlamıştım.Bir hafta dolduğu için haftalık maaşı almıştım ve işten sonra hapishaneye gidip Elif abla ile sohbet etmiştim.
Eve geri geldiğimde, yani bir saat önce güzel bir haber daha almıştım. Selin buraya iki gün sonra geliyordu ! Bana bunu söyleyince yatağımda zıplayarak sevinmiştim. Bence gayet normal bir tepkiydi !
Yarın erken kalkmak zorunda olduğum için gözlerimi kapatıp kendimi uykuya teslim ettim. Çok geçmeden bilincim tamamen kapandı.
Rüzgar Alkım
İnsanlar -genelde ailem- benim dengesiz biri olduğumu söylerler. Ne kadar kabul etmiyor olsam da, bu düşünce galiba doğru.
Ben kendi içinde bile karmakarışık olan biriyken, şimdi de 'aşk' adında büyük bir sorunum vardı.
Öykü bir an da hayatıma giriş yapmıştı. Belki de ilk karşılaştığımız gece, onun yanına oturarak ben onun hayatına girmiştim.
Ona hissettiğim şey aşk kadar büyük bir duygu muydu bilmiyorum fakat küçük bir şey olmadığına emindim.
Arabanın açık camından girip beni rahatlatan esinti güzel bir hissiyat veriyordu. 'Nereye gidiyorsun ?' sorusuna bu aralar çok sık olduğu gibi cafeye cevabını verirdim. Ayrıca yalnız değildim. Yanımda Kerem ve susmak bilmeyen bir Gökhan vardı.
“Rüzgar aşkım tamam anlıyorum, Öykü kardeşimi görmek istiyorsun ama biz niye seninle geliyoruz ? Bizim suçumuz ne ?”
Gökhan birazcık haklı olabilirdi.
“Öykü orada olduğu için oraya gidiyor değilim.”
Pekala, buna inanmaları için salak olmaları lazım. Kerem inanmaz fakat Gökhan salak olma konusunda usta.
Kerem bana bir bakış atıp göz devirdi. Gökhan ise aynadan gördüğüm kadarıyla 'tabi, tabi' dermiş gibi elini salladı. Onu aynadan gördüğümü fark edince de orta parmak işareti yaptı. Salak çocuk !
Geldiğimizde arabayı park edip hızlıca indim. Cafeye girdikten sonra boş bir masa bulup oturdum. Sırayla Gökhan ve Kerem de oturunca etrafıma bakmaya başladım. Galiba Öykü'ye düşündüğümden daha fazla değer veriyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÜT YEŞİLİ
Teen Fiction|Yeşil gözler serisi~1| Küçüktü, etrafındaki yalanlar acı gerçekleri görmesini engelliyordu. Hayatına kaos etkisi yaratacak olan gerçekler, yalanların arkasına saklanmış bir şekilde kendisini bekliyordu. Acı gerçekler elbet bir gün açığa çıkacakt...