BÖLÜM-47

6.5K 375 146
                                    

Telefonuma pes peşe gelen bildirim sesiyle yanımdaki komodinden alıp yatakta gelişi güzel bir yere fırlattım

Uyuyordum hangi münasebetsiz beni bu saatte rahatsız edebilirdi? Telefon asla susmayınca sakin kalmaya çalışarak alıp parmak izini girdim.

Saatin 12 olduğunu görünce çok da erken olmadığını farketsem de sinirim geçmedi.

0546********:Asel ben Deniz. Ben rahatsız etmek istemem ama bir şey konuşmak istiyordum.

0546********: Anıl'la aramızda geçenleri duymuşsundur. Evet ben en yakın arkadaşım sandığı kişiyi kaybettim. Ama yemin ederim Anıl dahil birçok erkekler aynı anda konuşuyordu.

0546********: Ben Anıl için yaptım ama sanırım çok kızgın bana.

Asel:Hayır mdnsksnsksns

Asel:Aranız bozuk olduğu için kendini suçluyor gel hele bize bir görüştüreyim sizi.

Deniz:Gerçekten mi? Ben çok teşekkür ederim.

Asel:Gelirken abini de peşine takarsan çok mutlu olurum:)

Deniz: Geliyoruz :))))

Yataktan kalkıp üstümü giyindim okullar bu Pazartesi açılacaktı. Allah'ım hazır değilim.

Anıl'ı uyandırmak için odasına girdiğimde odasını topladığını görüp kapıda şaşkınlıkla beklemeye başladım.

"Euzubillahimineşşeydanirracim."

Hızlı adımlarla yanına gidip elini aklıma koydum. "Ablacım iyi misin? Ateşin de yok ama."

Anıl gözlerini devirip işine devam etti. "Sadece odamı topluyorum abla." Sinirle kafasına vurdum. "Anne Anıl bana abla dedi!"

Anıl garip garip bana baktı. ''Neye şaşırdın değişik?"

"Sen bana abla mi diyorsun normalde len?" Anıl tatlıca gülümsedi. Kapı çaldığında neden odaya geldiğim aklıma geldi sonra boş vererek kapıyı açmak için odadan koşar adımlarla çıktım.

Kapıda annem Deniz ve Atakan'la bakışırken yanlarına gittim. "Hoşgeldiniz." İkisi de gülümseyince annem de gülümseyip yanımızdan ayrıldı.

Deniz'i kolundan tutup Anıl'ın odasına ittim. Atakan bana bakarken ona öpücük attım.

Anıl'dan

Deniz'le boş boş birbirimize bakarken elimle odamda ki sandalyeyi gösterdim. ''Otursana." Uysal bir kedi gibi basi yere eğip dediğimi yaptığında belli etmeden güldüm.

"Ben şey... Eee" Cümleyi bir türkü toparlayamadığında güldüm.

"Ben aranıza girdim gibi oldu ama bilmediğin şeyler vardı."

"Biliyorum." Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Ne güzeldi gözleri.

"Neyi biliyorsun?"

"Neden yaptığını." Nasıl diye mırıldandığını işitip kızın diğer çocuklarla olan mesajlarını gösterdim.

Deniz huh diye bir ses çıkarınca kahkahamı tutamadım. "Ben, yani şey tekrar özür dilerim." Ayaklanıp kapıdan çıkacakken bileğinden tuttum. "Çıksana sen benimle,elin yakışır ellerime."

Asel'den

"Ya kimden öğreniyorsun sen bunları? Mert de böyle yapmıştı. Nasıl teklif ulan bu?"

Anıl sırıttığımda yanımdaki yastığı alıp kafasına fırlattım. "Asel o yastığı yediririm sana." Yeniden kardeşime kavuştuğumda gülümsedim.

"Asel,şey yani biliyorum çok belli edemiyorum ama,yani..." Saçlarını karıştırdığında ellerimi ellerinin üstüne koydum."Biliyorum,bende seni."

Anıl gülümsedi. "Biliyor musun gerçekten?"

"Biliyorum canım."

Açık konuşmak gerekirse Deniz'i kitaba sokmak aklımda bile yoktu.Ama bir baktım Anıl'la Deniz'i shiplemeye başladınız. Bende sizin için hikayeye onları da ekledim.

Asel ve Atakan diyenler

Deniz ve Anıl

Güneş ve Mert

Ece ve Burak

Emir ve Betül

Sizi seviyorum 💛



BERCESTE (Anonim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin