DARMADAĞIN HİSLER

Sahile İnelim!

Akşam yemeği yedikten sonra Akın'la sofrayı toplarken, Oya ve Tansu'da film seçiyordu.

"Dün söylediklerimi hiç yaşamadık tamam mı?"
"Yoo ben yaşadım valla"

Omzundan itileyerek önümden çekilmesini sağlamıştım.

"Hangi filmi seçtiniz bakalım?"
"Bilmiyoruz ki"
"Bulamadık valla"
"Aa dur bak bu güzel"
"Koy bakalım açalım önce"

Romantik bir filmdi.
Akın'a sinirli olsamda, seslendim.
"Akııın!"
......
"Akııın!!!"
"Geldiiim"
"Nerdeydin"
"Lavaboda"
"He tamam"

Yanıma oturup kolunu arkama attı.
Tam dizilerdeki gibiydik.
4'müz yanyana...

Yaklaşık 40 dakika sonra:

Oya konuşmaya başladı.
"Biz odamıza geçiyoruz"
"Tamamm"

"İzlemeye devam mı edelim? Napalım?" dedim.
"Napalım biliyomusun"
"Söylersen öğrenicem"
"Sahile inip gezelim, midye yiyelim"
"Efsane fikir"
"E hadi o zaman giyinelim"

Giyindikten 10 dakika sonra arabayla sahile gelmiştik. Gece, saat 12'yi geçiyordu.
Sahil aşırı sessiz olduğu için fısıldaşarak konuşuyorduk.
Zar zor midyeci bulup, istediğimiz sayıda poşete koydurup, deniz kenarı oturmaya gelmiştik.

"Kum çok soğukmuş"
"Aynen öyle"
"Ayaklarımı suya sokucam sende gelsene"
"Tamamm" dedim hevesli şekilde.

"Deniz bin kat daha soğuk"
"Hemde kat kat"

Üşüdüğüm için elimi göğüslerimde birleştirip Akın'ı izlemeye koyuldum.
O kadar masumdu ki, sanki 2 yaşındaki çocuğun ilk kez denize girdiğindeki masumluğu gibi.

Masum ve çocuk gibi.

"Acaba girsek mi?" dedi.
"Saçmalama"

Gözlerini kısıp gülümseyerek bana baktı. Bir şey planlıyordu.
Ellerini suya sokup bana doğru döndürdüğünde çığlık attım.

"Sakın düşündüğüm şeyi yapma sakın!"
"Günah benden gitti"

Elleriyle üzerime su atıyordu.
Bir kaç saniye hiç bir şey yapmadan sadece gözlerimi kapattım. Ama şimdi intikam zamanıydı.

"Demek su atarsın ha"
"Evet"
Kahkaha atıyorduk.

........

"Çok ıslandık yeter" dedim.
"Yetmeeez yetmez"

Birden gövdesini suya soktu.
"Manyak mısın hasta olucaksın çık"
Dişleri birbirine çarparak konuştu.
"Y-yo hiç soğuk değil"
"Aynen kesin değil"
"Gel bak soğuk mu değil mi"

"Sakın" demek için ağzımı açtığım an elimden çekip suya soktu.
Öksürerek çıktım.

"Napıyosun salak"
Kahkaha atıyordu.
"Ne gülüyorsun Akın?"
Gülmekten cevap vermediği için sinirden delirecektim. Saçlarımı sıkıp sudan çıktım.
Terliklerimi giyip, arabaya yürümeye başladım.

"Hoppp nereye?"

Uzaktan gelen sesine aldırmadan yürüdüm.

"Cehennemin dibine gidiyorum gelicek misin?"
"Olur valla sen nereye ben oraya"

Beni sinir etmek için her şeyi yapan Akın, benimle cehennemede gelirmiş bak hele sen...

Bana doğru koşturduğunu ayak seslerinden duyduğum için arkama bakmadan bende koşturmaya başladım.

"Sen ne inatçı bi kızsın ya, aynı keçi gibi"
"Sende ne sinir bozucu bi adamsın ya, aynı ÖKÜZ gibi"

Öküz kelimesini bastıra bastıra söylemiştim.

İkimizde koşturmaktan yorulduğumuz için betona oturup düzensiz nefeslerimizi durdurmaya çalıştık.

"Ben koşturunca neden hemen kaçıyorsun ki? Korkuyor musun yoksa?" dedi, ukala ukala.
"Ya ben senden ne korkucam be"
"İyi o zaman"

Oturduğumuz yerde aramızda mesafe vardı.
Ayağa kalkıp elimden tuttu.
"Hadi kalk"
"Neden"
"Sen bi kalk"

Kalkıp Akın'a baktım.
Saat 2,5'a geliyordu. Birbirimizi görmeyi sağlayan tek şey sokağın lambasıydı.
Loş ve sarı.

"Söylesene"
"Söyleyemem ama yapabilirim"
"Yap o zaman neymiş?"

Dudağımı dudağına bastırdı. Şehvetliydi.
Öpüşüyorduk.
Kıyafetlerimizden hızlı hızlı akan suya aldırmadan hemde.
****
10 dakika boyunca aralıksız öpüşmüştük.
İlk kez bu kadar uzun olmuştu.
Çünkü diğerlerinin hepsi saniyelikti.

Hayatım boyunca asla
unutamayacağım öpücüktü.

"Bak yaptım işte"

Cevap verememiştim. Sadece dudağına bakıyordum.

"Dudağıma bakmak, tekrar istemek demek galiba?"
"Evet tekrar istemek" diye fısıldadım.
Ve tekrar dudaklarımı dudaklarına bastırdı.

10 vote 70 yorum! 💍