Yazar'dan...
Yerlerin ayaklarının altında eriyip gitmesi, her kar tanesine yolunu kapattığı için lanet etmesi, koruyamadığı ailesi için vüvudunun acı, ruhunun yavaş yavaş öldüğü o his...
" BEN NE YAPTIM! "
Çıldırmışçasına koştu. Yol hiçbir zaman onun önüne sonsuz ilerlemediği gibi, şimdi hayatı da son kez gülümsüyordu. Tek istediği o an herkesi korumaktı. Fakat yolu yine hıphızlı koşarken önüne duvar dikmişti. Başarmak için onca güç sarf ettiyse de, o duvar başarısını sanki burdan sonraya kabul etmiyormuş gibi onu ezip yerlere seriyordu.
Boş sokakta öyle bir haykırdı ki o an çevresindeki daha iskelet olan binalar sanki titreyip yıkılacakmış gibi sarsıldı. Haykırışı tekrar duyulduğunda, kendini bıraktı ve koşarken yere düşmesini sağladı. Alnı kanıyordu. Akan kan sağ gözüne doğru ilerlerken sinirden yere diz çöküp yumruk yaptığı eliyle yere birkaç kere sert yumruk attı. Parmak boğumları ve vurduğu yer kanla kaplanmıştı. Ama durmadı. Durmak istemedi. Lanet eli kırılıp paramparça olana dek yumruk atmak istedi. Çünkü yerde kendi yüzünün yansımasını görüyordu. Daha çok haykırdı ve bütün bedeni titreyerek ayağa kalktı. Başı döndü ama siktir etti!
Etrafına bakarken deli gibi ağlayışını haykırışlarının arasına sakladı.
Ölüp gitmek, kurtulmak istiyordu...
" Ne yaptım... Ben ne yaptım... Lanet olsun! "
Nefes nefese ayakta öylece dikildi. Gözleri kan çanağı, uzun parmaklarından akan kanlarla. Ardından elini kaldırdı gökyüzüne. Gözlerini kamaştıran güneşe siper ederken, kan bileğine ve dirseğine doğru hızla akıyordu. O an sadece güneşi parmakları arasına almak istemişti.
Cebindeki telefonu titrediğinde dudaklarını tekrar haykırmamak için birbirine bastırdı.
Arayan
KaiTelefonu ağırca kulağına yerleştirdi
Ve onun o iğrenç sesi bütün duyularına ulaştı
" Tebrikler Kim Nam Joon! Herkesin kahramanı olmayı başardın! Lütfen gel, bunu kutlamamız lazım. İlk başta, sana kahraman olmana yardım eden dostunu toprağa gömerek kutlamaya başlayabiliriz... Ne dersin? "
Kim Nam Joon...
İsminden iğrenircesine kaşları çatıldı...
Ve o an...
Sadece onu son kez görmek istedi...
Dostunun elinden, hayatını vahşice koparmıştı...
" Üzgünüm... Çok üzgünüm... LANET OLSUN Kİ ÇOK ÜZGÜNÜM!.. "
İntihardan başka bir şey değildi hissettiği ağır sancı... Kalbini çürüten kocaman bi virüsü yenmeye cesareti yoktu artık...
" Sadece... Nefret ediyorum. Bu boktan dünyadan, nefret ediyorum. "
***
Suga'dan...
Telefonu sertçe mermere fırlatırken bütün gücümle bağırdım

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS'ten KAÇARKEN...
Fanfiction"OOOHHHAAAAAĞĞĞHH" diye bağırdığında ani bir hareketle elimle ağızını kapattım "Geri zekâlı sus duyacaklar şimdi !! " dememe kalmadan yedi adam çoktan kafalarını kaldırmış, şaşkın ve anlamsız bakışlarını üsümüze dikmişti "siktir ... "