17. BÖLÜM

97 19 16
                                    

J-Hope ' tan ...

Yağmur damlaları hafif hafif yüzümü okşarken kanayan burnuma peçete sokmaya çalışıyordum. Başıma aldığım sert darbelerden sonra adeta sarhoşlar gibiydim. Doğru düzgün etrafı göremiyordum bile.

Kaldırıma yedi adam oturmuş, ağzımız burnumuz yamuk bir şekilde Nehir ve kankalarının gelmelerini bekliyorduk.

RM i oradan çıkarmamız çok zor olsada en azından bize birer kascık adam düşerken, Suga beşer beşer üstlerinden bir kamyon edasıyla geçmişti. Fakat onun da bizden bir farkı yok gibiydi.

" Hey ! Jin nabzım atıyor mu ? " Jin Taehyungın nabzına yamulmuş suratıyla bakarken -sadece bakıyo yani jdnsjjd- ben de saate bakmak için telefonu cebimden çıkardım. Tuş kilidini yana kaydırmak için parmağımı kıpırdattım. Fakat patmağımı hareket ettiremiyordum.

" Jimin ölme kardeşim ! Daha boyun uzamadı senin, uzadığını bir görelim ondan sonra ne halin varsa gör ! " Suga kanlar içindeki suratıyla ve halsiz bedeniyle Jiminle dalga geçerken Jiminin gözleri kapalıydı. Bu halimizle bile neden bu kadar maldık ?

" Bunlar nerede kaldı ? Ecelim gelmek üzere de ! " Jungkook haklı bir şekilde cümlesini bitirdikten sonra kafamı sağa doğru ağır ağır çevirdim. Kızlar buraya doğru koşuyorlardı.

Acı acı sırıtıp Jungkooka döndüm " Ecelini gönder ! Kızlar geldi. " dedim. Kook gözleri ışık saçarak kızlara doğru bir bakış attı.

" Ne oluyor lan burada ? " Öznur yorulmuş bir şekilde hepimize boş boş bakarken Nehir hızla yanıma çömdü " Hobi ? İyi misin ? Ne bu haliniz, ne oldu size ? " tam ağzımı açıyordum ki arkadan Jimin mırıldandı " Ahh kaburgalarım toz oldu. Mi-miray ? Kapşonumu al yağmur yağıyor, üşüteceksin ! " masum ve kısık bir sesle Miraya seslendi. Sızlana sızlana kapşonunu kollarından çekiştirip Miraya doğru uzattı. Fakat Miray öyle bir şaşkındı ki sadece mal mal Jiminin kanlı suratına bakıyordu. Kendine geldiğinde hızla kapşonu alıp giyindi. Ardından sulu gözlerle Jiminin yanına çömdü.

Soluma baktığımda Şeyma endişeyle Taeye sorular soruyordu " Çok acıyor mu ? Ne işlere bulaştınız siz böyle ! Mahvolmuşsunuz ! Hadi eve ! " diyip Taeyi kollarından tutup ayağa zorlukla kaldırdı. Nehir de benim kalkmama yardım ederken ağırlığımın tamamını ona vermemek için çaba sarf ediyordum. Miray da Jimini kaldırmaya çalışırken gözüm Zeynep ve Jine kaydı. Yok daha uçan tavuk ! Bu halde bile kavga etmeyi nasıl beceriyorlar ?!

" Kendin kalk banane ! " Zeynep Jungkookun kalkmasına yardım ederken bir yandan da Jine laf yetiştiriyordu. Zavallı Jin acı çeke çeke kaldırım taşlarının üstünden kalktı. " Vicdansız ! Ben de insan değil miyim ? Bana daha yakındın, Kook daha uzaktı. İlk bana yardım etseydin. Pis kalpsiz ! " Jinin dediğine gülmeye çalışsam da becerememiştim.

Öznur, bizden daha çok bok olmuş RM i kaldırmaya çalışırken az kalsın minyon boyuyla RM in altında ezilecekti. Ayağı takılıp düşecekken Suga kolundan tutup kanlar içindeki korkutucu bakışıyla " Çekil şuradan ! Onu ben alırım. Zaten küçük bir şeysin, ölüp başımıza bela açma ! " sert bir şekilde Öznurun kolunu bıraktığında Öznur sinirle cevap verdi " Ölüp başınıza bela olmaya merkalı değilim zaten ! " dedi ve hızlı adımlarla yanımıza yetişti.

Suga arkamızda RM i sırtına alırken acıdan inliyordu. Yavaş adımlarla sitenin önüne vardığımızda güvenlik şaşkınlıkla bizi durdurdu " Bir sorun mu var ? " diye sorduğunda Öznur bize kaçamak bir bakış atıp güvenliğin önüne geçti.

Öznur ve güvenlik bir şeyler konuşurlarken etraf bulanıklaşmaya başladı. Sesler boğuk boğuk kulağıma ulaşırken durduğum yerde sendeledim. Nehir de endişeyle bir şeyler mırıldanmıştı fakat duymakta zorluk çekiyordum.

BTS'ten KAÇARKEN...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin