BTS'ten KAÇARKEN...

28. BÖLÜM

     Nehir ' den ...

Geri zekâlı kankam Zeynep birazcık beyin çalıştırıp ilk önce ağzımızdaki koli bandını çıkarmayı düşünseydi eğer ona bizi bu hale getirenin hırsız değil Öznurun olduğunu anlatırdık. Fakat o süper zekâsını konuşturup ilk önce kapıyı kilitlemiş sonra da polisi aramıştı. Hadi buraya kadar anladım korkmuştu fakat polis gelene kadar neden ağzımızı açıp ayaklarımızı kollarımızı çözmemişti ? Polisler gelene kadar ne mi yaptı ? Tırnaklarını yiyip odanın ortasında volta attı. Hem de biz hâlâ aynı şekilde karşısındayken ! Cidden ya, bu kız acaba fazla açlıktan beynini de mi yemişti ?

Şuan ise polislere olan biteni anlatmakla meşguldük

Şekok kankam " Memur Bey, sizi boşuna rahatsız etti kusurumuza bakmayın lütfen. Ama yanlış anlaşılma var. Yani hırsız veya katil tarafından o hale gelmemiştik. Aslına bakarsanız biz birbirimize hep böyle şeyler yaparız 😅 Yani o öylesine bir şeydi. Öznurun her zamanki şakalarından birisiydi sadece. Bizim Zeynepte korkmuş olmalı o yüzden şey edemedi yani eheh 😅 " diye mahçupça konuştu ve olayı kısaca aktardı.

Tabii ki ben araya girmezsem olmazdı. Çünkü ben yani ben. Nehir. Nehir Karakaş. Burada benden bahsediyoruz hani.

" Evet evet memur Bey tamda öyle oldu. Yani eğlence amaçlıydı. Biz zaten hep böyleyiz birbirimize eşek şakaları yapmaktan bıkamayız. Bu eşek şakaları birbirimize ne kadar değer verdiğimizi anlatıyor. Yani anlayacağınız Öznur da bize ne kadar değer verdiğini böylelikle anlatmış oldu sağ olsun kankam 😅😃 " dedim cırtlak ve neşeli sesimle.

Komiser midir, memur mudur her neyse adam sesimden dolayı yüzünü kısa bir süreliğine buruşturmuştu 😂 Eh ne yapsın adam alışkın değil.

" Sizi tehdit etmediği ne malum ? " diye sordu bu sefer şüpheyle.

Zeyzey kankam " Ya Memur Beyciğim. Anlattığımız gibi. Ortada ciddi bir durum yok. Yani ben o an korkmayıp kızları da çözmeyi akıl edemediğimden oldu bunlar. Öznurun bir suçu yok. Dediğimiz gibi biz hep böyle yaşıyoruz. Tehdit mehdit de yok. Öznur bizim kankamız. Sadece onu uykusundan uyandırdık ve azıcınıkcık sinirlendi o kadar. Başka bir şey yok. " dedi hanım hanımcıklara bürünerek. Peh ! Sanki evdeki hallerini bilmiyos Zeynep Hanım !

Miroş kankam " Memur amca. Öznur suçsuz. Onu hapise atmayın noluur ! " Memur Bey Mirayın annesine kavuşmak için can atan çocuk misali suratına baktı. Kim dayanırdı ki o bakışa.

Memur yada Komiser Bey birkaç saniye suratlarımıza bakıp önündeki mavi dosyaya bir şeyler yazdı. Dosyayı Şeymaya doğru uzatıp

" Alttaki boşluğu imzalayın. " dedi. Ardından maviş dosya elden ele en son bana geldi ve mıhtişim imzamı attım. Hehe çokzel imzam var anasını satayım bee !

Memur/Komiser Bey " Pekâla evlatlarım. Madem Öznurun suçsuz olduğunu söylüyorsunuz bana da size güvenmek kaldı. Ama siz yine de dikkatli olun. Böyle şakayı da ilk defa sizden duyuyorum açıkçası. Hoş, zaten ben de sıkıcı davalarla ilgilenmekten bunalmıştım. Bu bana biraz heyecan verdi. Ama siz yine de böyle şakalardan uzak durun. Yoksa başïnıza bir bela açarsınız. Öznur aşağı katta nezarethanede. Alıp çıkabilirsiniz. Bu uyarılarımı da bir Komiser değil baba uyarısı olarak görün. Ve Öznura da tembih edin. Tamam mı ? Şimdi arkadaşınızı alıp evinize gidin. Akşam oldu. Kapıda polis arabası ayarladım. Sizi eve kadar bırakacak. "

Komiser Beye neşeyle teşekkür edip saygı amaçlı önünde eğildik. Ardından sevecenle bizi uğurladı. Bu ponçik komiseri sevmiştim. Hele o an baba uyarısı dediği zaman ona içim ısınmıştı ve cidden sanki kendi babamdan tembih alıyormuşum gibi dinlemiştim. Fakat tek sorun bu tembihlerin bize işlememesiydi 😂