1.2 (M)

1.6K 96 69
                                    

00.33

Kihyun Minhyuk'un apartmanının önüne vardığında saat 00.33'tü. Telefonunun ön camından saçlarını son kez düzeltti ve merdivenlerden çıkmaya başladı.

O gün, içinde nedenini bilmese de normal zamanlarda olanlardan çok daha baskın bir heyecan vardı. Minhyuk kendisini ilk kez çağırdığı için miydi? Ne planladığını merak ettiği için miydi? Bilmiyordu ve tahmin yürütmek istemiyordu.

Doğru daireye geldiğinden emin olduktan sonra derin bir nefes aldı ve zile bastı. Çok geçmeden hızlı adım sesleri duyuldu, hemen ardından Minhyuk kapıyı açtı. Gözleri Kihyun'u bulur bulmaz utangaçça gülümsedi.

"Merhaba..."

"Merhaba. Çok geç gelmedim değil mi?"

"Hayır. Güzel bir vakitte geldin. İçeri gelsene."

Kihyun da Minhyuk'un gülümsemesine eşlik etti ve içeri girdi. Ceketini askılığa astı. Salona doğru ilerlerken Minhyuk'un arkasından seslendiğini duydu.

"Bugün... Şey... Çok güzel olmuşsun."

Kihyun duyduğu iltifatla arkasına döndü. Minhyuk'la göz göze geldiklerinde gülümsedi.

"Aslında her zamanki gibiyim. Ama teşekkür ederim."

"Biliyorum... Yani... Her zamanki gibi olduğunu."

Cevap vermeyip yalnızca gülümsemekle yetinen gri saçlı yanaklarının ısındığını hissediyordu. Ortamda garip bir ağırlık vardı.

"Odama geçelim mi?"

"Ah, tabii. Tabii ki."

İkili beraber Minhyuk'un odasına geçtiğinde Kihyun ortamı biraz gevşetmek adına siyah saçlının dibinde durdu ve oyunbaz bir tavırla sordu.

"Eeee, bu gece için neler planladın?"

"Güzel şeyler. Hoşuna gideceğini düşündüğüm şeyler."

"Pekala. Ne yapıyoruz?"

"Üzerindeki her şeyi çıkartıp sırtüstü uzanmanı istiyorum."

Kihyun biraz şaşırsa da başıyla onaylayıp üstündekilerden kurtuldu. Yatağın ortasına uzandığında karnında garip bir büzüşme vardı. Ellerini karnında buluşturup gardolabından ayakkabı kutusuna benzer bir kutu çıkartan Minhyuk'a baktı.

Minhyuk kutuyu aldıktan sonra yatağa bıraktı, ardından kendisi de oturup Kihyun'a baktı.

Bir süre öylece birbirlerine, gözlerinin içine baktılar. Minhyuk tek elini yavaşça Kihyun'un yanağına koydu ve fısıldarcasına:

"Ellerini yukarı doğru uzatır mısın?" dedi.

Ses tonundaki yoğunluk ve çekicilik ortamı daha da karanlıklaştırıyordu. Kihyun itiraz etmedi. Ellerini yatağın başına doğru uzattı. Çok geçmeden Minhyuk kurdelemsi, siyah bir iple ellerini bağlamıştı.

"B-bunu beklemiyordum."

"Anlaşılan beklemediğin çok şey olacak."

"Anlayamadım?"

"Görürsün... Şimdi ellerini yatak başlığına bağlamıyorum ama yine de kendine dokunma, tamam? Ellerin üstte kalsın."

"Tamam..."

Kihyun'un şaşkın hali Minhyuk'u gülümsetmişti. Eğilip yüzünü ufak olanın göğsüne yaklaştırdı. Her zamanki gibi baş parmaklarını meme uçlarına bastırdı ve oynamaya başladı.

Victorious // KihyukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin