Hastaneden çıkalı bir ay, ailemi aramaya karar vereli iki hafta olmuştu. Fakat hiçbir şey bulamıyordum, yakama iliştirilen not haricinde bir şeyim yoktu ve o notun nerede bulabileceğimi çok iyi biliyordum. Denizli'ye dönmek için bilet almak üzereydim. Parmaklarım gergince klavyenin üzerinde dururken Caner çenesini omzuma dayayıp kollarını arkamdan göğsüme doladı, "Hadi sarışınım. Al artık bileti." Dedi, "Hem, hadi ben de geleyim, iki tane al."
"Tek başıma gitmem lazım."
"Neden?" Dedi hızlıca yanıma oturup, "Bırak yanında olayım."
İç geçirdim, "Bilmiyorum." Dudaklarını yanağıma yasladı ve öpmeden bekledi, "İnat etme. Geleyim." Derken yumuşak dudakları yanağımı okşuyordu.
"İşin var." Dedim, "Olmaz. Benim yüzümden aksatma işini." Yanağımı öperek geri çekildi, "İstemiyorsan gelmem." Sesi trip atıyor gibiydi. Caner'in desteğine ihtiyacım olacağını biliyordum fakat yalnız başıma yüzleşmem gereken şeyler vardı. Henüz aile ne demek bilmiyordum bile. Bunu öğrenirken- öğrenebilirsem onun da benimle birlikte üzülmesini istemiyordum.
Pes edercesine derin bir nefes verdiğinde gülümsedim, "İyi. Kalırım burada." Yana eğilip başımı omzuna yasladım ve gözlerimi kapatıp bileti onayladım.
"Haftaya gidiyorum." Deyip derin bir nefes verdim gözlerimi aralarken, "Onları bulmaya."
"Bana ihtiyacın olduğu anda ara olur mu? Sakın aramamazlık yapma." Başımı öne doğru salladım ve elimi göğsüne koyup hafifçe okşadım, "Olur."
Gerginlikten karnım ağrımaya başlamıştı şimdiden.
🍋
Çok kısa oldu ama olsn napalım geçiş bölümü oldu