7 // yeraltı yolcuları

1.1K 204 36
                                    

Bölüm 7 // Yeraltı Yolcuları

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 7 // Yeraltı Yolcuları

"Nasıl...yani?" Jongin şaşkın bakışlarını sevdiği çocuğa doğru dikti. İskelet askerlerden haberi vardı fakat Sehun'un gerçekten bir ölüyü çağırabildiğini düşünmemişti. Bu biraz ürkünçtü. Annesini on sene sonra tekrar karşısında görmeyi düşünmek hem karnına kramplar sokmuş, hem de biraz korkmasına neden olmuştu. Yine de ürktüğünü pek belli etmek istemedi, Sehun'un içini bir kitap gibi okumaya hazır gözlerinin altında bu oldukça zor olsa da.

"Eğer o da gelmek isterse toprağın altından elimi tutuyor." Kömür gözlerini yere çevirip omuz silkti. "Birkaç dakikalığına bizimle olmasını sağlayabiliyorum işte." Jongin'in korkmuş olduğunu hissetmiş gibiydi. Tam olarak bu yüzden güçlerinden bahsetmeyi sevmezdi zaten, Baekhyun bile duyduğunda yutkunmuştu. Şifacı bir melezden de farklı bir tepki beklememeliydi.

"Tanrılarım...bunu bedenin kaldırabiliyor mu?" Ancak sarışının asıl korkusunun bambaşka bir nedenden olduğunu anlayamamıştı. Jongin oldukça zekiydi, genç bir melez için bu gücü kullanmanın bedende ne gibi bir hasara yol açabileceğini tahmin edebilirdi. "Bilincin kapanmadan durabiliyor musun ya da?"

"Uzun süredir yapmadım, şimdi bayılır mıyım bilmiyorum." Sarışının endişeli gözlerine boş boş baktı. Neden böyle irdeliyordu ki? Annesiyle konuşmak istemiyor muydu yoksa? Hades'in oğlu ister diye düşünmüştü. "Daha yeni iyileştin, senden böyle bir şey yapmanı isteyemem."

"Anneni görebilme şansını sırf bayılmamam için geri mi iteceksin gerçekten Jongin?" Yüzlerini biraz yakınlaştırıp başını yana eğdi. Sarışın duyduklarıyla dudaklarını büzmüş, kafasını yere eğmişti şimdi. Elbette annesini görmek isterdi, ne kadar ürkütücü olursa olsun. Ama sevdiği çocuğu acının eşiğinden yeni dönmüşken tekrar oraya yollayamazdı. Gelgelelim, bunu Sehun'a anlatabilmesinin imkanı yoktu. "Aynen öyle yapacağım."

İçinde kopan fırtınaları görememesi kadar üzücü bir şey yoktu onun için. Bir an sevgimden ona bahsetsem ne olurdu? diye geçirmeden edemedi aklından. Tepkisini kestiremiyordu, belki bir daha hiç konuşmazdı Jongin'le. Aralarında yeni yeni kurulan bu muhabbeti bozmak isteyeceği son şey bile değildi yarı tanrının. "Sana zarar gelsin istemiyorum." dedi yine de ardından. Bundan zarar gelmezdi.

Sehun'un bakışları sözleriyle birlikte daha da delici hâle geldi. Sanki o an ne hissettiğini anlayacak, içini okuyacakmış gibi bakıyordu. "Her hastana karşı bu kadar hassas mısındır Apollon oğlu?"

"Bilmem, öyle miyim?" Tüm düşüncelerine rağmen açık kapı bırakmadan da edemeyecek gibiydi. Bağdaş kurduğu bacaklarını çözüp toprak zemine boylu boyunca uzattı. Şortun içindeki çıplak bacakları Sehun'un hemen yanındaydı şimdi, ona değmeyecek bir yakınlıkta tutmaya dikkat etti.

"Bana değilmişsin gibi geliyor." Kömür gözleri melezin başından başlayarak ayak parmaklarına kadar boylu boyunca süzerken konuştu. Jongin'in içini titretmişti bu hareketi. "Baekhyun daha önce hiçbir hastayla tek bir gün bile uyumadığını söyledi bugün, kahvaltıdan sonra."

güneşin oğlu geceye tutulmuş] sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin