*Ben, herkesin hiç kimse olduğu bu dünyada birisi için hepsi olmayı tercih ettim.*
--------
"Bizsiz olmayacağını biliyorsun Irmak"
Karşımda duran Gamze ve Yasin'e bakarken arkadan Baran'ın sesi de geliyordu.
Baran: Gamze ve Yasin'den haberim yoktu ama olsun
Irmak: Benimde haberim yoktu desem yalan olmaz
Gamze: Bizsiz olmazdı tabi
Irmak: Ben size dün akşam söyledim. Ayrıca bugün hastaneye gideceğimizi demedim. Nereden öğrendiniz siz?
Yasin: Melek teyze sağ olsun
Baran: O kim?
Irmak: Annem olur kendisi. Şaşırmadım o yüzden
Gamze: Gitsek mi artık acaba?
Baran: Gidelim hadi
Yolda yürürken Baran'a baktığımda kendini fazlalıkmış gibi hissettiğini fark edebiliyordum. Konuşmalara dahil olmaya çalışıyordu fakat Gamze'nin korku dolu bakışlarını görünce konuşmaktan vazgeçiyordu.
Hastaneye geldiğimizde şöyle bir baktım. Zaman ne çabuk değiştirmişti eskiyi.
İnsanlar ne kadar yıpranırsa binalar da o kadar güzelleşiyordu. Sanki binalarda biz insanlar gibi tüm yaşanmışlıkları içine atıp, çevresine mükemmel bir görüntü sunuyordu.Yine ben düşüncelere dalmışken Gamze'nin beni dürtmesiyle kendime geldim. İçeri girdiğimizde hemen ilk gördüğüm sekreterin yanına gittim.
Irmak: Merhaba biz bir hasta geçmişine bakmak istemiştik ama?
Sekreter: Eğer e-devlet şifreniz varsa oradan bakabiliriz.
Irmak: Maalesef yok.
Sekreter: Peki o zaman ben sizi başhekim Mehmet Çavdar'a yönlendireyim.
O an bizimkilere döndüğümde herkes bana bakıyordu. Şu an gidip her şeyi ona sorabilirdim hatta daha kötü şeyler bile yapabilirdim fakat elimde bir belge olmadan bunu yapamazdım. Beklemek en iyi seçimdi şu an için.
Irmak: Ben size hasta adını söylesem siz buradan bakamaz mısınız?
Sekreter: Bazı hasta geçmişleri çıkmıyor maalesef ama deneyebiliriz
Irmak: Peki. Hasta adı Ali Kızıldağ.
Sekreter: Bakıyorum hemen. Dokuz yıl önce bir kayıt var ama
Irmak: Evet evet o
Sekreter: Bir trafik kazası sonucu ailesiyle birlikte bu hastaneye yatırılmış. Siz nesi oluyorsunuz acaba?
Irmak: Kızıyım ben, söyler misiniz lütfen elinizde olan bilgileri?
Sekreter: Kendisi kazadan ağır yaralı olarak çıkmış. Kazadan sonra beyin kanaması geçirmiş ve bir hafta boyunca yoğun bakımda kalmış. Sonrasında ise size ölüm haberi verilmiş.
Irmak: Herhangi bir ameliyat durumu yok mu yani
Sekreter: Yok. Yoğun bakımda kaldığına dair belgeler var sadece.
Irmak: Elinizde bulunan tüm belgelerin kopyasını alabilir miyiz acaba?
Sekreter: Tabi ama sizi biraz bekleteceğim.
O sırada yine ve yeniden hayal kırıklığına uğradım. Arkama döndüğümde Baran ile göz göze geldik. Gamze ile Yasin ise endişeli gözlerle bana bakıyordu. Sinirden ellerimi yumruk yapmış, gözlerim dolu bir şekilde sekreterin belgeleri vermesini bekliyordum. Aksi takdirde biraz daha beklersek başhekim meşhur (!) Mehmet Çavdar'ın odasına dalıp içimden geçenlerin hepsini saydırabilirdim. Sekreter beni duymuş olmalı ki elindeki kağıtları bana uzattı. Hiçbir şey olmamış gibi sekretere teşekkür ettim ve bizimkilerle dışarı çıktık. Yeşillik bir alanda çardak bulup oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ege'ye Dökülen Irmak (YARI TEXTİNG)
Dla nastolatkówNe güzel bir isim Ege... Ve ne kadar çok yakışmış bir isim bir insana. Acaba bende bir gün ismimin en güzel anlamını taşıyıp Ege'ye dökülebilir miyim? Acaba bende bir gün Ege'ye dökülüp Irmak olmaktan çıkabilir miyim? Koskocaman Ege'yi kendi ırmağım...