|Özel Bölüm| 2

641 28 2
                                    

Keyifli okumalar...



Zümrüt Yeşili
Özel bölüm~2

Öykü Yıldırım

   Pes ettiğim zamanlar oldu. Buraya kadar, artık yolun sonu dediğim zamanlar. Yine de hayat bir şekilde devam etti ve yavaş yavaş huzuru hissetmeye başladım.

   Dışarısı savaş alanı olmuş olsa, bir çatı altında onun kolları arasında yine de huzurlu olurdum ben. Rüzgar ile evlenmiş ve Beste adında küçük bir kızımız olmuştu. Dört yaşındaydı ve daha şimdiden güzelliği ortadaydı. Sarı saçları ve parlak ela gözleri vardı. Yanakları dolgun olduğu için onu ısırmak geliyordu içimden, ki çoğunlukla öyle yapıyordum.

   Beste. Ona ismini Rüzgar koymuştu. Müziğe karşı olan sevgisi hoşuma gidiyordu ve bu ismi bana ilk söylediği andan beri çok seviyordum.

   Kızımız doğduktan sonra sanki aramızdaki görünmez bağlar daha da güçlenmişti. Aradan yıllar geçse de, aşkla bakmaya devam etmişti bana. Aynı şekilde ben de ona.

   Hamileyken son aylar hem benim için, hem de Rüzgar için çok zor geçmişti. Akşam geç saatlerde uyanır, kimsenin aklına o saatte gelmeyecek şeyler isterdim. Rüzgar da hiç itiraz etmeden ne istersem almaya giderdi. Ona her seferinde daha da çok aşık oluyordum.

   Okuduğum kitaptan başımı kaldırıp salona giren Rüzgar'a baktım. İşten yeni gelmişti, dağınık saçlarıyla etrafa yorgun bir şekilde bakıyordu. Beni görünce gülümsedi ve gömleğinin ilk iki düğmesini açarak yanıma geldi. Dudağıma hızlı ama tutku dolu bir öpücük bırakarak koltuğa oturdu. Başını bacaklarımın üzerine koyduğunda saçlarını okşamaya başladım.

“Son zamanlarda eve hep yorgun geliyorsun, her şey yolunda mı ?”

   Derin bir nefes alıp verdi ve gözlerini kapattı.

“Şirkette bazı sorunlar var. Çok çalışmamız gerekiyor.”

“Eminim en kısa zamanda düzelir, sonuçta senin gibi iyi bir çalışanları var.”

   Gözlerini açıp tekrar gülümsedi. Duygu dolu bakışları yüzümde gezinirken gelen sesle başımızı salonun kapısına çevirdik.

“Baba ?”

   Beste yanımıza gelip babasının onun için açtığı yere yattı. Artık ikisinin de saçını okşuyordum.

“Anne, ben acıktım.”

“Ben de acıktım.”

   Gülümsedim ve ilk önce Rüzgar'ın sonra kızımın alnından öpüp onları rahatsız etmeden ayağa kalktım. Rüzgar başlarının altına bir yastık alıp Beste'ye sarıldı.

“Üzerini değiştir Rüzgar, öyle uyuma.”

   Rüzgar boğuk bir sesle onay verip uykusuna geri dönünce göz devirerek mutfağa geçtim.

   Bir süre sonra her şey hazırdı. Rüzgar biraz daha kendine gelmiş gibiydi. Beste ve o yemek yemeyi çok seviyordu, bazen az yemek yediğim için bana uzaylı gibi bakıyorlardı. Hamile olduğum zaman yediğim o mide bulandırıcı şeylerden sonra daha az yemeye başlamıştım.

   Yemeyi yiyip ortalığı toplamaya başladığımda kapı çaldı. Beste koşarak kapıya ilerlediğinde gülümseyerek onu takip ettim. Kapıyı açar açmaz Beste bağırarak gelen kişinin üzerine atladı. Evet, atladı.

“Kerem amca !”

   Gelen kalabalık grup arkadaşlarım ve babamdan oluşuyordu. Tabi ki bir de babamın yeni eşi Esma abla vardı. İki yıl önce tanışmış ve bir yıl önce evlenmişlerdi. Başlarda babamı paylaşma düşüncesi pek hoşuma gitmemişti fakat onun mutlu olması benim için önemliydi. Ayrıca Esma abla iyi biriydi, onun gibi bir annem olsun isterdim.

   Gelenler Kerem, Burak, Zeynep, Selin, Babam ve Esma ablaydı. Toplam altı kişi hiçte az değildi. Gökhan sevgilisi ile beraber yurt dışındaydı ve Elif abla çok meşguldü. İkisinin de yokluğu çok fazla belli oluyordu.

   Beste hepsini çok seviyordu fakat en çok Kerem'i sevdiği apaçık ortadaydı. Kerem, ona göre gelecekteki eşiydi.

   Kerem evli değildi ve evlenmeyi düşünmüyordu. Yalnızlığı seviyordu galiba, emin değildim. Zeynep ise dört yıl önce, çalıştığı hastaneden bir doktorla evlenmişti ve birbirlerini çok sevdikleri belliydi.

   Burak ve evlenmek birbirine uzak iki kelimeydi. Çok fazla sevgili değiştiriyordu. Muhtemelen en uzun ilişkisi dört ay sürmüştü sadece. Onu adam edecek birine ihtiyacı vardı.

   Selin de evlenmişti. Aslında iki yıl önceye kadar platonik takılıyordu. Gökhan'ı seviyordu fakat Gökhan onu kız kardeşi olarak görüyordu. Selin uzun bir zaman aşk acısı çekmiş ve sonunda doğru kişiyi bulup evlenmişti. Kafası karışık olduğu için kocası çok zorlanmıştı ama sonunda Selin'i kendisine aşık etmeyi başarmıştı.

   Onları karşıladıktan sonra hep birlikte içeri geçtik. Kısa bir sürede sohbet etmeye başlamıştı herkes. Beste de gelecekteki kocası Kerem'in kucağında sessizce oturuyordu. Yaramaz kız hallerinden eser kalmamıştı.

“Kerem gelince hemen beni unuttun galiba prenses, aşk olsun.”

   Rüzgar küsmüş bir çocuk gibi kollarını göğsünde bağladı ve bana doğru döndü. Beste önce şaşırdı, daha sonra hızlıca Kerem'in kucağından kalkıp babasının yanına geldi ve koltuğun üzerine çıkarak sıkıca sarıldı.

“Ben seni unutmadım ki. Ama Kerem çok az buraya geliyor, sen hep buradasın. Üzülme.”

   Rüzgar yavaşça ona döndü.

“Gerçekten mi ?”

   Beste başını olumlu anlamda salladı. Rüzgar daha fazla dayanamayıp ona sarıldı. Bazen ben de onları kıskanıyor olsam da, bu görüntü için her şeyi feda etmeye hazırdım. Biz kocaman bir aileydik. Ve ben onları çok seviyordum.

(Özel bölüm sonu)

ZÜMRÜT YEŞİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin