BÖLÜM-40

6.9K 436 66
                                    

Sabah  uyandığımda dün gecenin hayal olup olmadığını düşündüm.

Madem seviyorsun Atakancım neden uzatıyorsun ama değil mi?

Yataktan kalkıp aşağı indim.

"Amanın öcü!" Mert'e baygın baygın bakarak saçımı çözüp topuz yaptım. "Ha Aselmiş."

Atakan'da gözlerini ovuşturarak merdivenlerden inerken ne kadar sanatsal olduğunu düşünmeden edemedim.

"Manzara olduğundan habersiz duruşun." Kısık sesle mırıldandığımı düşünürken Mert gülünce hafifçe Atakan'a baktım o da kendini sıkıyordu.

Utançla kafamı yere eğip dudağımı ısırmaya başladım. "Sana demedim be ne havalanıyorsun?" Atakan ellerini ben suçsuzum dercesine kaldırıp son basamağı indi.

Hızla Güneş'in yanına giderken arkamdan kahkaha attığını duydum.Kahkahası da güzel şerefsizin.

"Ay geldim,geldim git." Güneş kapıyı yüzüme kapatınca şaşkınlıkla kapıya baktım.

"Herkes hasta,herkesin problemleri var bu evde." Geldiğim yolu dönüp mutfağa girdim peşime de Güneş girmişti.

Ona ters ters baktım. "Ya çiçeem bakma öyle işim vardı." Bakışlarımı sürdürürken yanıma gelip kolunu boynuma sardı. "Küsme kız." Bende gülerek onu ittigimde Mert yanımıza geldi.

"Sevgilim buraya gelir misin o da sap sap kalsın orada." Eskiden olsa Atakan'ın yanına giderdim ama eskide olmadığımıza göre kahvaltı masasına oturdum.

En son hepimiz kaldırıp sahile gitme kararı aldık. "Voleybol oynayalım mı?" Güneş'in fikri gözüme o kadar cazip gelmiştiki hızla kafamı salladım.

Oynayanlara sorduğumuzda onaylayan mırıltılar çıkardılar. Ben ve Mert bir takımda Güneş ve Atakan bir takımdaydı.

"Sen esmer kız pasör de nasılsın?"

"Oldukça iyiyim." Alıcı gözüyle bana bakıp memnuniyetle gülümsedi.

"Ben de pasöre geçeceğim." Hızla Atakan'a döndüm.Hadi ama çocuk iki katımdı.

"Çüş!" Atakan hınzırca sırıttı.

"Ne maçta da böyle mi diyeceksin?" Atakanların takımından bir kız kafa salladı.

"Aynen hadi başlayalım." Kıza ters ters bakarken Mert omzunu sıkıyordu.

Oyun başladığında bir onlar biz biz puan alıyorduk.

Set vuruşu yapıldığında onlar kazandı ve herkesten bir mutluluk çığlığı yükseldi.

Voleybolcu olduğum için bu yenilgi gururumu kırmıştı.

Anlaşma gereği onlara dondurma ısmarlayacaktık. Hepimiz parayı bir çocuğa verip oturacak çardaklar geçtik.

Maçta bana laf sokan adının Sıla olduğunu öğrendiğim kız Atakan'ın yanına oturdu. ''İyi maçtı değil mi?" Gittikçe Atakan'a yaklaşmasıyla penyemin ucunu sıkmaya başladım.

Atakan inadıma kıza gülümserken sinirden dolan gözlerime engel olamadım.

"Atakan seninle biraz gezsek mi?" Kız seni yolarım paçoz.Aynaya bakınca bu kim dersin.

Atakan dolan gözlerimi görünce silkelenip kızdan uzaklaştı. Mutlulukla gülümserken kızın Atakan'ın koluna girmesiyle yutkunarak ayağa kalktım.

Ortalarına oturmak için kıza sola doğru ittim. "Ne oluyor ve?"

"Oturuyorum." Kız bana tersçe baktı. ''Bir yerin vardı zaten."

"Ve?" Diyerek güldüm. Kız sinirle bakmaya devam ederken bende karşılık veriyordum.Atakan kulağıma eğilip fısıldadı.

"Kıskançlık seziyorum."

"Saçma."

Dondurma getiren çocuk yani Emre gülümseyerek dondurmamı verdiğinde bende gülümsedim.

"Buraya gelsene Asel,sohbet etme şansımız olmadı." Atakan kaşlarını çatıp Emre'ye baktı.

"Neden olsun ki?" Ben kalkıp Emre'nin yanına geçerken Atakan bana ters ters bakıyordu.

Sen hayırdır bakışlarımı atarken kahkaha atmamak için zor duruyordum.

Hadi bakalım hodri meydan Atakan bey.

Emre bana gülerek bir şeyler anlatırken bende ona eşlik ediyordum çünkü gayet komik çocuktu.

Kolumdan hızla çekilip ayağa kaldırıldığımda şaşkınlıkla Atakan'a baktım.

"Yürü gidiyoruz."

Yb derseniz sizi keserim lnsksnsksnsk

Nasılsınız bakalım?

BERCESTE (Anonim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin