Genesis Avéne Zarukort, çağın en zeki cadısı olmaya aday bir genç kızdı fakat başında bir bela vardı: James Sirius Potter.
Potter, okuldaki favorisi olan Genesis ile birlikte, altıncı sınıf döneminde büyük bir tehlikeye atılacak ve Bakanlık'ın yenid...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Genesis'in asası.
*******
"Siz Potterlar gerçekten de bela mıknatısısınız, değil mi?" dedi Genesis, yerde boylu boyunca yatan ve üzerine kaza sonucu gelmiş olan büyünün süresinin geçmesini bekleyen James Sirius Potter'a. Beraber ileri seviye büyülere çalışırlarken, Genesis, karşısındaki cansız fakat hareketli modeline Locomotor Wibbly lanetini gönderdiği esnada, Potter kız ile uğraşmak için yanına sokulmuş ve aniden beline dokunmasıyla kızın hedeften şaşmasını sağlamıştı. Bununla birlikte bacakları hareket edemez hale gelmiş, dolayısıyla yerde uzanır durumdaydı.
Kollarından destek alarak güç bela doğruldu ve gevşek bir şekilde sırıttı. "İsmimi bu okulun gelmiş geçmiş en muzip dört kişisinin ikisinden aldım, hâlâ bu duruma şaşırıyor olamazsın değil mi, Genee?"
"Ah, Merlin... Sanırım anne ve babana erkek kardeşine sakin ve durağan insanların isimlerini koydukları için minnettâr olmalıyım. Ya da direkt olarak Albus Dumbledore ve Severus Snape'e de teşekkürlerimi sunabilirim." dedi ve gözlerini devirdi genç kız. Çocuğun yanında diz çöktü ve bir süre hareketsiz duran bacaklarına baktı. "Belki de bacakların bu halde kalabilir ve asama Deletrius* büyüsü uygulayıp suçu üzerimden atabilirim." diye konuştu alayla. James sakin bir şekilde kızın yüzüne baktı ve gülümsedi. "Hâlâ konuşabiliyorum." diye karşılık verdi kıza. Genesis buna karşılık kıkırdadı, "Evet, şu anlık." diyerek asasını eline alıp çocuğa iyice yanaştı. "Dilkilit büyüsüne bayıldığımı ve hep yapmak istediğimi biliyor muydun, Potter?"
James dudak büzdü, gözleri kızın yüzü ve elindeki asa arasında mekik dokudu. "Yapmak istediğin başka şeyler varsa onlara seve seve eşlik ederim, G. Fakat bu onların arasına girmiyor, sanırım." Genç kız yeniden devirdi gözlerini ve bacaklarını normale çevirecek olan büyüyü mırıldandı. Hemen ardından James Sirius Potter yerinden kalkmadan bacaklarını topladı ve yanına yanaşmış olan kıza sırıttı. "Yoksa bu kabul ettiğin anlamına mı geliyor?"
"Şansını fazla zorluyorsun, Potter." dedi genç kız kaşlarını çatarak. Ellerini zemine koyup yerden destek alarak ayağa kalktı ve üzerini temizledi. "Devam etmeliyiz."
"Ama neye?"
"Sana lanet göndermeme."
"Hayır, teşekkürler. Böyle harikayım, G."
Aradan üç saat geçti. İkisi de yorgunluktan bitap düşmüşlerdi fakat çalışmaya devam ediyorlardı. En sonunda çocuk koltuğa çöktü ve başını yasladı. "Benden bu kadar." dedi gözleri kapalı bir şekilde. Genesis, ağrıyan kolunu ovuşturdu ve başını salladı. "Kesinlikle." diyerek onayladı çocuğu. Son yaptığı Yuraune Cuasne* laneti onu epey oyalamıştı fakat sonuç başarılı olduğu için bunu umursamıyordu.
Gördüğü o kâbusun üzerinden dört gün geçmişti. Turnuva'ya tam tamına sekiz gün kalmış, heyecan Hogwarts duvarlarını sarıp sarmalamıştı. Şimdiden ilk etabı kazananlar hakkında bahis oynandığını duyuyordu. Hogwarts, kendi şampiyonlarına epey yatırım yapıyordu ve bunun boşa çıkmasını istemiyordu.
