Genesis Avéne Zarukort, çağın en zeki cadısı olmaya aday bir genç kızdı fakat başında bir bela vardı: James Sirius Potter.
Potter, okuldaki favorisi olan Genesis ile birlikte, altıncı sınıf döneminde büyük bir tehlikeye atılacak ve Bakanlık'ın yenid...
gerçekten de delirmiş olduğumu düşünüyorum artık. bugün yazdığım 4. bölüm... woah.
eğer bu bildirim ile geldiyseniz 10. 11. ve 12. bölümlere öncelik vermeyi unutmayın. güzel okumalaar. 🤍
***
bölüm şarkısı: sasha sloan - older.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
and she continued.
***
Sessizlik. Büyük bir sessizlik oluşmuştu ikili arasında. James, kalbine yavaş yavaş işleyen bu sızının sebebini çok iyi biliyordu. Tutuyordu kendini. Sarışın çocuğun üstünden kalktı ağır hareketlerde, kafasını önüne eğip bir süre düşündü. Göz bebeklerinin titrediğini fark edince sımsıkı örttü gözlerini, derin nefesler aldı.
Genesis ise biliyordu Slytherinlinin bunu kötü bir niyetle söylemediğini. Bu yüzden kızmıyordu çocuğa, o anki durumuna veriyordu bu cesaretini.
Rose, arasını yeni düzelttiği arkadaşına ve kuzenine bakıyor, en ufak bir hareketlenme de müdahale etmez için tetikte bekliyordu. Albus ise şaşkındı. En yakın iki arkadaşının bu şekilde yakınlaştığını bilmiyordu ve içten içe kırılmıştı bu duruma. Ona söyleyecek kadar kazanamamış mıydı güvenlerini yoksa?
Kalbini paramparça etti bu düşünce.
James, kafasını yerden kaldırırken derin nefeslerine bir son verip yaklaştı kıza doğru, önünde durarak yüzüne baktı. Kırmızı gözlerine bıçak saplanıyor gibiydi. Fazla zorlamıştı kendini, bir anda çok fazla hayal kırıklığına uğramıştı.
"Bana yalan söylemezsin değil mi, Genesis?" diye sordu mırıldanarak.
Kız, kafasını iki yana salladı. "Söylemem." diye karşılık verdi.
James'in eli hafifçe kızın kolunu tutarken, eylemleri ile izin alarak ilerledi kızla beraber. Genesis, gittikleri yeri çok iyi biliyordu.
Birkaç dakika sonra İhtiyaç Odası'nın önüne geldiklerinde, James ihtiyacı olan şeyi fısıldadı içinden. Yalnız kalmak, onunla.
İhtiyaç Odası, bu isteği geri çevirmedi elbet. Kapılarını iki genç öğrenci için araladı, içeri süzüldüklerinde kapadı.
James bıraktı kızın kolunu, ağır adımlarla odada bulunan koltuğa ilerlerken kollarını göğsünde birleştirdi. Kırmızı gözleri ile yanan ateşi izledi bir müddet. Ardından cesaret kırıntılarını bir araya getirdi ve Gryffindor olduğunu hatırlattı kendine. "Neden bunu yaptın?" dedi arkasını dönüp kıza bakarken.
