Jisung, eline kenetli olan elin sevinci yüzündeki gülümsemeye yansımışken derin bir nefes eşliğinde Chenle ile kaldıkları odanın kapısının kulpunu eliyle kavradı. Emin olmasa da şu an hayatının tüm anlarından daha mutlu olduğunu hissediyordu ve normal şartlarda belirsizlik yüreğini sıkıyor olsa da bugün anını takıntılı sorgulamalarıyla geçirmek istemiyordu. Dolu dolu geçen üç yılın ardından, sonunda Chenle ile aralarında yeni şeyler olmaya başlamıştı ve elini kavradığı siyah saçlı çocuğun da en az kendisi kadar heyecanlı olduğunu tahmin edebiliyordu.
Chenle ve Jisung başlarda Mark ve Haechan hyungları gibi kalıplara bağlı kalmak istememiş, çoğu zaman istemeyerek de olsa bundan kaçınmışlardı. Zamanlarını birlikte geçirme mutluluğu boyamıştı gözlerini, yanlışlıkla esiri oldukları arkadaşlık kalıbı altında hatırı sayılır bir zaman geçirmişlerdi. Az da olsa hislerinden kaçabilmiş, ama hiçbir zaman onlardan saklanamamışlardı. Evren genel olarak onların yanında olmasa da birbirlerinden vazgeçmelerine de izin vermemişti ve sonunda ikili itile itile farklı bir noktaya varmışlardı. Ne var ki birlikte paylaşmış oldukları hiçbir andan herhangi bir pişmanlık duymuyorlardı. Şimdi de çok da uzun olmayan bir sürenin ardından tekrar birlikte kaldıkları odanın kapısının önündeydiler ve odalarına birlikte adım atacaklardı.
Jisung kapının kulpunu yavaşça aşağı indirdiğinde odadan gelen ses ile Chenle da o da irkilmişlerdi.
"Merhaba çocukla- Ah.."
Jaemin bacak bacak üstüne atmış bir şekilde Jisung'un yatağında oturmuş, her halinden ikilinin gelmesini beklediği belli değilmiş gibi selam vermeye kalkışmış, Chenle ile Jisung'un ellerinin kenetli olduğunu ve ikilinin sırılsıklam olduklarını görünce de cümlesini yarıda keserek öksürmeye başlamıştı. Gördüğü görüntüden dolayı kaşlarının çatılması da uzun sürmemişti üstelik. Chenle'nun bavulları kendi yatağındaydı ve içerisinde bulundukları durum insana Jeno'nun nerede olduğunu sorgulatıyordu. Yurttan fazla uzakta olmadığı belliydi yine de.
"Merhaba."
Chenle Jaemin'e yüzünde olan gülümsemeyi bozmadan cevap verirken aynı zamanda da Jaemin'in kalp krizi geçireceğini düşünerek elini Jisung'un elinden kurtarmıştı. Bunu fark eden Jaemin'in mutsuz olduğu söylenemese de kaşları da düzelmemişti. İkilinin arasında güzel şeyler olduğunu hayal ederek mutlu olmaya çalışırken nasıl ıslandıklarını düşünmekten kendini alamıyordu. Bunların yanında çoğu kişinin merakla beklediği şey gerçekleşmiş ve ikili bir haftanın sonunda tekrar birlikte olmuşlardı. Jaemin bunun gibi güzel şeylere odaklanmak istese de onun yerine kendini engelleyemeyerek "Islak mısınız siz?" diyerek cevabını bildiği bir soru sormuştu, "Nasıl aldılar sizi böyle içeri?"
Belki Jaemin sarf ettiği kelimeleri kaşları çatık bir şekilde söylese Jisung ona düzgün bir cevap verebilirdi ancak o, konuşmaya başladığı anda kaşlarını çatmayı kesmiş ve imalı bir şekilde gülümsemeye başlamıştı. Bu demek değildi ki yurda nasıl girdiklerini merak etmiyordu. Sadece farklı bir hareket sergileme isteği merakının önüne geçmişti.
"İçerideyken ıslandık..." dedi Jisung öncelikle. Şaşırtıcı bir şekilde konuşmaya düzgün başlamıştı ama sesi yine de kulağa yumuşak gelmiyordu. Çünkü Jaemin'in yaptığı imaları anlayabiliyordu. Şu an Chenle'yla birlikte olabilme nedenlerinin en büyüğü Jaemin olsa da minnettarlığını bir kenara atıp onun cıvımasına odaklanmıştı. Kurduğu iki kelimelik cümlenin ardından kaşları çatık olan kişinin kendisi olması çok da uzun sürmemişti. Jaemin'in yaptığı ima üzerine dudakları iğrenmeyle açılmış ve tekrar konuşmadan önce sağ elini hafifçe odanın kapısına doğru yöneltmişti. "Ayrıca çık git."
Jisung'un sinirini gözleriyle görme fırsatına tanık olan Jaemin aldığı sert tavrın üzerinde bir saniyeliğine de olsa durmamıştı. Onun yerine teslim oluyormuş gibi ellerini havaya kaldırıp "Sakin ol hayatım. Enerjini benim üzerimde kullanmak istemezsin." demiş ve yüzündeki Jisung'u sinirlendiren gülümsemeyi silmeden ona göz kırpmıştı. Bunun Jisung'u daha fazla sinirlendireceğini düşünürken onun kızarma ihtimalini araya katmamıştı. Fakat Jaemin uzun zamandan beri bu anı bekliyordu. Biraz dalga geçmek onun da hakkıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
öpüşlerim hafifletti kahkahanı, chensung
Fanficdiğer insanların kulağına işlerken benim yüreğime işleyen sesini durduramazdı hiçbir şey, öpücüklerimden başka.