BŞ - YYK ~DİNLE BENİ Bİ
☁
"Güzel yalan .Bende arkadaşını düşünüyorsun sanmıştım""Ne?"
Savaş bir anda silahı beline takıp ayağa kalktı.O an ki korkuyla bende kalktım.Ardaya birşey yapabilirdi.
"Hem zorla söylettirip hem de inanmıyorsun.Yalan söylemiyorum."
Arkasından söylemiştim bunu durup arkasını döndü.
"Gerçekleri söylememen senin hatandı.""Yalan söylemiyorum.""
Kapıya doğru gidince bende arkasından bağırdım.
"Neden böylesin?!"
Geri dönüp ,
Yanıma kadar geldi."Neden herkese düşmanınmış gibi davranıyorsun?"
"Kapa çeneni!"
Diye kükresede devam ettim.
"Ben sana hiçbir şey yapmadım."O kadar sakin konuşuyordum ki daha da sinir olmuştu.
Tam ağzını açacakken,
"Aslı abla."
Korkarak merdivenlere baktım.
Savaş sanki daha da sinirlenmiş gibiydi.
"Onun burada ne işi var!!"Bu sefer öyle öfkelenmişti ki gözlerindeki ateşi görebiliyordum.
O sırada arkamızda olan mert'in telefonu çaldı.Ki şuan bu umursamam gereken en son şeydi."Nerede o kadın!!"
"B-bilmiyorum.Seni sordu evde olmayınca Asya'yı bırakıp gitti."
Burnundan soluyarak telefonunu çıkardı.Numarayı girdi ve kulağına götürdü.
Açmayınca tekrar aradı.
ama yine açan olmadı.Bu sefer Mert hızla yanımıza gelip
"Mustafa'yı yakalamışlar"dedi.
Aralarında bir şeyler konuşup dışarı çıktılar.Bense derin bir nefes verip.Asya'nın yanına gittim.Kız korkudan merdivenlerin ucunda duruyordu.
merdivenleri çıkıp yanına oturdum.
Hızlıca yanıma gelip sarıldı.
"Annem neden hala gelmedi.?""Bilmiyorum ama sen
acıkmışsındır ben sana yemek hazırlayayım."Benim iştahım kaçmıştı zaten.
🌹
SAVAŞIN AĞZINDAN;Deponun önüne geldiğimizde arabadan inip büyük kırmızı kapıya doğru ilerledim.
Mustafanın benden çekeceği vardı.
Herkes bilirdi ki bana yamuk yapanı yaşatmazdım.
Ki o da bunu bildiği halde arkamdan iş çevirdiğinde göre kesin hatrı sayılır biri için çalışmıştı.
Ama sıkıntı yok,ikisinin de gideceği yer kara toprak olacaktı neticede.
Kim olursa olsun,ne yapmış olursa olsun affetmek lügatımda yoktu.
Affetmeyecektim de zaten.Her düşmanıma yaptığımı yapıp
Cezasını fazlasıyla çektirip ölü bedenine bakıp sırıtacaktım.İçimdeki herşeye olan öfkemi ,kinimi,nefretimi ancak bu şekilde bastırıyordum.
Yoksa katliam çıkaracak kadar öfke doluydum her şeye.Ama bu zamana kadar boşa beklememiştim.İntikamımı alacağım biri vardı.
Mustafayı sandalyeye bağlı görünce yanına ilerledim.
Sinirli suratıma baka baka sırıttı.
Birazdan soyunu kurulacaktım.Haberi yoktu."Geciktin!"
Diye bağırdığında burnunun dibine gelmiştim eğildim ve aramızda ki mesafeyi kapattım.
"Gecikmiş olmamı dileyeceksin..Birazdan."
Dedim ve hızla ayrılıp elime bıçağımı aldım.
Sırıtan suratı ciddileştiğinde bu sefer ben güldüm.İntikamım güzel olacaktı.
ASLININ AĞZINDAN;
"Bana masal okur musun?"
Asyanın o yavru kedi bakışlarına hayır demek ne mümkündü.
"Peki, hangisini okuyayım."
Annesinin valizine koyduğu masal kitaplarına tek tek bakıp 'bunu okumadı' deyip elime,üzerinde
"GÜZEL VE ÇİRKİN"
Yazan masal kitabını verdi.Asya yatağına girip yatınca bende yanına yattım.
Kitabı açtım ve okumaya başladım.
"Bir varmış bir yokmuş..."SAVAŞIN AĞZINDAN;
Eve geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim.Merdivenleri bir bir çıkıp tam odama girecektim ki Asya'nın odasından sesler duydum.Aralık olan kapıdan içeri baktığımda Aslı'nın, Asya'ya masal okuduğunu gördüm.
"Ne kadar korksa da zamanla canavarı sevmeye başlamış..."
Yere oturup,duvara yaslandım.
"Canavar kimsenin onu sevemeyeceğini düşündüğü için kıza kötü davranıyormuş ama o da tıpkı Bella gibi onu sevmeye başlamış.
Artık kavga etmek yerine birbirleriyle güzel güzel vakit geçiriyor,kar topu oynayıp,gülüyorlarmış.
...Canavar,Bellaya sonunda onu sevdiğini söylemiş ve Bella da aynı şeyi söylediğinde büyü bozulmuş ve canavar eski haline yani,insana dönmüş.
Kız ne kadar şaşırsada kimseyi dış görünüşüne göre yargılamamayı,ne kadar korkunç görünse de her kesin iyi biri olabileceğini öğrenmiş ve mutlu bir şekilde yaşamışlar."ASLININ AĞZINDAN;
Asyaya baktığımda uyuduğunu gördüm.Yataktan kalkıp masal kitabını masanın üstüne koyup.Asya'nın üstünü örttüm ve odadan çıktım.
Ama yerde savaşı görmemle korkudan sıçradım.
"S-savaş?"
Beni görünce hızlıca yerden kalktı.
Ellerine gözüm takılınca yara olduğunu gördüm.Elleri çok kötüydü.Kanıyordu.
"Ellerin?"
Dediğimde
"Bir şey yok."
Deyip odasına girecekken arkasından bende girdim."Böyle olmaz pansuman yapmalıyız."
"Gerek yok."Deyince onu umursamayıp odasında ki banyoyo girdim.Ecza dolabı vardı.Hemen gerekli malzemeleri alıp banyodan çıktım.
Savaş yatakta oturmuş ellerine bakıyordu.Bende yanına oturdum.
"Gerek yok aslı,çık dışarı dedim!."
Sinirlense de pamuğa tentürdiyotu döktüm.Yavaşça elini tutup pamuğu sürmeye başladım.
Ne yapmıştı da bu hale gelmişti eli?Bu şey yaraya değince çok acıtırdı.
Acımaması için yavaş yavaş yapıyordum.
Kafamı kaldırdığımda sadece bana bakıyordu.
Kafamı eğip tekrar devam ettim."Acıyor mu?"
Diye sorduğum da ise uzun süre cevap vermeyince kafamı kaldırıp gözlerine baktım.
Biz böyle bakarken
"Hayır."
Dedi.Sanırım sinirli söylemediği tek kelimesi buydu."Tıp okumak böyle bir şey heralde."
Dediğinde anlamsızca yüzüne bakıp,tekrar işime döndüm.
"Her şeye müdahele etmek istiyorsunuz."
Dedi.Az önceki cümlesini ,bu dedikleriyle destekleyerek."Bunun için okuyoruz zaten.Yardım edebilmek için."
"Ama yardım isteyenlere."
Az öncekine göre sinirli çıkan sesi gerilmemi sağladı.
Ellerimi çekip yüzüne baktım.
Gözlerime baka baka az önce saradığım bezi geri açtı."Senden yardım istemedim."
Şaşırsam da tek kelime etmeden,
onu orada bırakıp odadan çıktım.
Ben zaten kime iyilik yapıyordum ki? 🌷🌾🌷
Bir bölümün daha sonu umarım begenirsiniz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERT MAFYA
De TodoSeviyorsan kal,yarın ölebilme ihtimalim var. Seviyorsan söyle,bugün duymaya ihtiyacım var. ✒✒✒✒ Zorla evlendiği mafyadan kurtulamadan onun düşmanının hedefi oldu.Savaş'ın geçmişte yaptığı bir hata malesef Aslı'yı vurmuştu. ✒ Sıradan DUYGULARI olan b...