1.0

826 93 29
                                    

pwarkwho: chenle-ya
ben lunaparka gitmek için hazırlandım ve seni bekliyorum.
neredesin? (13:45)

zhongcarrey: markete gitmiştim ama bizimkilere yakalandım.
geliyorum şimdi. (13:45)

pwarkwho: bizimkiler derken?
yanında on dokuz kişi yoktur herhalde şu an. (13:45)

zhongcarrey: yanımda
renjun hyun,
jaemin hyung,
haechan hyung,
yangyang hyung,
jeno hyung
ve mark hyung var.
(13:45)

pwarkwho: ne yani, seninle birlikte mi geliyorlar? (13:45)

zhongcarrey: ah, dur bir dakika. (13:46)
*çevrimdışı*

pwarkwho: ne oldu? (13:46)
*iletildi*

pwarkwho: chenle-ya? (13:46)
*iletildi*

zhongcarrey: pwark jisung! (13:47)

pwarkwho: efendim? (13:47)

zhongcarrey: öwmuk kapıyrı sç
sqnısın nöcwk şstşlssına yğrsdım (13:47)

pwarkwho: dur, ne? (13:47)

zhongcarrey: ah!
[🔊] çabuk kapıyı aç seni salak
(13:48)

Jisung Chenle'dan gelen sesli mesajı gördüğünde ilk önce duraksasa da çok geçmeden kapının yanına gidip kapıyı açmıştı.

Başlarda kimseyi görememiş olmasına rağmen birkaç saniyenin ardından koridorda Chenle'nun minik bedeni görünür hâle gelmişti.

Kapıda öylece beklerken Chenle onun yanına varmış ve düşünmeden Jisung'u ittirip yere düşmesine sebep olmuştu. Jisung ise yere düşerken refleks olarak Chenle'nun kolunu tutup onun da kendisi ile beraber düşmesini sağlamıştı.

İkili çok da yavaş olmayan bir şekilde yere düştüklerinde Chenle'nun kafası hızlı bir şekilde Jisung'un burnuna çarpmıştı.

Jisung acı nidaları içerisinde burnunu tutarken Chenle aceleyle kapıyı kapatmış ve sırtını kapıya dayamıştı.

"Senin sorunun ne?"

Hâlâ burnunu tutarken kaşlarını çatıp Chenle'ya bağırmıştı.

"Sadece..." Eskiyi hatırlıyormuş gibiydi. "Böceklerden kaçıyordum."

Chenle sakin bir şekilde Jisung'a cevap vermiş olsa da Jisung onun aksine hâlâ oldukça sinirliydi.

"Ah, hadi ama! Buraya kadar seni takip etmiş olamazlar!"

Jisung'un dediklerinin üzerine saçma bir şekilde Chenle da sinirlenmişti.

"Ama... Ama... Uçuyorlardı!"

Jisung Chenle'ya cevap vermek yerine yavaşça yerden kalkmıştı.

Chenle Jisung'un yüzünü gördükten sonra istemsizce gözlerini büyütmüştü.

"Aman Tanrım, Jisung! Burnun kanıyor!"

Gereğinden fazla endişelenmiş olsa da sorun şuydu ki: Jisung'u kan tutuyordu.

Elini burnundan çekip gözlerini eline çevirdikten sonra yeniden yere yapışmadan önce son kez konuştu.

"Ciddi olamazsın."

**********

uzun zamandan sonra merhaba.

önce altı gün boyunca nomin oneshot yazdığım için buna bölüm atamamıştım ama sonra da yazasım gelmedi. bu yüzden ara açıldı biraz.

neyse.

neyse

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
öpüşlerim hafifletti kahkahanı, chensungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin