DARMADAĞIN HİSLER

Bit-ti!

Alnımdan öpüp uyandırmıştı bu sabah beni, 13. bölümün çekimini bitirmiştik.
Saat akşam 6' ya geliyordu. Acıkmıştım. Ve yorgundum. Telefonum çalıyordu. Arayan Akın'dı
"Akşam yemeği yemeye gidelim mi güzelim?"
"Olur gideliimm"
"Bekliyorum"
"Bekle.. Sevgilim"
Hemen telefonu kapattım, derin derin nefes aldım çünkü ilk kez ona sevgilim diye hitap etmiştim. Her geçen gün utanmamı yenip her sevgilinin yapması gereken şeyi yapıyordum. Utansamda güzeldi, çok güzeldi.

Hazırlanıp çıktık.
"Bak geçen şurda Tansuyla balık yedik çok güzeldi, yer misin?"
"Mardin'de balık mı yiyeceğiz?" Dedim gülerek.
"İstemiyosan sorun yok başka bir şeyler yiyelim"
"Hayır canım şaşırdım da ondan"
Koskoca et diyarı Mardin'de balık yemek... gülmemek için kendimi zor tuttum ama Akın et yemediği için mecbur katlanacaktım.

Masaya oturur oturmaz Akın:
"Benim lavaboya gitmem gerek geliyorum hemen" dedi.
"Tamamm"

Etrafa göz gezdirirken Akın'nın telefonuna mesaj geldi.

Anlaştığımız gibi yarın ilk uçakla Mardin' e geliyorum. Seni özledim sevgilim.
Gönderen: Sandra P.

Şok olmuştum, gözümden yaşlar akıyordu. Akın telefonuna bakıp neye şaşırdığımı anlamıştı, yanıma gelip
"Bak sandığın gibi değil"
"Sakın peşimden gelme sakın!"

Dışarı çıktığımda yağmur çiseliyordu. Koskoca Mardin sıcağında yağmur, yağacak bugünümü bulmuştu? Belki de gökten inen damlalar yağmur değil acıma ortak olan, benimle beraber ağlayan gökyüzüydü...

Hüngür hüngür ağlıyordum, midem bulanıyordu. Akın'nın uzaktan gelen sesini duyabiliyordum.
"Ebru yalvarırım bekle"
Birden bileğimi yakaldı.
"Bırak! Bıraaak!" Tüm sokak inlemişti çığlıklarımla.. Bu sefer ağlayan sadece ben değildim, oda ağlıyordu..

Sırılsıklam olmuştuk. Yağmur, doluya dönüyordu.
"Unutamadın Sandra'yı değil mi, unutamadın!"
Kızarık gözleriyle bana bakıyordu.
"Söylesene!"
"Sandığın gibi bir şey yok aramızda dinle beni bi"
.....
"Ben sana son bir şey söyleyeceğim Akın"
Hüngür hüngür ağlıyor, bağırıyordum.
Sessizlik olmuştu, sadece hiddetli yağmur sesi bize eşlik ediyordu.
Yavaşça yere oturdum. Yağmurun beni ıslatması umrumda değildi. Her şeyi akışına bırakmıştım.
"Bitti anladın mı? Bit-ti."