8 . Bölüm

232 9 0
                                    

AHUDAN DEVAM

bugün batının mardine dönüşünden 13 gün geçmişti. öyle acı bir şekilde vücudumda dolaşıyordu. 13 gün 13 sene yada bir ömür gibi geliyordu. ah bu  düşünceler bu düşünceler diyerek iç geçirirken salona doğru yol almıştım. kapıyı açar açmaz gözlerim hayalet görmüş gibi kaskatı kesilmiş alanur ve asila ya çevrildi. beni görünce telefonlarını kapatıp normal davranmaya çalışıpta beceremeyen asila ve alanur du. onlara doğru yöneldiğimde kaçıyor gibiydiler. asila odasına alanur ise her zaman ki gibi mutfağa yönelmişti. şaşkınlıkla onları izlerken ne olabilirki diyerek soru işaretleriyle dolan aklım , kendi isteğiyle hareket eden bedenimle kendimi koltuğa bıraktım. kafamı geriye yaslayarak daha kötü ne olabilirki  diyerek gözlerimi kapadım. gözlerimi tekrar geri açtığımda ise iki güzellik ile karşı karşıya geldim. aniden biri kolumdan diğeri ise ayağımdan tutarak beni odaya götürdü. 1 2 3 diyerek beni yatağa fırlattılar.onları umursamayıp yumuşacık ve bahar kokulu nevresimime sarıldım. "hadi kalk gidiyoruz" soruyla şaşkına dönerken "nereye gidiyoruz. hemde bu saatte?" diyerek saatime yöneldim. saat akşamın 7 siydi. ama bana batınsız geçen her saat sonsuzluğun simgesiydi. " ne varmış bu saatte?" diyerek dolabıma yönelen asila dolabımdan bir kaç kıyafet çıkararak " bunları giy 5 dakikan var." diyerek kıyafetleri bana uzatan modacı asila kollarını birbirine bağladı. bekler gibi ayağınıda sallamaya başladı. omuzlarımı silkerek kıyafetlerimi giymeye başladım. içimden gitmek gelmiyor bir yandan da buna çok ihtiyacım var gibiydi. batını düşünmeden bir kaç saat iyi gelebilirdi.diyerek. ayağı kalktım. kızlara dönerek "nasılım?" dedim küçük bir tebessümle  "şu su mutsuz suratını güldürürsen çok güzelsin" diyen asilaya gözlerimi devirdim. oda tebessüm ederek bana öpücük atmıştı. gülerek odada onun peşinden koşarken alanurun sinirli ses tonuyla karşılaştık "çıkıcakmıyız ? yoksa sizi dövmem için 5 dakika mı vereyim. hangisi?"  dediği gibi asila ile kendimizi nasıl kapıya attığımızı anlamadan kendimizi arabada bulduk. alanurun sert bakışlarından kurtulmak için hemen arabaya hemen bindik.alanur arabayı çalıştırırken asilaya dönmüş "nereye gidiyoruz?"  demiştim alanur "bana kalsa karaoke eğlenceli olur ama karar size kalmış"dedi.  asila  arabayı coşturan müzikleri açmıştı ve " bencede karaoke iyi olur. beni nasılda tanıyorsun" diyen sevgi dolu kahkaha patlatırken gözlerini bana çevirdi.  cevap beklermişçesine " bu akşam etim sizin kemiklerimde benim" diyerek sevinçliymişim gibi görünmeye çalışarak ekledim "yürüyün kızlar bu gece bizim" diyerek gaz vermeye çalıştım. karaokeye geldiğimizde kapıya yönelip kendimize oda seçmeye karar verdik . odayı seçip odaya yöneldiğimizde kapıyı açınca şok olduk. bizi sorgulayan 3 çift göz vardı. belliki onlarda kafalarını dağıtmak için buraya gelmişlerdi. "bir yanlışlık oldu galiba " diyen alanurun sesiyle irkildim.alanura karşılık vermek için  arkalardan öne doğru adım attı. önüne düşen kumral sarısı saçlarını geriye atıp boncuk kahvesi gözlerini bize devirirkenellerini cebine koyup "bencede hanımlar  yanlış yerdesiniz" diyen erkeğin daha fazla konuşmasına izin vermeyen alanur sitem dolu sözleriyle "evet haklısın bu oda bizim için kiralanmış peki ya sizoda numarasınımı görmekte güçlük çektiniz galiba" kumral çocuk söz alarak "biz doğru görüyoruz hanımefendi bence burda bir yanlışlık yok siz yanlış geldiniz " diyerek inadına devam ettirdi.çocuk alanuru bilmeden savaşıyordu. alanurdan kurtulmak için ya buhar olup uçacaktı yada ölücekti. düşüncelerime gülerken aralarından ses geldi "kusura bakmayın hanımlar şimdi ne olduğunu anlarız" diyen sese yöneldi bakışlarım.beni süzeniki çekik siyah göz görmeyi beklemiyordum. çocuk bana doğru adım atarak dibime girdi. gömleğinden koku alır gibi olmuştum. bana yaklaştığı yetmemiş olucakki bana doğru eğilerek "gözlerin neden bu kadar tanıdık" diyen sesiyle geri adım atmaya çalıştım o anlamsız bakışlarından kaça bilmek için. yutkunarak söze başladım "ama sizin gözleriniz bana çok yabancı beyefendi. karşılaştığımızı da sanmıyorum." diyerek sinirle asila ile alanurun arkalarına doğru yöneldim. sinirden ayağımı sallarken  aklımdan bir düşünce belirdi. şuanda batın b urda olsaydı bu erkeğin bana dediği şeye tepkisi nasıl olurdu?diye düşünürken hafif bir tebessüm ettim. sonra kapı çaldı ve içeriye yetkili kişi girdi. savaşa girmiş gibi etrafa baktı yetkili. korkarak "özür dilerim efendim galiba bir yanlışlık olmuş. beyefendiler sizin odanız yan oda burası hanımların odası" diyerek eliyle kapıyı gösterdi.  alanur kumral çocuğa öfkeyle bakıyor aynı zamanda pis bir şekilde gülümsüyordu. kapıdan sitem ederek çıkarlarken kumral olan alanura dönerek " bu kadar asi'lik bir yere kadar güzelliğine yazık etme " dedi alay ederek. alanur da hemen "size de yazık olur bu görüntüyle adam gibi dolanmak zor olmalı " diyerek kapıyı yüzüne kapatan alanur "içimde kalacaktı iyi oldu bu "diyerek kahkaha atmaya başladı. Asila ve ben şoklar içerisinde olanları izliyorduk. Az önce yaşadığımız tatsız olayı sanki biz yaşamamışız gibi eğlenmeye başladık. Bu eğlence bana çok iyi gelmişti. 13 gün gün içerisinde lanet almış gibi yüreğim dertlerle dolu bedenine ilaç gibi gelmişti. İyiki varlar iyiki hayatımdaydılar. Bir ara oturup dinlenmeye bırakmaya başlamıştım kendimi ki tekrar kollarından tutulup zorla ayağı kaldırılmış ve kaldığımız eğlenceye devam etmiştik. Acaba batın ne yapıyordu?? O bu kadar sevilirken benim çaresiz bir şekilde aşkla tutuluşum bu kadar acizmiydi. Eve dönüş yolu gözünkmüştü. O kadar yorgun düşnüştük ki o gece yaşanan tatsız olayı bile çoktan unutmuştuk. Eve döndüğümüzde fazla yorulan bedenimizle odalara  çekilip kendimizi yatağa bırakmıştık. Sabah çalan alarmlar kendime gelmeye çalışırken hala sarhoşluğun ortasında dolaşıp duruyordum, içmemiştimde

AŞK-I ESARET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin