Genesis Avéne Zarukort, çağın en zeki cadısı olmaya aday bir genç kızdı fakat başında bir bela vardı: James Sirius Potter.
Potter, okuldaki favorisi olan Genesis ile birlikte, altıncı sınıf döneminde büyük bir tehlikeye atılacak ve Bakanlık'ın yenid...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
trust her intution.
*******
Genesis, şoka girmiş gibiydi. Bunun olması için tuttuğu dilek sayısını saymayı bile bırakmıştı fakat şu anda, bu dileğinin gerçekleşmiş olması şaşkınlığa sürüklemişti genç kızı.
Sofia, yanında deli gibi bağırıyor, sarılıyordu kıza.
Scorpius, şaşkınlıktan gözlerini ayırmıyordu kızdan. Aynı şekilde Albus'ta şoka girmişti. Tıpkı babasının dönemindeki gibi, okulu bir Gryffindor ve Hufflepuff temsil edecekti. Biri kardeşi, diğer kardeşi gibi gördüğü birisiydi.
Yerinden yavaşça kalktı Genesis. Sanki yeni algılamıştı olan biteni, aniden gururla dikleştirdi omzunu. Sofia'ya sıkıca sarıldı, Curtis'in çakması için uzattığı eline vurdu. Büyük Salon, son şampiyonunu en güzel şekilde kutluyordu. İsmini haykıran herkese bağırmak istiyordu Genesis fakat dört bir yandaydı sesler. Odanın her noktası onun için gururluydu, mutlu ve heyecanlıydı. Hogwarts öğrencileri memnun kalmıştı bu durumdan fazlasıyla. Genesis, sevilen birisiydi. Bunu biliyordu.
Bilmediği, bu kadar sevildiğiydi.
Yavaş fakat seri adımlarla ilerledi McGonagall'ın yanına. Koca gülümsemesi ile kağıdını elinden aldı. McGonagall, destek olmak için kızın omzunu tutup hafifçe sıktı. Genesis salona döndü ve kağıdını kaldırıp güldü. Hufflepuff atkısının ucunu tuttu ve arka odaya gitmek amacıyla yürümeye başladı. Ona el sallayan sarışın dostuna kocaman gülümsedi ve Şampiyonlar için ayrılmış odaya ilerledi.
Geniş kapıdan geçtiğinde merdivenler karşıladı onu. Sakin adımlarla inerken sağ eliyle tuttuğu kağıdını kalbine bastırdı. Sonunda ulaştığında, karmaşık bir oda buldu karşısında. Büyük, camdan dolap; bu dolapların içinde onlarca, yüzlerce kupalar duruyordu. Şampiyonlara layık, diye geçirdi içinden.
Köşede oturan iki Drumstranglı çocuğa baktı. Yakın arkadaşı ile göz göze gelince güldü. İkisi hızla birbirine yürürken beşlik çakmak için ellerini havaya kaldırdılar. Diğer elleri, isimlerinin yazılı olduğu kağıtları birbirlerine tutacak şekildeyken beşlikleri yerlerini bulduğunda, "Naber?" dedi ikisi de. Ardından sıkıca sarıldı Xavier kıza. Genç kız bu sarılmayı karşılıksız bırakmadı. Aynı heyecanla karşılık verdi.
O anda odanın diğer ucundan bir alkış sesi yükseldi. Beauxbatonslı iki kız, odaya giren son şampiyonu alkışlıyordu. "Harikasın, Genesis!" diye seslendi Lissé. Genesis utangaç bir şekilde güldü ve ayrıldı çocuğun kollarından. Heyecanla kızaran yanaklarını hissetti. Kafasını çevirdi ve ona doğru bakan çocuğu gördü.
