DARMADAĞIN HİSLER

İlk Gece...

Yemek yedikten sonra, bir kaç içecek alıp arabaya bindik.
Benim kalbim ağzımdan çıkacakken Akın'ın bir şeyler düşünüp çapkın çapkın gülerek yola bakması beni delirtiyordu.
****
"Geldik" dedi.
"Farkettim"
"E insene o zaman"
"Y-yok ya araba çok güzel"
"Ne?"
"Arabada o-oturalım"
Camı açıp havayı içime çektim.
"Oh mis vallahi"
"Ebru oksijenmi çarptı acaba seni?"
"Yok be"
Yapmacık kahkaha attım.
"Ebru iyi misin gerçekten?"
"Çok iyiyim"
"E hadi in"
"Şey ya... acaba senin dün dediğin gibi teknemi kiralasak? Hadi gidelim"
"Hiç bir yere gitmek yok"

Sanki bir labirentin içinde kaçış yolu arıyordum. Ama kaçacak hiç bir yerim yoktu.

Akın arabadan inip benim kapımı açtı.
"Hadi gel"
"Aahhh"
"Noldu iyi misin?"
"Ayy sanırım bacağıma bir ağrı girdi, çok kötüyüm"
Mızıldandım.
"Gel beş dakika otur şurda ayağımın acısı geçsin"

Yerine geçip oturdu.
"Ebru sanırım Oyalar evde yok"
"N-ne"
"Evet yoklar baksana"

Arabaları olmadığına göre evde yoklardı. Ve kaçmaktan başka çaremde yoktu.

"Ay ayağım daha kötü oldu"
"Gel seni kucağıma alıyım"

Bu çocuk niye bir türlü pes etmiyordu.
"Ay dur dur geçti galiba"
"E kendin in o zaman"
"Bu seferde belim ağrıyor, kucağına alamazsın"
Dudağımı büktüm. Tabi ne kadar inandırıcı oldu bilemem.

"Ebru ne yapmaya çalıştığını anlamadığımımı sanıyorsun?"
Gülümsedi.
"Bir şey yapmıyorum ki..."
"Aynen aynen"
"Ay belimm!"
"Hadi gel film izleriz"
"Film mi"
"Evet hadi"
İkna olmuştum. Hemen aşağı indim.
"Oha Ebru vallahi oha"
"Ne yaptım"
"Numara yaptın"

Elimle ağzımı kapattım. Çok salaktım çok...
"Niye ağzını kapatıyorsun"
"Belimin ağrısı ağzıma vurdu da"
"He Ebru he"
.....
"Düş önüme"

Labirentin sonuna gelmiştim.

"Ay acıktım ben ya bişeyler yapıyım bari"
"Ebru 5 dakika önce kebap gömdün hemde sabah sabah"
"Ama acıktım"
"Birazdan birlikte yeriz"

PES ETMİYORDU...

"Gel şu gül kurusu şaraptan içelim biraz"
"Niye öğlen öğlen şarap içiyoruz ki"
"İstersen akşam içelim"
Göz kırptı.
"Yok yok şuan tam sırası hadi içelim"

U dönüşünde kimseyi üstüme tanımam.
"Sen bugün bi tuhafsın ama neyse"
"Evlendik ya ondan heralde"
"Aynen aynen"

Şarabından bir kaç yudum aldıktan sonra dudaklarıma yaklaştı.
Hemen çekildim.
"Ayy ben bi makarna yapayım"

Bileğimden tutup tekrar oturttu. Ve tekrar yaklaştı.
"Yapma"
"Niye?"
"Şimdi sırası değil"
"Ahhh"
Korkup birden çekildi.
"Ne oldu yine Ebru"
"Karnım çok ağrıyor su ısıtıp dinleniyim biraz"

Koşarak merdivenlerden çıktım. Utanıyordum işte ne yapayım?

Yatağa uzanıp bir an önce uyumayı diledim.

"Hayatım"

Akın az önce bana hayatım mı demişti?
"Efendim"
"Daha iyi misin"

Usulca yanıma uzanıp elini belime yerleştirdi. Sanırım odaya gelerek kedinin ağzına ciğer bırakmıştım.

"İyiyim"
.....

Dudaklarıma yaklaşıp bir kez öptü.
"Akın.."
"Efendim"
"Şuan bunun sırası değil"
"Neden?"
....
"Söyleyecek misin?"
"Utanıyorum ben...hemde çok"
"Güzelim utanılıcak ne var? Bu kısır bir döngü"
"Tamam da utanıyorum işte"
"Sakin ol otur bi"

Yatağın üstüne bağdaş kurup karşılıklı oturduk.

"Şöyle bi baktım da yine çok güzelsin"
Saçımla oynamaya başladı.

"Sıkma kendini rahat ol"
Yumuşak bir dille söyleyip aklı sıra beni rahatlatmaya çalışacaktı.

"İyi misin şimdi"
"Biraz daha iyiyim"
"Öyle gözükmüyorsun"
.....
"Gel uyuyalım"
"Ne"
"Doğru duydun hadi"

Yatıp, yüzlerimizi birbirine döndürdük.

"Bu kadar anlayışlı bir eşe sahip olduğum için çok şanslıyım"
"Eşmi"
"Hı hı"
"Şuan evliyiz biz inanabiliyor musun?"
"İnanamıyorum"

Avcumu yüzüne koydum.
"Doğru söylüyorsun utanılıcak bir şey yok"

Akın doğru söylüyordu. Doğanın kanunuydu bu. Hem nereye kadar kaçacaktım ki?

"Utanmıyor musun yani"
"Hayır utanmıyorum"

Akın'a yaklaşıp bir kaç kez öptüm.
Hem öpüyor hemde gömleğinin düğmelerini açıyordum.
Onun da yardımıyla benim üzerimdeki elbiseden kurtulmuştuk.
Birleşmek için hazırdık.

"Çok acımaz dimi"
Tebessüm edip konuştu,
"Bilmem"

Gayet iyi biliyordu. Korkmamam için söylüyordu bütün bunları.

"Doğru söyle"
Akın cevap veremeden aşağıdaki kapı açılmıştı, Oyaların sesi geliyordu.
"Ebruuşş!! Nerdesiiin?"

"Yakalandık!"
"Dur sakin ol üzerini giyin uyuma taklidi yapıcaz"
"Tamam"

Uyuma numarası pozisyonuna geçmiştik.

Kapı açıldı,
"Uyuyor bunlar"
"Bunlarda bi haller var 2 gündür ama çözücem"
"Aynen he"

Kapıyı kapatıp çıktıkları an Akın kalktı.
"Evet nerde kalmıştık"
"Akın yapmasak mı acaba"
"Niye be"
"Ya yakalanırsak"
"Başlarım yakalanmasına"

Üzerindeki gömleğin ilk 3 düğmesini açıp boyun kısmından tutarak çekip çıkardı.

***********

Arkadaşlar, kuzenimin düğün dernek telaşı olduğu için yazamadım. Dün bittiği için hemen yazıp sizinle paylaştım. İyi okumalar.🐰💞

15 vote, 60 yorum.🧚🏼‍♀️💋