19 // içimdeki çiçekler bırak solsun ben yenisini ekerim

1.1K 175 51
                                    

Böküm 19 // İçimdeki Çiçekler Bırak Solsun Ben Yenisini Ekerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Böküm 19 // İçimdeki Çiçekler Bırak Solsun Ben Yenisini Ekerim

Sehun hâlâ akmakta olan sıcak suyu kapatıp duşunu tamamladı. Yaz olmasına rağmen soğuk suyla yıkanmak yarı tanrıya göre korkunçtu ve kendisi dışında sıcağı kullanan olmadığından duşlardaki bütün su ona kalıyordu. Nereden baksan kârlı bir durumdu açıkcası.

Bulunduğu kabinin arkasına astığı havluyu aldı ve beline sardı. Çıkmak için hazırdı, ancak su akışının kesilmesiyle birlikte yan kabinlerden gelen tanıdık sesler de dikkatini çekmişti. "Jongin aşkım, saçıma krem sürdüm ben. On beş dakika beklemem lazım, sen çık istiyorsan." Yixing'in sesi olduğunu anlamak zor değildi elbette. Jongin ve onun burada olduğunu duyunca birkaç saniye durakladı, genelde kulübesinde ya da ormanda vakit geçirdiğinden onu sadece yemeklerde görüyordu.

Kendi kabininden çıkıp saçlarını kurutmak için aynaların olduğu yere yürürken belki de gitmeliyim dedi içinden. Jongin'in birkaç gün önceki bakışları kendisini görmek istemediğini yeterince belli etmişti çünkü.

"Tamam ama çok gecikme, bugün yapacak çok işimiz var." Şifacının tatlı sesinin hemen ardından suyu kapattığını duydu Sehun. Gitmeliyim diyip saçlarını kurutmaya başlamıştı bile, ve sanırım üçü dışında duşta olan kimse yoktu. "Ayrıca kime süsleniyorsun sen bir haftadır anlamış değilim."

"Kendime süsleniyorum, ama iyi hissedeceksen tüm bunlar senin için diyebilirim." Jongin havlusunu alırken arkadaşının dediğine şirince kıkırdamıştı. Sehun bu sesi uzun zamandır duymadığını farketti. Sarışın onun yanında en son ne zaman gülmüştü? Hatırlamıyordu. Dikkat etmiş miydi ki?

"Sen çok şımarık bir yarı tanrı oldun Zhang Yixing. Saçlarımı kurutup seni burada terkedeceğim şimdi." Afrodit oğlu kabinin duvarına dramatik bir şekilde vurup iç çekti. "Oh hayır, Kim Jongin...Geri dön sevgilim!"

İkisi konuşmaya devam ettikçe Sehun kendini bulunduğu yerde daha eğreti hissetmeye başlamıştı. Yine de aynadan kendine bakarken kabininin kapısını henüz açmış sarışınla göz göze geldiğinde durum çok daha garipleşti. Jongin'in gülümsemeyle gerilmiş yüzü donup kalmıştı ve ikisi de yarı çıplaktı.

Ne yapsa bilemediğinden duraklamış ellerini tekrar havluyu sıkıca tutup saçını kurutmaya devam etmek için kullandı. Muhtemelen Jongin'in onu gördüğü gibi ortamı terkedeceğini düşünmüştü, ancak sarışın öyle yapmadı. Yixing'e saçlarımı kurutacağım dediyse kurutacaktı, kaçmanın alemi yoktu. Eskisinden daha az çekiniyordu Sehun'dan, gözündeki mükemmel profili darmadağın olduğundan beri Hades'in oğlu bakması daha kolay biri olmuştu.

Birbirleriyle olan göz temasını kesmeden Sehun'un hemen yan tarafına yürüdü. Melezin kar beyazı teniyle kendisinin güneşle birlikte daha da bronzlaşmış teni yan yanayken nefes almak belki zordu ama bunu dışarıya belli etmedi. Elinde tuttuğu saç havlusunu sarı tutamlarına getirirken gözlerini kaçıran ilk kişi Sehun olmuştu.

güneşin oğlu geceye tutulmuş] sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin