KUTU

4K 225 260
                                    

"Ela, ne oldu birden bire? Yüzün düştü. Hem neye bakıyorsun sen? Bak bana doğruyu söyle. Canını sıkan biri mi var?"

Hayır tabii ki. Sadece abim." diyip konuyu geçiştirdim. İlkay fazla üstelemedi.

"Ela, gözlerini kapatsana." İlkay'a döndüm:

"Neden?"

"Kapat sen", diye üsteleyince gözlerimi kapattım.

"Şimdi bir derenin kıyısındayız, sen ve ben. Hissedebiliyor musun?"

"Hayır."

"O zaman hisset. Bak sana çok iyi gelecek bir dene."

Güldüm. "Tamam, hissettim."

"Gerçekten hisset ama. Lütfen Ela. Hayal et bir. Şırıl şırıl dere."

"Tamam", diyerek bir dere hayal ettim.

"Oluyor İlkay, hissedebiliyorum."

"Şimdi biz o derenin kıyısında oturmuş ördekleri izliyoruz. Arkamızdaki çayırda insanlar piknik yapıyor. Hissedebiliyor musun?"

"Evet, çok güzel bir şey." dediğimde konuşmasına devam etti.

"O pikniğe ailemiz de gelmiş. Birbirleriyle sohbet ediyorlar."

"Savaş çıkar." dedim.

"Nedenmiş o?"

"Çünkü abim ikimizi konuşurken görürse senin ağzını burnunu kırar. Tatsızlık çıkarmayalım şimdi."

"Hahahahaha! Haahahaha!"

İlkay öylesine güldü ki, onu dürtmek zorunda kaldım.

"İlkay, kendine gel lütfen. Bir gülme."

"Nasıl gülmeyeyim Ela? Nasıl bir abin var senin? Çok merak ettim şimdi."

"Etmesen daha iyi olur İlkaycığım. Fazla merak adam öldürürmüş."

İlkay tekrar kahkaha attı. "İlahi Ela. Senin bu esprilerin terapiden daha iyi geldi."

"Yalnız espri değil, gerçek." dediğimde "Tamam sus." diyerek lafımı kesti:

"Daha fazla gülmek istemiyorum."

Daha sonra da çantasından bir kitap çıkarıp bana uzattı. "Al bakalım, bu havuzun kıyısında kitap okumak iyi gider.

Elime kitabı aldığımda ismi dikkatimi çekmişti. "Milyonluk Görev." İlkay'a döndüm:

"Bu kitap neyi anlatıyor tam olarak?"

İlkay söze başladı. "Anlatayım Ela. Şimdi zengin bir kadın var. O kadar zengin ki, yatlar, katlar, oteller. Bu kadın şımarık da biraz. Bir gün canı çok sıkılıyor. Zengin ya, her şeyi deneyimlemiş, her yeri gezmiş, her şeyden tatmış. Yani artık mutlu olacak bir şey kalmamış. Kadın da haliyle can sıkıntısına çözüm ararken aklına parlak bir fikir geliyor. Hemen en yakın koruması, şoförü ve hizmetçisini çağırıyor.

"Eee! Sonra"

Onların önünde bir çantayı açıyor ve diyor ki. "Burada tamı tamına bir milyon var. Hanginiz dediklerimi itirazsız yaparsa bu para onundur."

"Sıradan bir kurguymuş." dediğimde İlkay bana döndü. "Sıradan olur mu hiç? Kadın, sırf keyfi için o kadar saçma şeyler yaptırıyor ki, içlerinde bezenler oluyor."

"Peki, parayı kim alıyor." dediğimde İlkay gülümsedi. "Oku ve öğren. Spoi vermek yok."

"Okuyayım bari." diyerek kitabı elime aldım. İlkay çantasından bir kitap daha çıkardı. "Sen ne okuyorsun?" dedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KuklaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin