Ege'ye Dökülen Irmak (YARI TEXTİNG)

15.Bölüm: Kanıt

*Ruhu kirlenmiş, yüreği solmuş ben; bir çift göze bin anlam yükleyen sen...*

-----

   Yaklaşık bir saat sonra hastanenin önündeydik. İçimdeki korku hala bitmemiş, aksine artmıştı. Ege'ye baktığımda o da bana bakıyordu. Nedense ona baktığımda kendimi güvende hissediyordum. Bu yüzden bana baktığını görünce gözlerimi çevirmedim. O da çevirmeyince ilk defa bu kadar uzun süre bakışmış olduk. Açık kahve gözlerinin ışıltısında kendimi görünce, sebepsizce gülümsedim ona. Sonra kendime gelip derin bir iç çektim. Artık içeri girebilirdim. Ne olacağı hakkında gram fikrim yoktu. 

Irmak: "Hadi girelim."

Yasin: "Bak Ege herkes sana güveniyor ona göre bro"

Gamze: "Bro ne ya?"

Ege: "Tamamdır herkes hazırsa önden gidiyorum."

   Ege içeri girince sekreterlerle selamlaştılar. Ben Ege'nin arkasından, Gamze ve Yasin de benim arkamdan geliyorlardı. Koridorun sonuna geldiğimizde Ege bize baktı ve kafalarımızı salladık. Bu küçük bir onay şekliydi. Ege de bu onayı beklermiş gibi hemen kapıyı tıklattı. İçeriden ses duymamamıza rağmen heyecanla içeri girdi ve bizi tanıştırdı.

Ege: "Baba bak sana kimleri getirdim"

Meşhur (!) Başhekim: "Kimleri getirdin bakalım"

Ege: "Yeni sınıftan arkadaşlarım. Kısa sürede çok kaynaştık."

Yasin: "Merhaba ben Yasin"

Gamze: "Ben de Gamze"

Meşhur (!) Başhekim: "Senin adın ne kızım? Yüzün çok tanıdık geldi ama"

Irmak: "Adım Irmak"

Ege: "Baba var ya Irmak babasını ilkokuldayken kaybetmiş"

Yasin: "Bizde o zamanlar tanışmıştık zaten, üçümüz."

Irmak: "Babamı bu hastanede kaybetmiştim. Belki yüzüm o yüzden tanıdık gelmiştir size?"

Meşhur (!) Başhekim: "Hangi doktor bakmıştı ki?"

Ege: "Baba sana bir şey sorabilir miyim?"

   O sırada üçümüz birbirimize bakıştık. Muhtemelen Ege kararsız kaldığımı anlamış olacak ki konuyu değiştirmeye çalıştı.

Meşhur (!) Başhekim: "Bakalım yine ne soracaksın Ege"

Ege: "Meslek hayatında kaç kere hata yaptın?"

Meşhur (!) Başhekim: "Nereden çıktı şimdi bu?"

Irmak: "Şey ben tıp okumak istiyorum ama birisinin hayatını bilerek veya bilmeyerek tehlikeye atarım diye çok korkuyorum. Muhtemelen o geldi Ege'nin aklına."

Ege: "Aynen o yüzden sordum."

Gamze: "Sürekli bunu dile getirir de kendisi"

Meşhur (!) Başhekim: "Sonradan alışıyorsun zaten hiç dert etme"

Irmak: "Zamanla bilerek hata yapmaya alışırım diyorsunuz yani?"

   Sinirlenmeye başlamıştım yavaş yavaş ama Ege'yi de üzmek istemiyordum. Ben bu cümleyi söylerken Yasin beni çimdikledi. Böyle olunca hemen kurduğum cümleyi düzeltmeye çalıştım.

Irmak: "Pardon bilmeyerek. Ağzımdan yanlışlıkla çıktı kusura bakmayın"

Meşhur (!) Başhekim: "Yok sorun değil kızım. Senin şu babandan sorumlu doktor kimdi acaba?"