Ayrılalım!

1.6K 53 14
                                    

Vote istediğim gibi olmamış :/
Ama size kıyamadığım için bölümü atıyorum.
İyi okumalar.🧡
Bol yorum atarsanız sevinirim.💗

Akın'dan:

Tansu eliyle gel işareti yaparak beni yanına çağırmıştı.

"Kardeşim bir şey söyleyeceğim"
"Efendim kardeşim"

Elindeki yüzük kutusunu gösterip konuşmaya başladı,

"Oya'ya teklif edicem"
"Ohaa helal oğlum sevindim ha"
"Acaba ne der?"
"Hayır der" dedim sinirle, çünkü Tansu'nun, cevabı gayet açık olan soruları sorması beni delirtiyordu.
"Etmiyim o zaman evlilik teklifi"

Bazen gerçekten Tansu tarafından sınandığımı düşünüyorum.

Kafasına bir tane vurup,
"Tansu yeter artık amına koyim"
"Ne yaptım ya?"

Tansu'dan:

Oya'yı Ebru'nun yanından aldıktan sonra, çekimlerin bittiği, bomboş olan Aslanbeyler Konağına götürdüm. Yol boyunca neden gidiyoruz diyip durdu.

"Ya biz Aslanbeyler konağında napıcaz Tansu?"
"Şş süpriz"
"Acaba ne süprizi olabilir orda çok merak ettim şuan"
Alaycı bir ifadeyle konuşuyordu, ama birazdan olacaklardan sonra dili tutulacaktı. Bakalım o zaman konuşabilecekmiydi?

"İn hadi"
Oflayarak aşağı indi.

Süslemek için Gönül'ün odasını tercih etmiştim. Süprize, mumlarla dolu olan odaya, önce Oya'nın gözlerini kapatarak başladım.
"Tansu düşücem"
"Düşmezsin"
"TANSUU!"

Oya masaya çarpıp düşmüştü, masanın üzerindeki mumda sofraya düşünce masa alev almaya başladı.
"Hasiktirrr... çabuk kalk Oya çabuk"
Üzerimdeki ceketle ateşi söndürmüştüm.
"Senin yapacağın süprize..."
Oya'nın lafını böldüm.
"Hopp yavaş"

Yüzlerimiz is olmuştu. Simsiyahtık. Tek çare çekim alanına geri dönüp temizlenmekti.

******

"Lan bu haliniz ne"
Ayaktayken eğilip, elini dizine koyup bağıra bağıra gülen Akın'a sinirle baktım. Akın'nın sesini duyan Ebru, sevgilisinin yanına gelmişti.

"Bismi-"
Elini kalbine koydu.

Yüzümüzü görünce korkmuş olsa gerek.
Akın sevgilisinin tepkisinden sonra iyice gülmeye başlamıştı.

Dayanamayıp konuşmaya başladım.

"Başlarım sizin gülmenize"
Oyaya bakarak cümleme devam ettim.

"Süpriz yaparım, gördüğü zaman teşekkür etmek yerine beğenmeyip tantana yapmaktan başka bilmez. En azından ayıp olmasın diye beğendim dersin. Bir şeyden de memnun ol be.."

Ceketimin iç cebinden çıkardığım yüzük kutusunu, Oya'nın avucuna bırakıp arabama bindim.

"Tansu dur ben öz-"
Cümlesinin devamını duymadan gaza basmıştım.

Ebru'dan:
"Ağlama artık güzel kızım"

Gözyaşlarını silip çaresizce gözlerime baktı.

"Affeder mi beni?"
"Tabi ki affeder, şuan sadece sinirli. Merak etme Akın onunla konuşur o konuşmazsa ben konuşurum"
"İyi ki varsın"
"Sende..."
Konuşmaya devam ettim.
"Hadi gel arka sokaktaki markete gidip abur cubur alalım, film izleriz"
Gözleri parlamıştı.
"Oluuur"

******

Komedi filmi izlerken bir avuç mısırı ağzına sokarak, gülmek yerine hüngür hüngür Oya'yı seyrediyordum.
"Ayyy Oya yeter"
"Ne yapayım kızım ya"
"Önce ağzındakileri yut, boğulacaksın"

Kapı çalmıştı.
"Oya nerde?"

Tansu hızlıca odaya girip yatağın üzerinde ağlayan sevgilisine sarıldı.

"Seni seviyorum"
"En yakın zamanda evleniyoruz! En yakın!"

Barışmışlardı, işte bu kadar basitti birbirini seven iki insanın küsüp, barışması. Ben ve Akın, Oya ve Tansu gibi...

Hayranlıkla Tansu ve Oya'yı izlerken istemsizce arkamda duran Akın'a baktım. Suratı beş karıştı.
"Bir şey mi var sevgilim?" dedim sakallarını okşayarak.
Gözleri dolmuştu, belli etmemek için arkasını döndü, sakallarında dolaşan elimi tutup dışarı çıkardı.

"Ebru ben ayrılmak istiyorum"

Duraksadım. Duyduğum şey doğrumuydu? 4 saat içinde ne değişmişti Akın'nın kafasında? Ayrılacakmıydık biz?
Başım dönüyordu.

"Akın ne diyosun"
Avuçlarımı yüzüne hapsettim.
"Akın bir şey söyle nedenini söyle, ne yaptım? Ne yaptıysam özür dilerim"

İşte bu kadar çaresizdi sevdiğinden ayrılmak.
Nedenini bilmediğin ayrılık için binlerce kez özür dileyip yalvarmak.
Acınasıydı.

"Nedenini sorma"
Yüzündeki ellerimi, elinin tersiyle itip yürümeye başladı.

"Akın dur!"
Gözyaşlarıma engel olamıyordum.
Beni duymamazlıktan gelip yürümeye devam etti.
"Dursana!"

Koşarak önüne geçtim.
Görmeyeyim diye akan gözyaşlarını çabucacık sildi.

"Ben seni sevmekten başka hiç bir şey yapmadım Akın"
"Ebru bitti!"
"Akın yalvarırım gitme... yalvarırım..."

Artık koridorda sadece Akın'nın ayak sesleri ve hıçkırıklarım duyuluyordu.

Akın'dan:
Odama girdiğim an hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım.
Ellerimle kulaklarımı kapatıp yere çöktüm. Çünkü kulaklarımda menejerimin sözleri yankılanıyordu.

"Basın, sosyal medya vs. ilişkinizin en ufak detayına kadar biliyorlar. Başrol olduğunuz için diziye ne kadar zarar verdiğinizin farkında mısın?"

10 saniye kadar düşündü.

"Ebru'dan ayrılmanı istiyorum. Hemde hemen. Nedenini Ebru'ya asla söylemeyeceksin. Seni piyasadan silerim! Eğer silinmek istemiyorsan ayrılacaksın Akın! Dizi ne zaman biter işte o zaman başlarsınız ilişkinize"

Pencereleri sonuna kadar açıp, cebimdeki sigara ve çakmağı çıkardım. Uyku artık bana haramdı.

DARMADAĞIN HİSLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin