34-ULAŞAMAM ARTIK

9.5K 363 56
                                    

✒BŞ ~UFUK ÇALIŞKAN -UNUTMAK İSTİYORUM..
Bende çok güzel bir yeri olan başka bir şarkı daha..İyi dinlemeler ve okumalar..

✒ ✒ ✒

İğrenç bir hastane kokusu burnuma dolarken yüzümü eşittim.
Bu ne biçim bir kokuydu böyle.

Gözlerimi aralarken spot ışıklar yüzünden gözlerimi kısmak zorunda kalmıştım aynı zamanda.

Kafamı sol tarafıma çevirirken koltukta dik bir şekilde oturup beni izleyen Ateşi gördüm.
Şaşkınlığım bir süre aynı şekilde ona bakmamı sağladı.
Ellerimi geriye çekip doğrulmak istediğimde bileğime bağlı olan serumu fark etmediğim için yaptığım ani hareket canımın acımasını sağlamıştı.
Ama bunu umursamayıp şaşkınca Ateş'e bakmayı sürdürdüm.Kısa bir sessizliğin ardından bir kaç kelime döküldü dudaklarımdan.
"Senin ne işin var burada?"
Susup öylece beni izledikten sonra ayağa kalktı.
"Sana geri geleceğimi söylemiştim."
"Savaş,seni sevince demiştin."
Bende doğruldum ve kolumdaki seruma bağlı olan iğneyi söküp attım.

"Seni kurtardığımın farkında değilsin."

Durmamı sağladı dedikleri.

"Eğer seni orada bırakıp gitseydim ,başladığın yere geri dönecektin."
Bir dakika!
Ateş, ben bayıldıktan sonra beni buraya getirmişti.
O zaman Ahmet amcaya dediğim her şeyi de duymuştu.

Ve beni kurtarmaktan bahsetmişti.
Bu da artık beni öldürmek istemediği anlamına mı geliyordu yani?
Öldürmek isteyen birine kurtarma lafı biraz tuhaf olmuştu sanki.

Ben yatakta oturur pozisyonda ona bakarken o bakışlarını bir saniye bile ayırmadı gözlerimden.
"Beni öldürmeyecek miydin?"
Bakışları hastanenin penceresini buldu.
Aşağıya kısa bir göz gezdirdikten sonra bana baktı tekrar.

"Fikrimi değiştirdiğimi söylemedim."

"Neden beni kurtardın peki?"
"Bu seni ilk kurtarışım değil.Babandan da kurtardım."

Kaşlarım çatılırken hızla yataktan kalktım.

"Ne demek babandan da kurtardım.Bir şey mi yaptın ona!"

Ellerini dar kotunun ceplerine sıkıştırırken bakışları üzerimde gezindi.
Sessiz kalıp beni izlemesi sinir bozucuydu.

"Şu şerefsizi düşündüğünü söyleme bana."

Haklıydı.Babam tam bir şerefsizdi.
Sessiz kalıp hiçbir şey demedim.
Gözüm duvardaki saate ilişirken saatin gece 3 olduğuna inanamadım.

Dışarısı zifiri karanlıktı.
Sanki hastanenin en karanlık yerini bilerek seçmiş gibiydiler.
Ki bu kişi Ateş olunca buna da şaşırmazdım.

Ayakkabılarımı giyerken beni izliyordu.
Ayağa kalktığım gibi Kapıya ilerledim.
Bu kayıtsız hallerinin tek sebebi kilitli kapı olurdu zaten!

"Sen ciddi misin!"
Diye bağırarak arkamı döndüm.
Zevkle az önce kalktığı koltuğa oturdu.
Yüzünde halinden oldukça memnun olduğunu belli eden gülümsemesi vardı.

"Gitmene izin mi verecektim yani?"

Zamansız bir duygusallık kapladı içimi.
Gözlerim doldu ve dünya bir kaç saniyeliğine benim için durdu.
Bu cümleyi annemin bana daha öncede söylediğini anımsadım..
Ama ağlamamın nedeni bu değildi.

Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştum yine.
Neden bir kurtuluş gerçekleştiremiyordum bir türlü.
Geri gidip duvara yaslandım.
Bir elimle başımı ovdum.
Savaşla olmayı yeğlerdim.

SERT MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin