Tonlarca ağırlıktaymış gibi hissediyordum fakat kolumu omuzlarına dolayıp, beni sürükleyen her kimse o kadar da ağır olmamalıydım. Buğulu gözlerimi kırpıştırıp yerde sürünen ayaklarıma baktım, başım öne düşmüştü ve sanki boynumda hiç kemik ve kas yokmuş gibi hissediyordum, kafamı kaldıramıyordum. Midem bulanıyor, görüşüm bozuluyordu, dün gece ne kadar içtiğimi ve neler yaptığımı hatırlamıyordum, hatırladığım tek şey Caner'in bana mesaj atmasından hemen sonra içmeye başlamamdı. Bir de birisiyle birlikte olmuştum. Daha fazlası yoktu.
Bedenimin serin bir yere bırakıldığını hissettim, midem çalkalanıyordu, öksürdüm ve ardından öğürdüm, ellerini kollarımın altından geçirerek beni sürükledi, sabunsu kokudan, beni tuvalete yaklaştırdığını anlayabiliyordum. Tekrar öğürdüm, tuvalet kokusu midemin daha çok bulanmasına neden olmuştu. El yordamıyla klozetin kenarını bulup tutundum ve kendimi zar zor yukarıya çektim, "Saçlarım." Dedim iniltiyle. Önüme düşüyorlardı ve kusmuğa bulanması, en son istediğim şeylerden birisiydi.
"Şu halde bile saçlarını düşünüyorsun, inanamıyorum sana ya." Dedi, klozete baktığımdan onu göremiyordum ve sesini de çıkaramıyordum. Bu gece yattığım kişi miydi? Elini cebime soktuğunu hissettim, ardından yüzümdeki saçlarımı çekip toparladı, "Topladım saçlarını." Dedi, elini sırtıma koyup ovmaya başladı, "Kus hadi." Dedi mırıltıyla, "Kus da biraz rahatla."
Sanki onun bunları söylemesini bekliyormuşum gibi midem kasıldı ve içtiğim tüm içkiler genzimi cayır cayır yakarak mide sıvımla birlikte lağıma gitti.
Klozetin yanında, sırtımı duvara yaslamış otururken, ellerini tekrar kollarımın altından geçirip beni çekti ve biraz güç uygulayıp bedenimi kaldırdı, bir eliyle sırtıma sarıldı, bedeni alçalıp yükseldi ve banyoda tok bir ses yankılandı, "Şimdi klozetin üzerine oturtacağım seni, düşmemeye çalış." Ağzımdan, onu onaylayan ufak bir mırıltı çıkardım ve beni oturtmasını bekledim.
Gözlerim kapalı bir halde beni soymasına izin veriyordum, "Gömleğin hep kusmuk olmuş." Dedi sadece. Gerisini konuşmadan halletti. Altımda baksırım kaldığında homurdandım, sanki beni izlediğini anlamıştım, tüylerim diken diken olmuştu. Ya da sadece üşümüştüm. Beni duşakabine sokup kenardaki çıkıntıya oturttuğunda yine titremiştim. Ve beni baksırımla yıkayabileceğini düşünüyorsa fena yanılıyordu. Kalçamı hafifçe kaldırıp, el yordamıyla bulduğum lastiğe parmaklarımı geçirdim ve çamaşırımı aşağı indirdim. "Sen-" dedi ve durdu, burada değil miydi?
"Havlu alayım demiştim, birkaç saniye için arkamı döndüm ne ara soyundun?" Gözlerimi zar zor aralayıp bulanık bir görüşle onu süzdüm, bir leke gibiydi. Turuncu bir leke. Ben turuncu saçlı kimi tanıyordum amına koyayım?
Daha fazla düşünmeme izin vermeden soğuk suyu üzerime tutmaya başlamıştı, bir anlık irkilmeyle çıkıntıdan kayıp, kıçımın üzerine düşmüştüm. Acıyla inleyip musluğu kavradığımda kolumu kavramıştı, "Birkaç saniye gözlerimi ayıramayacak mıyım ben senden?" Kolumu elinden kurtarıp yerde oturmaya karar verdim, "İyi." Dedi sinirle, "Otur orada."
🍋
Bugün attığım 4. Bölüm glb
ÖNCEKİLERİ ATLAMAYIN
Tşkrler