43.Bölüm

95 4 5
                                    

Guzel bir gecenin ardından saatler ilerlerken ahunun tüm öfkesi içten içe geçiyordu. batının ahu*ya  her bakışı onu sakinleştiriyor,öfkesinin yerini yavaş yavaş  sevgisi alıyordu.

Sabahın ilk saatlerinde kapının çalmasıyla kendini atan ahu ve batın birbirlerine bakmış neler olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.Batın "sen burda kal "diyerek cekmecesindeki silahı eline alıp beline koymuştu.Merdivenlerden kapıya doğru yönelirken eline silahı aldıktan sonra, delikten dışarı bakıp iç geçirmişti. Ali dayının sesiyle irkilerek "oğlum ac benim ben"kapıyı açan batın :

"Günaydın Ali dayı "

"Günaydın oğul ne yaptınız kahvaltı yaptınız mı?"

"Yok dayı simdi yapicaz insallah "

"Buyur gel oğul bizle beraber yapın hanıma derim iki tabak daha koyar masaya "

"Yok saol dayı biz yaparız simdi "

"Iyi bakalım oğul iyimisiniz diye bakmıştım ben gider oğul ,hanım kızıma selam söyleyiver " 

"Tamamdır dayı "

Dedikten sonra Ali dayıyı uğurlayan batın hızla merdivenleri çıkarak ahunun yanina geldiğinde ahuyu arkasi dönük bir şekilde yattığını görünce silahı masanın üzerine koyup yatağa girmisti.Ahu batının ellerini bedeninde hissedince arkasına dönmüş ve söze başlamıştı:

"Sen uyanamadın galiba" diyerek batını geriye doğru itti.Batın dahada sıkı sarılarak boynundan öpmüş :

"Yanimda böyle güzel kokan bir afet varken uyanmamak elde değil "diyerek ahunun yanağına öpücük kondurmuştu.Ahu kıpkırmızı kesilmiş içten içe tebessüm ediyordu. Batın Dun gece neden gelmediğini açıklamasını yapmaya baslarken ahu onu dikkatlice dinliyor içten içe tekrar batına aşık oluyordu.Onun için cabalamasi onu içten içe gururlandırıyordu.

Güzel bir günün ardından ayrılık vakti yaklaşmıştı.Eve gitmek için hazırlanıp arabaya binerek yola koyulmuslardı. Kısa süre içinde gelecekleri yere varmışlardı.Ahu geldikleri yerin başka bi yer olduğunu görünce şaşkınlık içerisinde batına dönerken:

"Bu kadar da taş kafamızın sen ya adresleri mi şaşırdın burası benim evim degil ki"

"Evet şaşırdım konu sen olunca kendimi bile unutuyorum bazen"dedikten sonra arabadan inerek ahunun kapısını açmış ,ahu ya elini uzatarak "hadi gel bakalım şehir prensesi " ahu şaşkınlıkla batının elini tutmuş arabadan inmisti.Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Batın anahtarla konağın kapısını açtıktan sonra ahuyu kucağına almasıyla ahu "ne yapıyorsun sen "

"Prova "

"Ne provası"

"Acaba ağırlık yaparmı sana "

"Ne provası ,ne ağırlığı batın neler oluyor "

"Zamanı gelince görürsün "dedikten sonra dudağına bir öpücük kondurmuş,konaktan içeriye ahuyu kucağında sokmuştu.Ahu konağın büyüklüğüne hayran kalmis bir şekilde izlerken batının onu yere bırakmasıyla kendine gelmişti. Kollarını birbirine bağlayan ahu batına dönerek :

"Sen ne isler çeviriyorsun dökül bakalım taşkafa"

" Bu ev artık sizin "
Batinin bu sözüne karsılık şaşkına iyice dönmüş bir şekilde:

"Nasil yani bizim ,sizin derken anlayamadım "

"Şöyle anlatayım şehir  prensesi Mardin sana özrünü bu şekilde sunuyor kabul etmeme gibi bi lüksün yok ,siz derken de sen alanur   bide asilla varmı baska soru"

AŞK-I ESARET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin