Evi gördüğümde içimdeki his beni yiyip bitirmek üzereydi. Yaptığım doğru birşey değildi. Bu işe burnumu sokmamam gerekirdi.Jimin haberlerde aldatıldığını öğrenince ne halde olacak , öylesi daha mı iyi olacak hiç bilmiyordum.Ona kendim de söyleyemezdim. Bana inanacağını sanmıyordum , Jimin onu seviyordu. Hangisi daha iyiydi veya doğru olan neydi bilmiyorum.Belki de bu işe hiç karışmayıp kendiliğinden ortaya çıkmasını beklemeliydim. Bilemiyorum...
Kapının ziline giden elim biri tarafından durdurulduğunda bunu yapanın Jungkook olduğunu gördüm.Yavaşça ona döndüğümde gördüğüm ifade gözlerimin dolmasına sebep oldu.
"Rosé,iyi olmadığını görebiliyoruz." Başımı iki yana sallayıp kapıdan uzaklaşıp merdivenlere çöktüm ve başımı iki elimin arasına aldım.
"Ne yapacağımı bilmiyorum" gözümden düşen damla duvarımı yıkmıştı ve kendimi salıveröiştim artık.
"Ne zamandan beri biliyordun?" diyen Namjoon karşıma geçip çömelmişti.
"Bayağıdır, Mi Cha ile tanıştığımdan beri" ağlamaktan kesilen nefesimi yenileyip gözyaşlarımı sildim."Mi Cha ile alışveriş yapmaya gittiğim gün onu başka birisiyle telefon görüşmesi yaptığını fark ettim. Sorduğumda Jimin olduğunu söylemişti ama yalan söylediğini , birkaç saniye önce Jimin ile görüştüğüm için anlamıştım."deyip uzun cümlemi bitirdiğimde soğukta donan burnumu çektim.
"Peki bunu Jimin'e neden hemen söylemedin?"gözlerimin tekrar dolmasına sebep olan soru aklımı karıştırmıştı.
"Söyleyemezdim"
"Neden?" dayanamıyordum içimde ne var ne yok hepsini söylemek istiyordum.
"Çünkü onun üzülmesini istemiyorum Joon,ona öylece hemen söyleyemezdim. Bu şekilde öğrenmesini de istemezdim ama böyle yapmasaydım Mi Cha'nın duracağını sanmıyordum. Çünkü onu ilk kez uyarışım değildi." söylediğim şeyle ikisi birden iç çekti.
"Uyarmana rağmen devam ettiğine inanamıyorum" Jungkook başını sallayıp söylenirken siniri artıyordu. Namjoon ise şok olmuş bir şekilde yere bakıyordu. Bense gözüm yaşlı etrafa bakıp 'şimdi ne yapacağım'düşüncesindeydim.
"Rosé..." başımı iki elimin arasından kurtarıp sıcak avuçlarının içine aldı.
"Bu öyle kolay bir konu değil. Açığa çıktığında kırılmayan kalp kalmayacak, eminim senin kalbin Jimin'den daha fazla kırıldı bile." gözlerine bakıp kaldığımda kaşlarımı çattım.
"Davranışların, bakışların ve yaptıkların , duygularını ele veriyor Rosé.Bu gözle görülecek kadar açık."
"Siz.."dedim kaldım , cümlenin devamını getiremeden.
"Jimin'e karşı çok özel duyguların var Rosé, bunu biliyoruz."Jungkook beni yanıtladığında ellerimi kendime çekip yere odaklandım. Ama aklıma gelen şeyle direkman kafamı kaldırdım.
"Peki ya o...Jimin biliyor mu?" dediğimde ikiside birbirine baktı ve gözlerini birbirinden ayırdılar.
"Biliyor değil mi?" tekrar dolan gözlerim ve hızlıca atan kalbime lanet ettim.
"Hayır bilmiyor Rosé" dediğinde kalbim anlık durmuştu.
"O bunu göremeyecek kadar aşı-"
"Aptal!" Namjoon Jungkook'un sözünü kesmiş ve devam etmişti."Jimin seni fark edemeyecek kadar aptal" dediğinde bu iyi veya kötü bir şey mi algılayamıyordum.
Namjoon sözü tamamlasa da, Jungkook'un cümlesinde kalmıştım aslında. Ne diyecekti?
"Ne yapıyorsunuz burda?" başka bir ses tonu duyulduğunda bunun Jimin olduğunu fark etmem ile hızlıca gözlerimi sildim. Ağladığım belli olacaktı, bundan emindim ama ne kadar saklanabilirsem o kadar iyiydi.
"Mesaj bekliyorduk ?" diyen Namjoon'a karşı kaşlarımı çattım.
"Ne- haa!!" deyip başına vuran Jimin'i gördüğümde olayı anladım. Namjoon gerçekten zeki biriydi ama bizim az önceki olayı kolayca örtpas edip, evde hazırlanacak olan bir şeyi açığa çıkarmıştı. Gerçi zaten biliyordum...
"Şey o zaman içeri gelin hadi" Ayaklandığımda arkamı dönecektim ki gözlerimin önüne inen perde beni olduğum yerde sabitlemişti.
"Neler oluyor, neden bir şey göremiyorum?"
"Çünkü ben görmeni istemiyorum" gözlerimin üzerindeki sıcaklık ellerimi üzerine çıkarttı, parmaklarımın arasındaki bana göre büyük ama normalde küçük olan parmaklar Jimin'e aitti.
Beni yönlendirmeye başladığında ona uydum ve beni yönlendirmesine izin verdim. İçeri girdiğimizi anladığımı bedenimin yavaş yavaş ısınıyor olmasından fark ettim.
"Şimdi Rosé gözlerini açacağım ve gördüğün şeyler hayatının en güzel şeyleri olmasını diliyorum" bir şeyi unutuyorsun Jimin, her ne görürsem göreyim içinde senin olduğun her şey çok güzel olur.
"Açıyorum , hazır mısın?" dediğinde başımı sallamakla yeltelendim, mutlu ve heyecanlı gözükmeliydim. Ama bu yaşadığım şeyler, her ne olursa olsun Jimin bana gerçek anlamda sarılmadığı sürece hiç geçmeyecekti,o zamana kadar hiç mutlu olamayacağımdan emindim.
Ellerini yavaşça gözlerimden çekerken, kulağımın hemen yanında olan dudaklarını bana çarpan sıcak nefesinden anladım.
"Doğum günün kutlu olsun Rosé"
Az önceye kadar kızaran gözlerimi nasıl saklayacağıma dair endişem vardı, ama gördüğüm şeyin karşısında gözümden akan yaşlar bu endişeyi yok etti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cʀʏsᴛᴀʟ Sɴᴏᴡ ❄ Park Jirosé ✔
أدب الهواة#3-Jirose👑 " O sadece sevdiğim biri.Fakat sen Rose, sen benim ailemsin, çocukluğumsun. Kuzenimsin Rose, seçim olacak ise, seni seçerim tabi ki" Fakat ben senin sadece çocukluğun,ailende kuzenin olarak kalmak istemiyorum Park Jimin...