"Hazırsanız başlatıyorum!"
Yangyang, son bir saattir yüzünden ayıramadığı geniş gülümsemesiyle etrafa dağılmış olan yedi arkadaşına son uyarısını yaparken bir yandan da elindeki pembe su balonunu havaya atmaya hazırlanıyordu. Birkaç ay öncede olsalar belki de telefonunun eksikliğini çok net bir şekilde hissediyor olurdu fakat şu an sevgilisinin yanlışlıkla kırmış olduğu telefon onun için hiçbir önem teşkil etmiyordu. Renjun ile birlikte hayatında teknolojik aletlerden daha önemli şeyler olduğunu öğrenmiş ve arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirmeye başlamıştı. Nereden bakarsanız bakın, Renjun Yangyang'ın hayatında her daim güzel izler bırakıyordu.
Renjun'in telefonu yardımıyla bir planı olduğunu belirten Yangyang, arkadaşlarının bulunduğu konuma sevgilisiyle birlikte giderken eli boş da gelmemişti. Ayrıca onun yüzünden Renjun de bir şeyler taşımak zorunda kalmıştı. Fakat yapacak bir şey yoktu, bir şizofrenle sevgili olduğunu en başından beri biliyor olduğundan dolayı bütün ihtimalleri çok önceden göz önüne alıp kendini hazırlamıştı. Çoğu zaman Yangyang onu şaşırtamıyordu bile. Zira düşününce Yangyang çözmesi o kadar da zor biri değildi. Sadece... Çözmeye çalışmamalıydınız.
Hava oldukça sıcak olduğundan dolayı herkes Yangyang'ın ortaya attığı ama katılımı zorunlu olan su savaşı yapma fikrini sorun çıkarmadan kabul etmişlerdi. Ve Yangyang'ı tanıdıklarından dolayı bu fikrin nereden aklına gelmiş olduğunu sormamışlardı. Fakat Yangyang fotoğrafta görülen çimlerin çok kuru olduğunu ve onların sulanmasını gerektiğini düşünmesinin ardından su savaşı yapmaya karar verdiğini anlatırken kimsenin kendisini umursamıyor olmasını kafaya takıyor gibi durmuyordu.
Yedi kişi aynı anda Yangyang'ı kafalarıyla onayladığında Yangyang elindeki balonu havaya attı ve böylece su savaşı başlamış oldu.
Savaşın ilk hamlesini gerçekleştiren kişi tüm her şeyi ortaya atan kişiden farksızdı ve evet, bu oldukça normaldi. Fakat hiç kimse Yangyang'ın hamlesini Renjun'in üzerinde gerçekleştirmesini beklemiyordu. Renjun bile.
Renjun, tam olarak yanında bulunuyor olan kişinin, omuzlarını hedef alarak su balonunun üzerinde patlamasını sağlamasını hiç ama hiç beklemiyordu. Bu yüzden üzerinde bir ıslaklık hissettiğinde ilk birkaç saniye boyunca olanları anlayamadı. Üstelik Yangyang'ın yaptığı devinime herkes şaşırdığı için onun üzerine kimse hareket edip de birine su balonu atmamıştı.
İçerisinde bulunduğu durumu kavrayabildiğinde şaşkınlıktan açılmış ağzı ile sevgilisine döndü.
"Bu ne içindi?"
Yangyang'ın oyuna başlamadan önce yüzünde olan gülümseme duyduklarının ardından biraz bile küçülmemişti. Aksine, az da olsa büyümüş bile duruyordu. Sanırım yaptığından pişman değildi.
"Hepsi telefonum için."
Üç kelimelik bir cümle kurduktan sonra gözlerini kapatıp yumruk yaptığı elini havaya kaldırdı Yangyang. Ardından da yumruk yaptığı elini yavaşça göğsüne bastırdı. Bu onun ölen telefonunu anma işareti olmalıydı. Ve Donghyuck ona katılacak gibi olduysa da Mark Donghyuck'u dirseğiyle dürtüp yapacağı hareketi engellemişti.
"Bana kızgın değilsin sanıyordum."
Yangyang'ın yaptıklarını şaşkınlıkla inceleyen Renjun, yine aynı şaşkınlıkla sevgilisine bu konu üzerindeki düşüncesini belirtmişti. Bunun üzerine Yangyang ise dudaklarını hafifçe ıslatıp dalga geçer gibi güldükten sonra "Güzelim..." dedi ona, "Şu an bir savaştayız, ben herkese kızgınım."
Sevgilisinin söylediklerinin ardından ona itiraz edecek gibi olan Renjun'i bunu yapmaktan alıkoyan şey tekrar aynı noktadan aldığı sert darbe olmuştu. Bu nedenle de üzerinden atamadığı şaşkınlıkla arkasını döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
öpüşlerim hafifletti kahkahanı, chensung
Fanficdiğer insanların kulağına işlerken benim yüreğime işleyen sesini durduramazdı hiçbir şey, öpücüklerimden başka.