49🍋

2.2K 175 13
                                    

İki haftadır durmadan dolaşıp bir ipucu arıyordum. Fakat elime geçen hiçbir şey yoktu. Ömrümün yarısından fazlasını geçirdiğim yurdun önüne tekrar geldiğimde bahçede bir sürü çocuk vardı. Birkaçı meraklı bakışlarla beni süzerken saçlarımı toplayıp bahçeye girdim, "Yine niye geldin be oğlum?" Diyen güvenlik görevlisinin sesiyle arkama döndüm, "Dosyama bakacağım."

"Müdür baktırmıyor işte. Yoruyorsun kendini boşuna."

"Girebilir miyim?" Dedim onu duymamazlıktan gelerek, başını salladı ve derin bir nefes verdi. Emin adımlarla üç katlı beyaz binaya girip, adım kadar iyi bildiğim odaya yöneldim. Kapıyı çalmadan içeriye girip eski deri sandalyeye oturdum, müdür gözlerini üzerimden ayırmadan kaşlarını çatıp dişlerini gıcırdattı, "Dosya benim dosyam. Görmeye hakkım var." Dediğimde sanki bunu bekliyormuş gibi dosyayı önüme fırlattı, "Bak neye bakıyorsan sonra defol git. Senden kurtuluş yok anlaşılan."

Dosyada aradığım şeyi bulamayınca sayfaları en baştan telaşla tekrar karıştırdım, "Not yok." Dedim, "Nerede o? Not nerede?"

"Ne notundan bahsediyorsan kaybolup gitmiştir, kaç yıllık dosya. Ben ne bileyim." Dedi sandalyesine rahatça yerleşirken. Derin bir nefes alıp ellerimi yüzüme kapattım, birden aklıma gelen fikirle doğruldum, "Önceki müdürün numarası var mı sende?" Dedim hızlıca, o adamdan nefret ediyordum ama adamın kafası defter gibiydi. Aradığım şeyi bana söyleyebileceğine emindim.

"Var." Dedi düz bir suratla.

"Ver o zaman."

Derin bir nefes verip doğruldu ve bir not kağıdına uzunca bir şeyler yazdı, "Al ve defol git. Bir daha gelirsen polislerle attırırım seni buradan."

Kağıdı elinden çekip yüzüne bile bakmadan odasından çıktım, binadan çıkarken bir çocuk önüme dikildi, "Sen kimsin? Neden geliyorsun sürekli?"

Boş bakışlarımı çocuğun üzerinde gezdirdiğimde oldukça kirli ve bakımsız gözüktüğünü fark ettim. "Ne yapacaksın? Neden kirlisin hem sen bu kadar?"

Ellerine ve üzerine baktı dikkatle, "Kurbağa avlıyoruz çamurlukta. Evlat edinmeye geldiysen benimle kalan küçük bebeği alır mısın?"

Çocuğun kelimeleri ile bir anda boğazım tıkanmıştı. Gözlerim yanmaya başladığında, boyuna yetişmek için eğildim, "Akıllıdır o, çok ses yapmaz." Dedi gözleri üzerimde dolanırken, titrek bir nefes verip çocuğun saçlarını karıştırdım ve kendimi gülümsemeye zorladım, "Evlat edinmeye gelmedim." Dedim üzgünce, "Ha..." diyerek bir adım adım geriledi, "Ne diye geldin o zaman?"

"Ailemi bulmaya çalışıyorum." Gözleri birden merakla gözlerime çıktı, "Yok mu ki?"

Alt dudağımı bilmem dercesine sarkıttım, "Var sanırım. Ama hiç tanımadım onları. Bebekken buraya bırakmışlar beni."

"Burada mı büyüdün? Benim annem alacak beni söz verdi." Çocuk hızlı hızlı konuşurken, "Ekrem!" Diye bağıran çocukla konuşması kesildi ve arkasına döndü, "Kurbağa çamura geldi yine gel hadi." Dediğinde küçük sarışın gülümsedi ve el salladı, "Aileni bulursun umarım." Deyip koşarak arkadaşlarının yanına gitti. Ben de yüzümde buruk bir gülümsemeyle yurttan çıkıp, avucuma sıkıştırdığım kağıtta yazan adresin yolunu tuttum.

  🍋

Armi seni çok seviyoruö

Limon Bar | B×B Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin