"Chenle neden ağlıyorsun yine sana kaç kere söyleyeceğim böcekler bi- ah, Jisung merhaba oğlum."
Bayan Zhong oğlunun odasından gelen yinelenen ağlama sesini duyduğunda düşünmeden kapıyı açıp bu durumun sürekli olmasından sıkıldığı için direkt yakınmalarına başlamıştı. Başta sarf ettiği kelimeler oğlu Chenle'ya yönelik olsa da Chenle'nun telefonunda Jisung'u görmesiyle birlikte sözleri oğlundan oğlu kadar sevdiği kişiye yönelmişti. Jisung'u gördüğünde gerçek oğlunun ağladığını unutmuş gibiydi Bayan Zhong. Chenle'nun ağlamasına aldırmadan şarjda duran telefonu eline alıp Jisung'a karşı olan görüş açısının düzelmesine neden oldu.
"Merhaba Bayan Zhong."
Jisung ağlayan Chenle'nun görüş açısından çıkması ve karşısında kendisine gülümseyerek bakan Bayan Zhong'un belirmesi üzerine gülümsemeden edememişti. Bir sene önceden tanıyordu bu kadını. Okul Çin'e gezi düzenlediğinde Chenle annesinin yanına gitmiş ve Jisung'u da koluna takmıştı. Normal okul bireyleri otelde kalırken Jisung Chenle'ların evinde kalmıştı ve Bayan Zhong'la da o zaman tanışmışlardı. Chenle'nun evine misafir olduğunda Chenle'nun annesi Jisung'la kendi oğlundan daha fazla ilgilenmişti. Ve Jisung biliyordu ki bu güzel kadının onunla ilgilenme düzeyi kendi annesininkinden çok daha fazla fazlaydı. Her dakika başı yemeleri için bir şeyler hazırlasa da elinden geldiğince çocukları sıkmamaya çalışıp birlikte kalmaları için çabalamıştı. Her akşam farklı bir yemek yapıyordu ve Jisung Chenle dolayısıyla Bayan Zhong'un o yemekleri daha önce hiç yapmadığına şahit olmuştu. Chenle kızdığı için çoğu kez kendisine çaktırmamaya çalışsa da birkaç kez oğluna "Çin'i gezdirsene Jisung'a ne yapıyorsunuz hep otur otur, ne güzel birlikte dışarıda vakit geçirmiş olursunuz." dediğini de duymuştu. Bir keresinde de kendisi gezdirmeye kalkışmıştı ama bazı nedenlerden dolayı bu da pek mümkün olmamıştı. Bayan Zhong Jisung'u kendi oğlu gibi severken, belki de daha fazla, Jisung da Bayan Zhong'u kendi annesiymiş gibi seviyordu. Gerçekten çok tatlı bir kadındı Bayan Zhong.
"Aradan bir sene geçmesine rağmen resmiyeti hâlâ bırakamamışsın. Sana kaç kere diyeceğim 'bana anne de' diye?"
Sözcükleri azarlama niyetine olsa da Chenle'nun annesi bunları söylerken gülümsemesini bir saniyeliğine bile olsa yüzünden düşürmemişti. Ayrıca gerçekten de bir süredir Jisung'a bana anne de diyordu ama Jisung her seferinde Bayan Zhong diye sesleniyordu kadına.
"Dedi zaten!"
Chenle ağlarken ve gözleri kapalıyken ağzını açıp bağırdığında bunu duyan herkes bu bağırmanın daha öncekilerden fazla sesli olduğunun bilincindeydi. Chenle ile aynı odada olduğunu unutmuş gibi olan Bayan Zhong oğlunun bağırmasıyla kendine gelip yüzündeki gülümsemeyi sildikten sonra "Senin burada olduğunu unutmuşum." dercesine "Ah, evet." diye mırıldanmıştı. Ardından da gözlerini telefondan çekip Chenle'ya çevirerek "Neden ağlıyorsun yine sen? Ben burada böcek falan göremiyorum." demişti. Bu kadın Jisung'u gördüğünde oğluna karşı fazla umursamaz oluyordu.
Chenle'nun cevap veremeyeceğini anladığında araya Jisung girdi. Konuşmadan önce bir eli istemsizce ensesine gitmişti. "Şey..." dediğinde Bayan Zhong Jisung'a dönüp tekrar gülümsemeye başlamıştı. "Biz film izliyorduk da."
Bayan Zhong aldığı cevap ile gözlerini tekrar Chenle'ya döndürüp derin bir nefes almış ve Jisung'un anladığı kadarıyla "Gerçekten mi?" başlıklı bakışıyla oğluna bakmaya başlamıştı.
"Çocuk çok güzel seviyordu kızı ben de böyle bir aşk istiyorum!"
Chenle ağlarken iyice aşk sarhoşu olduğunda Jisung belli bir aralıktan ağlayan Chenle'yu görebiliyordu, ve Bayan Zhong da Jisung'un Chenle'ya nasıl baktığını.
"Başka bir şey istesen olacakmış." diye mırıldandı Bayan Zhong, gözleri Jisung'un Chenle'ya bakan gözlerindeyken. Ama dediğini Chenle de Jisung da anlamamıştı.
Bu ikili aşk konusunda hiçbir şeyi hiçbir zaman anlamıyordu zaten. İkisi de hiçbir zaman hislerini kalıplaştırmaya yönelik olmamışlardı. Ve bu durum da birbirlerine arkadaş dışında bir gözle bakmalarını zorlaştırıyordu.
Üçlünün içinde bulunduğu durum garipleşmeye başlamıştı. Chenle hâlâ ağlıyordu ve ortada diyalog namına bir devinim de kalmamıştı. İzledikleri film, Sil Baştan, o kadar duygusal bir film olmasa da Chenle fazlasıyla duygusal bir yapıya sahipti. Bir keresinde sadece dizideki iki karakter sarıldı diye ağlamıştı, bu yüzden şu anki ağlaması pek de şaşırtıcı bir durum değildi.
Durumun garipliğini fark eden yine Bayan Zhong olmuştu. Elindeki telefonu aldığı yere bırakarak "Ben sizi yalnız bırakayım." dedi. Oğlunu tanıyordu, bir saat boyunca ağlaması durmazdı şimdi onun. Ama yine de kapıdan çıkmadan önce Jisung'un "Ağlama." diye mırıldandığını duymuştu.
**********
bu kitap zürafanın gözüne kadar uzuyo
ulan yazdıktan sonra atmayı unutmuşum bölümü bir saat oldu yazalı
neyse attık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
öpüşlerim hafifletti kahkahanı, chensung
Fanfictiondiğer insanların kulağına işlerken benim yüreğime işleyen sesini durduramazdı hiçbir şey, öpücüklerimden başka.