Uykumun en güzel yerinde bölenler yokmu? En sinir olduğum şeylerden biri. Dışarıdaki bağırmış seslerinden dolayı benimde uykum bölündü. Abimin Jimin'in J-hope 'un sesi bütün hastanede yankılanıyordu.
*YARIM SAAT ÖNCE SUGA' NIN ANLATIMI*
Jungkook 'un odasına doğru giderken odadan Jungkook' un birisini kovmasını duymuştum. Ve hemen oraya koştum. Kız arkasını dönüp giderken kolundan tutup çevirdim. Bir dakika bir dakika bu kız Jungkook'un sevgilisi Choie 'ydi. Ne işi vardı bunun burada? Farkında olmadan kızın kolunu sıkmaya başlamıştım.
Choie
~Bırak kolumu acıtıyorsun.
Suga
~S-senin ne işin var burada.
~Sanane sevgilim kaza yaptı. Gelemez miyim?
~Yüzsüzlüğün sınırlarını zorlandığını görüyorum.
~Ne cürretle böyle bir şey söylersin.
~Bana bak kızım veni çıldırtmaya mı çalışıyorsun?
~Suga rahat bırak beni. Deyip tutğum kolunu setçe kendine çekti.
Tam arkasını dönüp gideceği sırada - J- hope'un göğsüne çarpıp yere düşmüştü. Arkadan gelen Jimin kızın elini havalı bir edayla tutup
~Yardım edeyim güzellik. Deyip kaldırmaya çalıştı. Tam Choie kalkacağı sırada Jimin elini bırakıp yere düşürdü.Choie bize karşı bağırmaya başladı. Küfürler etmeye başlamıştı. Herkesin bir anda susmasın sebep olan bir ses vardı. Jungkook 'un odasından gelen ses
İçeriye girdiğimde Jungkook boylu boyunca yerde uzanmış bir şekildeydi Ve uzandığı yerde ağlıyordu. Jimin ve J-hope' u çağırıp onu yerden kaldırıp yatağına yatırdık. Jungkook elimden tutup bana sarıldı. Ve için için ağlamaya devam etti. Ağlarken birşeyler söylüyordu. Ama anlamıyorudum.
Onu kendimden ayırıp kendine gelmesini söyledim. Ama o beni dinlemiyordu. Gözlerini kapıya dikmiş ve sinirli bir şekilde oraya bakıyordu. Yavaş yavaş alnındaki damarlar çıkmaya başlamıştı. Birazdan sinir krizi geçirebilirdi. Kafamı kapıya çevirip baktığımda Choie vardı. Derhal o kızın ordan gitmesi gerekirdi. Jimin ve J-hope 'a jaş göz işareti yapıp onu götürmelerini istedim. Giderken birkaç kelime haykırıyordu.
~Jungkook beni dinle. Ben seni seviyorum. O adamı değil. Lütfen affet beni. Bıraksanız beni
~Jungkook lütfen affet.
Jungkook' u sakinleştirmeye çalıştım. Hemen bir doktor veya hemşire çağırmam lazımdı. Sonra da şu kıza dersini vermem gerekirdi.
Jungkook 's küçükken en sevdiği şarkıyı söylemeye çalıştım. Belki dinler ve biraz sakinleşirdi. Ve gördüm ki biraz işe yaramıştı. Ben de koşarak bir hemşire çağırdım. Sakinleştirici vurup birkaç yarasına pansuman yaptı.
Ve çıkıp gitti. Hemşire çıktıktan sonra Jimin ve J-hope geldi. Onlardan Jungkook 'un yanında durmaları ı istedim.
Jimin
~Sen nereye? Suga
~Birkaç işimi halledip gelicem. Ve eve uğrayıp Jungkook' a kıyafet getircem..
J-hope
~Sen merak etme Suga. Biz başından ayrılmayız.Onlara güvenebilirdim. Ailem sayılırdı onlar. İlkokuldan beri arkadaşlarımdı. Birlikte büyümüştük. Herşeyi birlikte yapmıştık. Daha sonra aramıza Jungkook katılmıştı. Onu korumak için 3'ümüzde ant içmiştik. Ama koruyamamıştım. Onların suçu değildi benim suçumdu.
O benim tek yaşam kaynağımdı. Şimdi şu kızı bulup dersini vermeliydim. Jungkook 'un peşini bırakmalıydı. Taksiye binip Choie' min evine yol aldım. Hemen gelmiştim. Kapıyı çaldım. Ve Choie 'yi gördüm. Yanında biri daha vardı. Galiba arkadaşıydı.
Suga
~İçeri geçebilir miyim?
Choie~Tabiki de
~Ama tek başımıza konuşmamız gerek.~Mutfağa geçelim o zaman. Şu taraftan.
Mutfak küçük ve sadeydi. Mor ve beyaz ağırlıklıydı. Küçük bir koltuk ve yan tarafında küçük bir dolap vardı.
~Ne alırsın?~Hiçbirşey sadece konuşalım.
~Tamam. Ne konuşacağız.
~Jungkook 'un peşini bırakma ı istiyorum.
~Hayır. Ben onu seviyorum. Hayatta bırakmam.
~Sen nasıl böyle konuşursun. Onu aldatıyorsun ve ondan ayrılmıyorsun. Peşini bırakmıyorsun.
~O günlük yanlış bir şeydi. Ama bir daha öyle birşey olmayacak.
~Sana para teklif etsem. Peşini bırakır mısın?
~Hayır
Cebimden 100 bin won çıkardım. Ve önüne attım. Gözleri bir anda ışıldadı.
~Hayır bırakmam peşini.
Daha sonra bir çek çıkartıp 500 bin won yazıp önüne attım.
~Tamam bırakıcam. Bir daha yanına gelmicem.
~Anlaştık o zaman. Bir daha görüşmeyiz. Diyip kapıyı açıp çıkıp gittim.
Ve Jungkook 'un evine doğru yürümeye başladım. Belki yürümek üstümdeki yükü azaltırdı. Temiz hava biraz iyi gelmişti. Jungkook' un evine geldim. Ama kapımı açmamı engelleyen şey telefonumun çalması olmuştu.
Arayan J-hope 'tu Ve telaşlı bir şekilde
~Suga şimdi sakin ol ve beni dinle.
~Tamam
~Jungkook hastaneden kaçmış.
~N-ne diyorsun sen J-hope başında değil miydiniz?
~Başındaydık ama bir kahve içip geri gelelim dedik. O zaman da o uyuyordu. Biz geldiğimizde gitmişti.
~T-tamam hiçbir yere ayrılmayın. Ben hemen geliyorum.
Bir taksi çevirip hastaneye yol aldım. Jungkook 'un başına bir zarar gelmeden onu bulmalıyım.
**JUNGKOOK ANLATIM**
Jimin ve J-hope Hyung uyuduğumu zannedip hastanenin cafesine indiler. Bende bu fırsat kaçmaz diyip başucumda ki tekerlekli zar zo binip yol aldım. İyi ki tekerlekli sandalyeyi oraya koydurmuştum.
Yoksa bu lanet olası hastaneden kaçamazdım.
##Geç geldiği için özür dilerim.
Bu aralar kafam çok yoğundu.
Yorumlarınızı bekliyorum. ##
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hospital - Taekook -✅
Short StoryBen, ayaklarımı kaybettim. Sadece ayaklarımı değil her şeyi;en sevdiğim nehir kenarını, sinemaya gitmeyi, bisiklete binmeyi ve çok daha fazlasını. Ama şimdi sanki bana umut doğdu. Güneş yüzünü döndü. O benim hayatımı kurtardı. Uçurumun kena...