Ah şu sınavlar....
Sınır: 5 vote + 2 yorum... of süper asldkjakls
(MULTIMEDIA' DAKİ MÜZİKLE BİRLİKTE OKUNMASINI ÖNERİRİM)
*****
Artık yataktan kalkası bile gelmiyordu esmer kralın. Bunu defalarca tekrarlıyordu, ne kadar kötü bir şeydi kör olmak. Fakat hala öğrenememişti neyin veya kimin onu kör ettiğini. Aida' nin verdiği şerbet hep aklına geliyordu. 'Acaba o mu yaptı?' düşüncesinden bir türlü kurtulamıyordu. Kadın o kadar içten davranmıştı ki Zain' in aklına hiç öyle bir şey gelmemişti.
Ayrıca bugün içinde çok kötü bir his vardı esmer kralın. Kesin çok kötü şeyler olacaktı. Artık kötü şeylerin olmasını istemiyordu. Eskiden olduğu gibi kötü günleri tekrar onu bulmuştu.
Yatakta gerindi ve ellerini ensesine koyarak rahat bit konum aldı. Çocukluktan bu yana geçen hayatını düşündü. Kardeşiyle yaptığı taht kavgaları...Kardeşi bir hastalıktan ölmüştü fakat bunun suçu Zain' e kalmıştı. Halbuki o abisine hiçbir şey yapmamıştı.
Tahta çıkmak için öz abisini öldüren Zain.
Aklına gelen şeyle yüzünü buruşturdu esmer kral. Onun bir suçu yoktu. Ne olursa olsun asla öz abisini öldürmezdi. Tamam, arada kavga etmişlerdi ama asla buna cesaret edemezdi. Onun dedikleri sadece laftaydı...Yüzlerce kez yapmadığını ailesine söylemişti fakat kimse ona inanmamıştı. Herkese kırgındı ama fazla belli etmiyordu esmer kral. Onlar ailesiydi, başka kimi vardı ki?
Tam ağlayacağı sırada kapı çalındı ve Zain üzgün halinden hemen vazgeçip sinirli bir tavır takındı. Girmesi için izin verdi ve kim geldiyse hemen kapıyı açtı. Gelen kişi karısıydı. Bir süre bekledikten sonra cesaretini tümüyle topladı ve konuşmaya başladı.
''Artık yataktan kalkmayacak mısınız?'' dedi. Karısı da bu halinden bıkmıştı. Bir an önce ayağa kalkmasını istiyordu. ''Halkınızın size gerçekten çok ihtiyacı var. Şimdiden karışıklıklar yaşanmış bile.''
''Umrumda değil. Ne yaparlarsa yapsınlar. Nasıl olsa yönetecek biri çıkar'' dedi ve gözlerini tavandan çekti. Sonra yatakta karısına karşı sırtını çevirdi. Şimdi boş boş karşısındaki duvara bakıyordu. Ne gördüğünü bilmiyordu ama işte... bakıyordu.
''Sen ciddi misin? Kendinden çok sevdiğin halkını, devletini çöpe mi atıyorsun?''
''Sen bana hesap mı soruyorsun? Sen kimsin?'' diye sesini yükseltti Zain. O kimdi ve karşısındaki kralına nasıl bağırabiliyordu?!
Yatakta artık oturuyordu ve karısının sesinin geldiği yöne bakıyordu. Oldukça sinirliydi şu an. Kendini sakinleştirmeye çalıştı ve bu süre boyunca karısı sesini bile çıkarmadı. Çıkarırsa ne olacağını biliyordu çünkü. Kesinlikle bu saraydan atılırdı.
Sonunda Zain bu sessizliği bozarak mırıldandı.
''Artık körüm anlıyor musun? Bunu hiçbir şey düzeltemez. Bir tedavisi bile yok. Kim kör bir kralı olsun ister ki? Beni umursamazlar bile. Hiçbir bok göremiyorum!'' Tekrardan sinirlenmişti. Kendisine hakim olamıyordu. Burnundan derin nefesler çekerek tekrar sakin kalmaya çalıştı. Karısı ise ona çaktırmadan sessizce ağlıyordu.
Sinirliydi kral. Hem kendisine, hem de bunu yapan kişiye. Bir insan durduk yere kör olamazdı. Bunu yapan elbet birileri vardı.
***
Heyecandan içi kaynıyor, elleri titriyor ve aynı zamanda terliyordu sarışın kralın. Sonunda zaman gelmişti. O aptala yapacağını biliyordu. Yine de bir mucize olup, onun; yani esmer kralın kazandığını düşündü. Acaba öyle birşey olur muydu? O zaman kesin ölümü orada olurdu. Fakat kazanacağını pek sanmıyordu Pakistan kralı Zain' in.
Birkaç gün arayla aldığı raporlar keyfine keyif katıyordu. Düşmanının kötü olması onun için çok büyük avantajdı ve Niall bu avantajı sonuna kadar kullanacaktı.
Büyük boy aynasına tekrar baktı. Üstünü ve saçını son kez düzeltti. Yanındaki çalışanlar işlerini bitirince apar topar dışarı çıktılar ve tam çıkacakları sırada en güzel dileklerini de iletmeyi unutmamışlardı. Niall küçük bir baş sallamasıyla iyi dilekleri kabul etti ve çıktıkları anda hemen köşedeki küçük sandığı aldığı gibi masanın üzerine koydu. İçini hızlıca açtı ve esmer kralın gönderdiği tüm notlara baktı. Bunların hepsini ona tek tek yedirecekti. İlk planı kesinlikle oydu.
Askerlerin atlarını ve kendilerini hazırlayana kadar oldukça zamanı vardı diye düşünüyordu. İçinden bir tane kağıdı seçti ve içindeki yazılanı okumak için açtı.
*Neden bir karın yok? Yoksa eşcinsel misin? Senin gibi korkak bir kraldan da bunu beklerdim bende zaten. Biliyor muydun? Sana kıçımla gülüyorum.
Olmayan sevgilerimle ve saygılarımla, PAKİSTAN KRALI ZAİN JAVADD MALİK.*
Ülkesinin adını ve kendi adını bilerek büyük yazmıştı. Çocukların yeni aldıkları oyuncaklarını herkese göstermesi gibi bu da ülkesini oldukça göz önünde tutuyordu. Bir gün ondan yaşça büyük bir çocuk gelecek ve onun oyuncağını ayağıyla ezerek kıracaktı. Ve o 'büyük' çocuğun kendisi olmasını planlıyordu. Yaşları eşitti fakat kesinlikle krallık bakımından kendisinin daha iyi olduğuna kalıbını basabilirdi. 'Görgüsüz' diye geçirdi içinden.Notu tekrar okudu ve sinirleri hemen yükseldi sarışın kralın. Tüm bu notları okurayak ona olan nefretini ve kinini bileyebilirdi. Ona olan nefreti ve kini ne kadar çok olursa o kadar çok iyi savaşırdı.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forbidden Love | Ziall Horlik |
FanfictionBirbirine düşman olan iki ülkenin kralları. Biri Pakistan kralı Zain Javadd Malik, diğeri İrlanda kralı Niall James Horan. Ülkeleri için canlarını verecek durumda olan bu krallar, büyük bir anlaşmazlık sonucu savaş başlatma kararı alırlar ve büyük b...