Merciless Love

473 37 53
                                    

İlk görüşte aşka inanır mısınız? Açıkcası ben pek inanmam. İnsanlar ilk gördüğü kişiye "ah ben buna aşık oldum." Deyip diğer gün unutuyorlar. Bu da insanlar arasında aşk sanılıyor.

Ama ne var biliyor musunuz? Aşk öyle değil? Sizin aşk sandığınız sadece bir hoşlantı yada beğenme duygusu. Aşk insana yapmam dediği şeyleri yaptıran, onu canı yansa kendi canın yanmış gibi onunla ilgilenmen, o ağladığında ona sarılıp onunla birlikte ağlaman, onun gözlerin içine bakıp o söylemeden anlaman, onun için her şeyi yapabilmen gerekir. Bil ki o zaman o kişiye aşık olmuşsundur.

Taehyung 'a beslediğim duygular aşk yönünde değildi. Ondan hoşlanıyorum. Evet bunu kabul ediyorum. Ama kesinlikle aşk değildi bu.

Kamp gününde hastaneden ayrılmadan önce Chaeyoung bana Tae' nin birinin kulağıyla oynamadan uyuyamadığı söylemişti. Ona benim kulağıma oynayabilirsin demeseydim, belki de sabaha kadar çadırın köşesinde öyle oturabilirdi.

Kulağımla oynamasına izin verdiğimde direk yanıma gelip sol elini kulağıma götürüp kulağımda ki kıvrımları okşamıştı. Onun Kulağımla oynamasına dayanamayıp yorgun olan bedenim daha da mayışıp uykuya geçiş yapmıştım. O sırada saçlarım arasına öpücükle birlikte seni seviyorum cümlesini kendi hayal gücümün kurduğunu düşünüp çok kafama takmadan uyumuştum.

Sabah kalktığımda herkes uyanıktı. Dışarı çıkamayacağım için Tae 'ye seslenmiştim.

Jungkook
~Tae eğer işin yoksa beni buradan çıkarır mısın?

Taehyung
~Biraz bekler misin? Jungkook elimde ki eşyaları arabaya koymam gerek.

Jungkook
~Beklerim. Acele etme sen.

Galiba artık hastaneye geri dönüyorduk. Bu da demek oluyordu ki terapiye başlayacaktım. Bunun için çok mutluydum. Belki de eski günlerime geri dönecektim. Gittiğim terapistler de hiçbir sonuç alamamıştım. Ama nedense Taehyung 'a güveniyordum.

Taehyung
~Hadi gidiyoruz artık.

Jungkook
~Tamam gidelim ve artık egzersizlere başlayım olur mu?

Taehyung
~Olur başlayalım.

Taehyung yanıma gelip ayaklarımın altından ellerini geçirip diğer eliyle de belimi destekleyerek kucağına almıştı. Bende tutunmak için boynuna kollarımı sarmıştım.

Yüzü yakından daha yakışıklıydı. Burnunun tam ucunda ben vardı. Aynı benim ki gibiydi. Kokusu deniz tuzlu kokusu ve elmanın tatlı-mayhoş kokusu gibiydi. Değişik ve ona özeldi.

Kafamı boynuna biraz daha yaklaştırıp ona çaktırmadan koklamaya devam ettim. Çok geçmeden de arabanın yanına gelmiştik. Beni kucağında destekleyerek ön kapıyı açıp beni içinde oturttu.

Sonrada kapıyı kapatıp yan tarafıma oturdu. Çok geçmeden arabayı hastaneye doğru sürmeye başladı. Dışarıdaki ormanın o kendine has şehvetli ve sır dolu olan haline bakarak 1 saat boyunca yol gitmiştik.

Hastaneye geldiğimizde Taehyung yanıma gelerek beni kucakladı. Ama sandalyeye oturtmadan direk hastaneye doğru yürümeye başladı.

Jungkook
~Tae beni sandalyeme niye oturtmuyorsun?

Taehyung
~Sandalyen Jin 'lerin arabasında ben kamp eşyalarını araba yerleştirince yer kalmadı. Onun için onların aracına koydum.

Jungkook
~Ama beni taşırken yorulursun.

Taehyung
~Kendimi affettirmek için yoruluuyorsam bu benim için önemli değil.

Jungkook
~Tae.

Hospital - Taekook -✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin