Güneşin doğduğunu gördüğümde perdemi çekip duvara yaslandım. Bu böyle devam edemezdi, Jimin'i Mi Cha'dan uzak tutmam gerekiyordu.
Aşağıdan gelen ses ile lavaboya ilerledim, yüzümü yıkamak için açtığım musluğu aynada kendimi görünce unutmuştum. Bütün gece uyuyamadığım için bedeli gözlerimin altlarından çıkmıştı. Zaten göz altım normalde şişti, şimdi iyice davul gibi olmuştu ağladığım için de. Tabi ten rengi yerine mordular...
"Rosé uyandın mı?" yüzümü buruşturup saçlarımı arkaya atıp konuşmadan önce boğazımı temizledim.
"Evet , gelirim birazdan" deyip geri dönüş alamadığımda Jimin'in gitmiş olduğunu anladım.
Önüme geri dönüp elimi yüzümü yıkadıktan sonra, saçlarımı yavaşça taramama rağmen dökülen saçlarıma karşı suratım düşmüştü ki daha fazla üzülecek zamanım olmadığından dolayı dökülen saçlarımı toplayıp avucumda yuvarlayarak çöpe attım. Açıkta kalan saçlarımı at kuyruğu yapıp lavabodan çıktım. Üzerimi değiştirip aşağı indiğimde herkesin kahvaltı masasında olduğunu gördüm.
"Günaydın" dedim içeri girerken. Hepsi birden bana dönüp gülümseyerek yanıt vermişlerdi.
"Günaydın küçük hanım" diyerek yanıma gelen Jimin saçlarımı karıştıracağını anladığım anda kaldıran elini indirdim. Biraz sertçe karşılık vermiş olmalıyım ki gözlerindeki şaşkınlığı görünce yaptığım şeyden pişman duymuştum.
"B-ben..." yanımdan geçip gittiğinde dolaptan meyve suyunu çıkardı ve bir bardağa doldurup bana döndü.
"Otur ve kahvaltını yap" dediğinde ses tonu sert çıkmıştı. Onu kırmıştım, ama sebebim vardı...
Masaya oturduğum anda önüme doldurduğu meyve suyunu koyduğunda çıkan tek sesi yaratmışt.Herkes bize bakıyordu. Jimin'in kaşları çatıktı ve o da masaya oturup hemen yemeye başlamıştı. Hırslı gözüküyordu.
İyi halt yedin Rosé.Böyle devam edersen onu Mi Cha'dan değil, kendinden uzaklaştırmış olacaksın. Hareketlerime çekidüzen vermeliyim.
Saçımı okşatmayı, karıştırılmasını ki bunlar Jimin tarafından yapılırsa, bu en çok hoşuma giden şeylerdi.Böyle bir tepki vermemi beklemiyordu ama ben de onun böyle olacağını düşünmemiştim. İçim içimi yiyordu, pişmandım...
Masadan ilk kalkan Jimin olmuştu. Tabağını yıkayıp kenara koydu ve elini kurulayıp mutfaktan çıkmadan önce son cümlesini kurdu.
"Ben önden çıkıyorum, prova için sizi şirkette bekleyeceğim" ardından sertçe kapı sesi geldiğinde herkes tuttuğu nefesini verdi.
"Vay canına hyung cidden sinirlenmiş olmalı" diye Kook yavaşça masadan kalkmıştı.
" Jimin'in sinirlenmesi çok zor , sinirlenince çok korkunç oluyor , korkuyorum" diye Tae'de arkasından kalkmıştı.
"Ben bile korkuyorum" diyen Yoongi noktayı koyduğunda dudaklarımı dişlemeye başlamıştım.
Masa yavaş yavaş boşaldığında bir süre sonra omzumda bir el hissetmemle başımı kaldırıp sahibine baktım.
"O sana çok değer veriyor Rosé, bu yüzden en çok sana sinirleniyor, en çok seninle mutlu oluyor. Bunu unutma..." deyip mutfaktan çıktığında masada , mutfakta tek başıma kalmıştım. Ben ve nefeslerim...Böyle olmayacaktı...
Masadan kalkıp az önce çıkan Hoseok'un peşinden gidip önüne geçtiğimde şakasından korkarak durdu.
"Uu! ne oldu?"derin bir nefes alıp dış kapıya baktım sonra geri ona döndüm.
"Şey...ben de sizinle provaya gelebilir miyim?"kaşlarını çatıp alayına düşünür gibi yaptı.
"Neden?"
"Sizi izlerim, veya belki size katılırım olmaz mı?" dediğimde gülmeye başladığında kaşlarım çatılmaya başlamıştı.
"Neden gülüyorsun ki? Yanlış bir şey mi dedim?" kafasını iki yana sallayıp omzumdan tuttu yine.
"Kısaca Jimin'in gönlünü almak istiyorum o yüzden bende gelebilir miyim diyebilirdin. Gelebilirsin Rosé, git üzerini değiştir" deyip yanımdan gülerek geçtiğinde dudaklarımı büzdüm.
" Jimin'in gönlünü almak için gelmek istediğimi söylemedim k- şey yani o sebeple değil sadece ben izlemek ist-"
"Anladım seni Roséé!" deyip gülmeye devam ettiğinde başımı kaşıdım.
Batırdım, içine ettim olayın. Bir düzgün duramıyorum, cümlelerimi doğru seçemiyorum. Böyle gidersem sonum iyi olmayacaktı. Herşeyi söylemiş olacaktım herkese ki bu en son istediğim bir şeydi.
Odama yönlenirken planlarımı sıraya koydum.
1. madde : Onlarla birlikte şirkete, pratik odasına gideceğim.
2.madde : Onlar yeteri kadar pratik yaptığında mutlaka ara vereceklerdir. Bu arada onlara yemek ve bolca su almam gerek. Özellikle Jimin'i yedirmem lazımdı.
3. madde: Hala aradayken Jimin'in dinlendiğinden emin olup onun bana hareketleri göstermesini isteyeceğim . Beni kırmayacaktır ve koreografileri bana öğretmeye çalışacaktır. Bu sayede onunla dans edip yakınlaşmış olacağım.
4. madde : Yeteri kadar yakınlaştığımı anladığım anda Jimin'den özür dileyeceğim ve ertesi gün için ona çıkma teklifi ede- yani dışarda vakit geçirmeyi teklif edeceğim.
5 ve devamlı madde : Mi Cha'dan uzak tutmaya çalışacağım...
İşin çok zor Rosé, ama Jimin'in iyiliğini düşünmem gerek. Gerçeği öğrenirse, onu derinden yaralayacağından emindim. Kalbini korumaya çalışacağım Jimin, sana söz veriyorum...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cʀʏsᴛᴀʟ Sɴᴏᴡ ❄ Park Jirosé ✔
Fanfic#3-Jirose👑 " O sadece sevdiğim biri.Fakat sen Rose, sen benim ailemsin, çocukluğumsun. Kuzenimsin Rose, seçim olacak ise, seni seçerim tabi ki" Fakat ben senin sadece çocukluğun,ailende kuzenin olarak kalmak istemiyorum Park Jimin...