İçimizi öfkeyle dolduran günler ürkekçe geçerken, kaygılı bakışlarımız birbirimize değmekten korkaktı. Tuzak kuracak dermanımız yoktu, tenlerimize dokunmadan geçen geceleri konuşmadan rafa kaldırdık. İkimizde biliyorduk bana kalırsa, bizi bir zamanlar bulutlar üstünde dolandıran o hislerin sona erdiğini. Alışılmış, ezberi tamamlanmış bir kitap gibiydik. Yan yana uyuyorduk ancak aramızdan yığınla yıl geçmiş gibiydi. Muktedirdik birbirimize, dokunuşlarımız evvel ki kadar telaşlı ve heyecanlı değildi. Anlaşılan biz heyecanımızı ilk önce kaybettik. Terennüm eden sesine olan aşinalığım ne ara bıkkınlığa, usanmış bir ruha döndü fark edemedim. Sende merak etmez olmuştun rutin minvalimi, her akşam aynı sofrada oturduk iki çift lakırdı edemeden tabaklarımızı boşalttık.
Bir şeyleri tüketmiştik duyumsuyorduk bu hissi, hatta parmak uçlarımızla dokunabileceğimiz bir raddedeydi somut tükenişimiz. Çok hoşlandık birbirimizden, çok sevdik, güzel bir yol arkadaşlığı edindik. Kalplerimizi kıracak sözler etmedik, küskün bir gün bile geçirmedik. Kafanın içini görebiliyordum orada başka biri, bana tercih ettiğin biri yoktu. Aldatmazdık birbirimizi, zira bende senden başkasına sürmedim gözlerimi.
Aslı bizdeyken nüshalara indirgedik anılarımızı, bana en çok koyanda buydu. Şimdiyi değil dünü özlüyordum sende. Biz bir olurken değiştik, iyileştirmeden belki de yaralarımızı kaynaştırdık. Hata mıydı aynı evin içinde aşkın her halini özümsemek. Kavuştuk diye meşk olduk, kavuşmasak da aşk mı olsaydı adımız?
Senin de aynı düşüncelerde olduğunu bana bakışındaki sükûnette görebiliyorum. Ne yöne sapacağımızı şaşırdık, ayrılık bir bahane miydi biten sevgimize. Aynı duvarlar içindeyiz, çıkmak istiyoruz ancak çıkmak bize pişmanlık getirirse diye ödümüz kopuyor. Bu anafor içinde birbirimizin etrafında dönüp duruyoruz. Senin de en az benim kadar fedakârlık ettiğini göz ardı edemem, uğraştık her daim yan yana kalmaya sabır gösterdik.
Nihayetinde buradayız, dizlerimiz birbirine değmeden aynı koltukta farklı safları tutuyoruz. Korkmadan söyleyelim mi; tükenişimize illa bir neden olması gerekmiyor, duygularımız ömür boyu sürecek diye kontrat imzalamadık. Dök bana içini, beni artık sevemediğini yüzüme söyle. Aynı dürüstlükle bende sana seni eskiden daha çok sevdiğimi söyleyeceğim. Her zamanki gibi anlayışla karşılayacağız birbirimizi. Biz senle çok güzel anlar paylaştık, yüce bir sevgiyi bölüştük, bedenlerimizden çok ruhumuzla seviştik. Neden güzel başladığımız gibi güzelce bitirmeyelim ki!
-Semra Şenol
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERİDE KALAN MEKTUPLAR
NouvellesArtık konuşmak için çok geç, yazılacak bir hikayem kaldı geriye. Parça parça bir kaç öykü, söylenmemiş kelamlar var dilimde. Yeri geldiğinde hakkıyla yaşanmamış hayatların ağırlığı omuzlarımda. Susmak artık öldürücü bir yalan. Kirlettiğim sayfal...