❄35❄

750 90 3
                                    

Bu yumuş yumuş bir bölüm oldu. Ama bu sondu 😏

Karanlık olan her yer ilk önce kırmızı rengini aldı daha sonra sarı ve gittikçe açıldığında en son beyaz bir ışık gördüğümde kaşlarımı çatıp dudaklarımı büzdüm. O sırada kulaklarımda bir kıkırtı duydum.

"Sanırım biri uyanmak istemiyor" gülmeye devam ettiğinde yüzümde bir sıcaklık hissettim daha sonra dudaklarımda bir baskı.Gülümsememe engel olamadığımda baskı yok oldu ama saçlarımın arasına dalan parmakları hissettim bu seferde.

"Jimin-ssi~" kulaklarıma dolan kıkırtı hoşuma gittiğinde sonunda gözlerimi açmayı akıl ettim.

"Günaydın günüme açan en güzel çiçeğim" yüzüme çarpan sıcak nefesi beni her zerremi titrettiğinde elimi önüne gelen saçlarının arasına atarak saçlarını arkada tuttum. Burnuma değen burnu beni gıdıklarken gülümsememi hala kesemiyordum.

Şu anımız o kadar güzeldi ki ... Ve bana söylediği güzel sözler...Uzun bir süre kendime gelmek istemiyordum. Eğer bu bir rüya ise gerçekten uyanmak istemiyordum.

"Günaydın kalbime güzel gelenim" diye karşılık verdiğimde gözlerinin kayboluşunu seyrettim.

"Sen bu kadar güzel olmaya devam edersen son 2 gündür yaptığımız gibi seni yataktan çıkarmayacağım."

"Ya Jimin!" ellerimle yüzümü kapattığımda gülmüş ve beni gıdıklamaya başladığında büyük yataktaki küçük bedenimi sarsmaya başladım.

2 gündür 'bizim' dediği evde kalıyorduk. Sabahları beni işe bırakıyor oradan pratik yapmak için şirkete gidiyor, çıkışıma yakın ise kafeye geliyor beni alıp eve getiriyordu. Eve geldiğimiz gibi yemeğimizi yedikten sonra yatakta,salondan taşıdığımız televizyonu izliyorduk.Dün de aynısını yapmıştık belki yarında aynısını yapacağız ama tek bir şeyden eminim... o da yaptığımız tek bir şeyden bile asla bıkmayacaktık.

"Dur!" artık gülmekten karnım ağrımıştı ama onun parmakları gıdıklamaktan yorulmamıştı.

"Çok güzel gülüyorsun Rosé, durmak istemiyorum!" artık acıya dünüştüğünde ellerini tutmaya çalıştım.

"Sen gıdıklamasan bile ben sana her zaman güleceğim Oppa!" Son kelimeme vurgu yaptığımda ellerini tutmama izin vermişti çünkü şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Oppa?" aşırı güldüğüm için gözlerimden akan yaşı elimin tersiyle sildim.

Jimin'e döndüğümde parıldayan gözleriyle bana bakmaya devam ediyordu.

"Sen bunu bana demeyeli ne kadar oldu?" gözlerim kısarken aynı zamanda dudaklarımı büzdüm. Bu kısaca düşünmeye geçmiş halimdi.

"Hatırlamadığım kadar bayağı bir oldu"

"Hımm" mırıltılı çıkan sesi ona bakmamı sağladı.Yatakta, beni gıdıkladığından dolayı aşağı kayan Jimin, kedini yukarıya çekerek ellerini iki belime sardı ve burnuma öpücük kondurdu.

Bu yaptığı hareketi hoşuma gittiğini belli edercesine gülümseyip ellerimi boynunun arkasından birleştirdim.

"Bana bundan sonra hep oppa de" yanağıma öpücük kondurdu sonra bana bakıp devam etti."Veya jagiya (hayatım, bebeğim) de" diğer yanağımdan öptüğünde kıkırdadım."Bana ismimle seslenme karıcım" son kelimesi nefesimin kesilmesine sebep olduğunda Jimin bunu fark etmiş gülmüştü.

Cʀʏsᴛᴀʟ Sɴᴏᴡ ❄ Park Jirosé ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin