*Ben seni kalbimde hissettim. Dudaklarını dudaklarımda hissetsem ne olur ki?*
-------
Öncelikle küçük bir açıklama yapmak istiyorum. Bu bölüm diğer bölümlere göre daha uzun, o yüzden şimdiden arkanıza yaslanın ve derin bir nefes alın:) Final bölümünün gelmesine iki bölüm kaldı fakat bu üç bölüm de olabilir. Şu an bölümlerin konusu biraz karışık. Onları toparlamaya çalışıyorum. Bu arada okuyucu sayısının artması için arkadaşlarınızla paylaşırsanız çok sevinirim. Keyifli okumalar:)
-------
Ege adlı kişiden 1 yeni mesaj!
Ege: Irmak ben çok özür dilerim. Karşında bu kadar korkak olmak istemezdim.
Irmak: Peki
Ege: O gün babam beni tehdit etti. Elimizde olan tüm kanıtları bildiğini söyledi. Bizim elimizde bu kadar sağlam kanıtlar yok Irmak. Kendine şahit bile bulmuş! Bizim elimizde çelişen belgeler ve ses kaydı var sadece. Ne yapabiliriz başka?
Irmak: Bilmiyorum Ege. Bilmiyorum
Ege: Geçmişi destekleyebilecek bir belgemiz de yok.
Irmak: Dedemin hastane belgeleri?
Ege: Var mıdır sizde?
Irmak: Eğer varsa hastalığın adı yazılıdır ve muhtemelen hastalık kuvvetli bir şekilde üzüntü ile ortaya çıkmıştır.
Ege: Peki bunu bulduk diyelim başka?
Irmak: Karşımızda büyük engeller var Ege
Ege: Sence hakim bir başhekime mi inanmayı tercih eder yoksa daha on sekiz yaşına basmamış olan bize mi?
Irmak: O yüzden düşünmemiz lazım, hadi
Ege: Kendine kimi şahit olarak bulmuştur ki?
Irmak: Eğer belgeleri gösterirse biz de ona karşılık çelişen belgeleri gösteririz. Bunu yapmasına sebep olarak dedemin belgeleriyle birlikte geçmişi açıklarız. Ve en son da ses kaydını gösteririz.
Ege: Karşımızdaki adam başhekim Irmak.
Irmak: Ne yapabilirim başka? Sen varsın Ege! Bir çocuk babasını bu kadar kolay satamaz. Ve en önemlisi suçlu taraf biz değiliz
Ege: Ne olursa olsun hep yanında olacağım Irmak. Düşündüğün gibi zamanı durdurmayacağım. Ben sana söz verdim. Evet sana yakın olamadım çünkü korktum ve bu yüzden zamanın bize fırsat sunmasına izin veremedim. Ama ben o zamanı yavaşlatmış isem hızlandırmasını da bilirim, bunu unutma tamam mı?
Irmak: Sen yarın benim yanımda ol yeter
Ege: Sadece yarın değil, her zaman. Ben dört beş aydır yanında olamadım belki ama bundan sonra hep yanında olacağım. Özür dilerim
Irmak: Teşekkür ederim gitmediğin için
Ege: Bugün değil daha sonraları teşekkür et ;)
Irmak: Yarın görüşürüz o zaman
Ege: Görüşürüz
------
Ege ile konuşmamızın etkisinden çıktıktan sonra hemen annemin yanına gittim. Telefonda biriyle konuştuğunu fark ettim. Yanına gittiğimde bir avukat tuttuğunu öğrendim. Nedense bizim tarafımızı tutan birinin olması beni mutlu etti. Konuşması bittikten sonra anneme olan biteni anlattım. Birlikte dedemin hastane raporlarını aradık. Bulamadığımız her dakika daha bir üzülüyor fakat bir o kadar da umutlanıyorduk. En sonunda saat bire yaklaşırken dedeme ait birkaç rapor bulduk. Kağıtta dedeme yapılan tahlillerin, röntgenlerin vs sonuçları yazıyordu. Çıkan sonuçlardan bir şeyler bulabilirdik. Annem tekrardan bunun hakkında konuşabilmek için avukatı aradı. Ben de elime telefonu aldım ve Ege'ye yazdım. Onunla konuşurken laptopu açtım ve dedemin tahlil sonuçlarını arattım. Sonuçlara baktığımda babamda olan hastalığın dedemde de olduğunu fark ettim. Anevrizma fazla stres ve üzüntüden dolayı patlamış ve beyin kanamasına sebep olmuştu. Genellikle beyin hastalıkları kalıtsal oluyordu, bunu biliyordum. Dedemin ölümüne sebep olan hastalık da bu olmuştu demek ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ege'ye Dökülen Irmak (YARI TEXTİNG)
Novela JuvenilNe güzel bir isim Ege... Ve ne kadar çok yakışmış bir isim bir insana. Acaba bende bir gün ismimin en güzel anlamını taşıyıp Ege'ye dökülebilir miyim? Acaba bende bir gün Ege'ye dökülüp Irmak olmaktan çıkabilir miyim? Koskocaman Ege'yi kendi ırmağım...