Ben, ayaklarımı kaybettim. Sadece ayaklarımı değil her şeyi;en sevdiğim nehir kenarını, sinemaya gitmeyi, bisiklete binmeyi ve çok daha fazlasını.
Ama şimdi sanki bana umut doğdu. Güneş yüzünü döndü.
O benim hayatımı kurtardı. Uçurumun kena...
Ben ve Suga kasaya doğru giderken kim ne kadar ödeyecek diye kavga etsek de zor ikna edip ben kendim ödedim.
Suga ne kadar bana sinirlensede sevdiğime para ödettirirmiyim ben?
J-hope ve Jungkook 'un yanına doğru gitmeye başladık. Bizi arabada bekleyeceklerini söylemişlerdi. Ama neden kapının önündelerdeki?
Ve neden Jungkook şaşkınlıkla televizyona bakıyordu? Baktığı tarafa kafamı çevirdim. Ama bu nasıl olabilir? Biz niye televizyondaydık? Dikkatle televizyonu dinlemeye başladım.
Spiker ~Yonsei Severance Hastaneside kalan trafik kazasından sonra 2 ayağını kullanamayan 22 yaşındaki Jeon Jungkook bugün 3 kişi tarafından kaçırıldı.
Jimin ~Bu bir şaka olmalı. Biz neden böyle birşey yapalım ki.
Suga ~Malın biri yanlış anlamış.
J-hope ~Hadi artık hastaneye gidelim. Olay daha fazla yanlış anlaşılmasın.
Jungkook 'dan ses yoktu. Çok fazla şaşırmıştı. Neden böyle birşey yapıldığını hiç anlamış değilim?
Ama artık hastaneye gitmemiz gerekirdi. J-hope doğru söylüyordu. Jungkook' u dürtüp kendine gelmesini söyledim. Ama Jungkook ufak bir sinir krizi geçiriyordu. Önüne geçip
~Jungkook kendine gel. Bunu kim yaptığını bulucaz. Sinirlenme bu kadar. Hadi artık gidelim hastaneye.
Ayağa kalkıp önden yürümeye başladım. Arkaya dönüp baktığımda J-hope Jungkook 'u getiriyordu. Suga ise kendini zor tutuyordu. Her an patlayabilirdi. Ama bunu belli etmeden geliyordu.
Arabanın kilidini açıp sürücü koltuğuna oturdum. Suga ve J-hope, Jungkook' u yerine oturtuyorlardı. J-hope sandalyeyi bagaja koyup yanıma oturdu.
Arkaya baktığımda Suga Jungkook 'un yanındaydı. Demek ki Jungkook istemişti. Jungkook kafasını Suga' nın omzuna koymuştu. Suga 'da Jungkook' un kafasına yaslanmıştı. Acaba bende Jungkook gibi Suga'nın omzuna yatabilecekmiydim?
Hayal alemimden çıkıp gerçek dünyaya döndüm. Tam arabayı çalıştırıp gidiyordum ki arkamda polis arabası belirdi. O anın heyecanıyla gaza yüklenip kaçmaya başladık. Bir suçum yoktu ki?
Neden kaçırıyorum ki? Ben ne kadar hızlanırsam arkamdaki polis arabasında hızlanıyordu. Bşr anda polis arabası hızlanıp önümüze geçti.
Ve bir ara sokakta durmak zorunda kaldık. Herkes telaş içindeydi. En çok da Jungkook. Polis arabasından inenler bize silah tutuyorlardı.
Neden böyle birşey yaşıyoruz ki? Biz mal mıyız da kardeşimiz yerine koyduğumuz çocuğu kaçıralım.
Polis ~Ellerinizi kafanızın üstüne koyup yavaşça aşagıya inin. Sakın yanlış bir hareket yapmayın.
J-hope, Suga ve ben yavaşça aşağı indik. İner inmez arabanın camına yapışmamız bir olmuştu. Arabanın içindeki Jungkook ağlamaya başlamıştı. Suga Jungkook 'u gördüğü an sanki canından bir parça gitmişti.
Arkamızdaki polisler ellerimizi kelepçeleyip polis arabasına götürdüler. Jungkook içinde bir ambulans çağırmışlardı. Ambulans gelene kadar biz polis arabasında Jungkook ise benim arabamdaydı.
J-hope bir anda ağlamaya başlamıştı.
Jimin ~N'oldu niçin ağlıyorsun.
J-hope ~Biz bunları hakedecek ne günah işledik. Sadece kardeşimizi yemeğe çıkardık.
Suga ~Bir orosbunun bize oynadığı oyun bu. Ben kim olduğunu iyi biliyorum.
Jimin ~Kşmmiş peki bu.
Suga ~Karakola bir gidelim öyle.
Sonunda ambulans gelmişti. Jungkook'u sedyeye koyup ambulansa bindirip gittiler. Sonunda diğer polislerde binip bizde yola çıkmıştık. Hiç binmediğim şu polis arabasına sonunda binmiştim. Şu gitmediğim karakola gidiyordum işte.
Bunu yapanı bir bulayım burnundan fitil fitil getirecektim. Düşüncemi bölen şey arabadan zorla çıkartılıp karakola götürülmemizdi .Kapının önünde bir sürü gazeteciler vardı.
Videomuzu çekip hakkımızda kötü şeyler söylüyorlardı. Ama buna çok pişman olacaklardı. İçeriye girdiğimizde peşimizden gelmeye çalışan gazetecileri polisler tutmuştu.
Bıraksalar hepsi üstümüze çullanacaklardı. Bizi bir masanın önüne oturtmuşlardı. Ve başımızda dikilmeye başladılar. Ama neyi bekliyorduk?
Sorguya alacaksalarda niye alıyorlardı ki? Kimi bekliyorduk? Karşımıza oturan kişiyle kafamı kaldırıp baktım. Kumral teni kahverengi saçı ve büyük gözleriyle baya yakışıklıdı. Ama benim Yoongim daha yakışıklıydı.
Komiser ~Ben Kim Namjoon. Buranın komiseriyim.
Uzun bir aradan sonra yine birlikteyiz. Hikayenin çok geç geldiğinin farkındayım. Ama bunu telafi etmeye çalışacağım. Şimdi şu küçük yıldızı doldurup bol bol yorum yapmanızı bekliyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
